Merkez Onikişubat ilçesi Şehit Abdullah Çavuş Mahallesi'nde yaşayan 30 yaşındaki Demircan, 2018 yılında Sütçü İmam Üniversitesi Eğitim Sağlık ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Servisi'nde doğum yaptı.
Ameliyathane içerisinde bebeğiyle birlikte sağlık personellerinin kendisini çektiği bir fotoğraf karesinden etkilenen Demircan, daha sonra çeşitli araştırmalara başladı.
Bebek ve doğum fotoğrafçılığının bir sektör olduğunu ancak bunun Kahramanmaraş'ta olmadığını fark eden Demircan, durumu eşiyle paylaştıktan sonra kendi iş yerini açmaya karar verdi.
Demircan, babası Ramazan Tuncer'in 20 yıla aşkın süredir Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde fotoğrafçı olması dolayısıyla yabancı olmadığı mesleğe ilk adımı, doğumundan 3 ay sonra evine yakın olan ve aynı mahallede bulunan Süleyman Çelebi Caddesi'ne stüdyosunu açarak attı.
Bir fotoğraf karesiyle başlayan serüvenini AA muhabirine anlatan Demircan, doğum yaptığı sırada çekilen fotoğrafa baktığında o fotoğrafın değerinin büyüklüğünün anneler için tarifi zor bir duygu olduğunu söyledi.
Demircan, doğumundan 3 ay sonra mesleğe başladığını ve bu sektörün kendisi için çok zevkli bir iş olduğunu belirterek, "Biz aslında sadece çekim yapmıyoruz. Daha çok böyle anne babaların heyecanına ortak oluyoruz. Benim en çok duygulandığım an, bebeğin babaya verildiğinde onun o göz yaşı. Bunları görünce de işimi daha çok seviyor ve odaklanıyorum." dedi.
"BU SEKTÖR KAHRAMANMARAŞ'TA HALA BİLİNMİYOR"
Bir yandan anne olup, diğer yandan çalışmanın zorluğuna değinen Demircan, şunları kaydetti:
"İlk zamanlar randevu ile çalışıyordum ve çekim aldığım saatlerde gidiyordum. Çocuğum büyüdükten sonra işlerim daha kolay oldu. Bu sektör Kahramanmaraş'ta hala bilinmiyor. Ben daha fazla anneye ulaşıp mesleğimi daha çok duyurmaya çalışıyorum. Bilmeyen aileler doğum sonrası 'keşke sizi bilseydik çekim yaptırırdık' diyor."
Sezaryen dışında bazen zamansız gelen doğumların mesleğin zorluklarından olduğunu aktaran Demircan, gece 1'de arayıp, ''Gül hanım doğumum var hemen gelin'' diyen aileler olduğunu, bebeklerin dünya ile ilk buluşmalarını görüntülemenin, bebeğin anne ve baba ile buluştuğu ilk an ve o sıradaki heyecanlarının tarifi mümkün olmayan duygular olduğunu ifade etti.
"BEN KENDİ DOĞUMUM İÇİN BİR FOTOĞRAFÇI BULAMAMIŞTIM"
Bundan 5-6 yıl öncesine kadar kentte bebek fotoğrafçılığının çok yaygın bir sektör olmadığını söyleyen Demircan, şöyle devam etti:
"Ben kendi doğumum için bir fotoğrafçı bulamamıştım. Aslında biz bu sektörü, bebeğin hikayesi olarak adlandırıyoruz. Annelerimiz, hamilelik çekimiyle birlikte başlayarak doğum çekimi ve bebeğin doğduktan sonraki ilk 10 günlükken ki hallerinin çekimleri için geliyorlar bize. Doğumdan sonraki çekim aşaması da çok farklı. Bebek için çeşitli konseptler kuruyoruz. Bunlara ayak uydurabilmesi ve anne karnındaki pozisyonu kaybetmemesi için bebeğin küçük olması gerekiyor. 10 günlük bebek ile 1 aylık bebeği görüntülüyoruz."