Düzce Üniversitesi Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Düzce Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi, Cumhuriyet Üniversitesi ve Giresun Üniversitesinden bilim insanları, depremleri, artçılarını, saha gözlemlerini, yapısal hasarları ve ileriye dönük önerileri içeren değerlendirme raporu yayınladı.
Raporda, bir deprem ülkesi olan Türkiye'de her geçen gün çeşitli büyüklüklerde depremlerin yaşandığı kaydedildi.
Doğu Anadolu fay hattı üzerinde 6 Şubat'ta 9 saat arayla meydana gelen iki büyük depremin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bulunan 11 ili doğrudan etkilediği hatırlatılan raporda, özellikle yer seçimi, yapı teknolojisi ve yapı tasarımı anlamında geçmişte yaşanan depremlerin ardından acı tecrübelerle uzmanlar tarafından tespiti yapılan hataların birçoğunun günümüzde devam ettiği anlatıldı.
"Depreme dirençli şehirler oluşturulmalı"
Raporda, Hazine ve Maliye Bakanlığının verilerine göre, depremlerin ülkeye maliyetinin yaklaşık 103,6 milyar dolar olduğu aktarılarak, afetin 1999 Marmara depreminden yaklaşık 6 kat daha fazla maddi hasar ve kayıplara neden olduğu kayda geçirildi.
Türkiye'de özellikle 2000 yılı öncesi yapılan bina stokunun olası depremlerde riskleri artırdığına işaret edilen raporda, "Risk taşıyan eski ve yeni binalarda yerel yönetimler ve halkın el ele vererek onarım ve güçlendirme, yerinde dönüşüm veya kentsel dönüşüm seçeneklerinin acil bir biçimde hayata geçirilmesi gerektiği artık yadsınamaz bir gerçektir." ifadesine yer verildi.
Risk azaltma faaliyetleri için ivedi olarak depreme dirençli şehirlerin oluşturulması sonucuna varılan raporda, bu konuda yerel yönetimler ile halkın iş birliği yapmasının yanı sıra kamu kurumları ile üniversitelerin farklı bölümlerinin birlikte çalışmasının önemi vurgulandı.