Kahramanmaraş’ta yapı denetim sektörü de ağır hasar aldı! 40 firmadan 20'si yıkık ya da ağır hasarlı!

Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği Kahramanmaraş Şube Başkanı ve KMTSO Meclis Üyesi Cemil Tuğrul Özdöşemeci, 6 Şubat'ta yaşanılan deprem felaketi sonrası yapı denetim sektörünün kentteki son durumunu anlattı.

6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli yaşanan iki büyük deprem sonrası yapı denetim sektörünün içinde bulunduğu durumu anlatan Özdöşemeci, "Depremde birçok sektör maddi açıdan ağır yara etmektir. İnşaat yapacak olan bir kişi ya da almış durumdadır. İnşaat sektöründe faaliyet gösteren yapı denetim şirketleri hem maddi hem manevi anlamda önemli ölçüde yıpranmış ve yara almış durumdadır" dedi.

Kentte yapı denetim firmalarının 2011 yılından itibaren faaliyet göstermeye başladığını ifade eden Özdöşemeci, "Yıkılan bina sayılarına baktığımızda 2011 yılı sonrası ruhsat almış binaların oranının %1'in altında olması bu sistemin gereği ve faydalarını ispatlar niteliktedir" şeklinde konuştu.

"YAPI DENETİM 2011 YILINDAN İTİBAREN AKİTF OLARAK ÇALIŞIYOR"

“Yapı Denetim firmalarının görevi; yapılacak olan inşaat imalatının proje, ruhsat ve imalat aşamalarını iş bitirme seviyesine kadar kontrol kuruluş konut, ev, prefabrik vb. yapı farketmeksizin yapı denetim firma denetimine tabi olmak zorundadır.

2001 yılı itibarıyla ülkemiz 19 ilinde pilot olarak uygulamaya geçen yapı denetim sistemi 2011 yılı itibarıyla tüm şehirlerde uygulamaya geçmiştir. İlimizde de 2011 yılından bu yana yapı denetim sistemi aktiftir.”

"DENETİM MEKANİZMASINI SAĞLAM TEMELLER ÜZERİNE OTURTMAK ZORUNDAYIZ"

“Öncelikle denetim sadece yapı denetim olarak kısıtlanmayacak kadar önemli bir mekanizmadır. Özellikle ülkemiz şartlarında denetim mekanizmasını sağlam temellere oturtmak zorundayız. Maalesef denetim mekanizmasının çalışmadığı her sektörün işleyiş ve iş kalitesi her gün daha kötü hale gelmektedir. Yaşamış olduğumuz dünyada eşine çok az rastlanır büyüklükte olan depremler bizlere Yapı Denetim Sisteminin ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Şehrimizde 2011 yılından bu yana aktif olan yapı denetim sisteminin ne kadar Önemli ve faydalı olduğunu test etmiş bulunmaktayız. Yıkılan bina sayılarına baktığımızda 2011 yılı sonrası ruhsat almış binaların oranının %1'in altında olması bu sistemin gereği ve faydalarını ispatlar niteliktedir.”

"İLİMİZDE 40 YAPI DENETİM FİRMASININ YAKLAŞIK 20'Sİ YIKIK YADA AĞIR HASARLI"

Özellikle deprem sonrası süreçte yapı denetim sektöründe “Depremde birçok sektör maddi açıdan ağır yara almış durumdadır. İnşaat sektöründe faaliyet gösteren yapı denetim şirketleri hem maddi hem manevi anlamda önemli ölçüde yıpranmış ve yara almış durumdadır. 6 Şubat depremlerinin ardında bugüne kadar halen firmalarımız herhangi bir ticari faaliyet gösterememiş ve gelir elde edememiş durumdadır. İlimizde hizmet veren 40 yapı denetim firmasını yaklaşık 20'si yıkık ya da ağır hasarlı durumdadır. Tüm arşiv ve teçhizatını kaybeden firmalarımız henüz herhangi bir zayiat desteğinden faydalanamamış işleyiş problemiyle de firmalarımız karşı karşıya bulunmaktadır. Yapı denetim firmaları sisteminde belirli sayı ve kriterde olan mühendis mimar çalıştırmak durumunadır. Ancak yaşamış olduğumuz deprem sebebiyle birçok personelimiz vefat ya da il değişikliği sebebiyle istifa etmek zorunda kalmıştır. İlimizdeki kaos ortamı sebebiyle yeni personel bulmakta zorlanan ve bulamayan firmalarımız bulunmaktadır. Belirli süre istifa eden personelin yerini dolduramadığı için sistemi kapatılan hatta belgesi iptal edilen firmalar bulunmaktadır. Hali hazırda depremzede hüviyetiyle ağır yara almış olan meslektaşlarımız bu tip literatūr uygulamalarıyla daha da zor duruma düşmüştür.”

"YAPI DENETİM SİSTEMİNİN ŞEHRİMİZ İÇİN BİRÇOK ARTISI BULUNMAKTADIR"

“Artıları, eksikleri nelerdir? Yapı denetim sisteminin şehrimiz için birçok artısı bulunmaktadır. Bunun ispatı da 2011 yılı sonrası ruhsatlanmış binaların yıkım oranlarının %1 in altında olmasıdır. Ancak sistemi kurmak kadar o sistemi işletmekte önemlidir. Ancak bugün ki piyasa şartlarında sistemimiz tıkanmış bir dişli parçası durumuna gelmiştir. İşleyiş hem evrak bazında tıkanmakta hem de saha koordinesi her geçen gün imkânsız hale gelmektedir. 2019 yılına kadar yapımcı firmalar istediği yapı denetim firmasıyla anlaşmaktaydı. Bu durumda sahada 'Kendi patronunu denetleme!' olarak adlandırdığımız şekilde sorunlar yaşanmaktaydı. Çevre, Şehircilik ve İklimlendirme Bakanlığı doğru bir karar alarak yapıların denetim firmalarını kendilerinin seçme durumunu sonlandırdı ve e-dağıtım sistemini kurmuştur. Firmalar bu durumu olumlu karşılayıp hazırlık durumdadır. Ekonomik sıkıntıların yanı sıra birçok yapmaya başlarken karşımıza bu kez de kota sorunu çıktı. Firma sayımız 24 ten 40 a yükselmiş durumdadır. Yapmış olduğumuz araştırmada toplamda her firmanın 360.000 metrekare iş denetleme hakkı varken şu anki güncel durumda çoğu firma 100.000 metrekare düzeyindedir. İlimizin firmalarının çalışma kapasite ortalaması da %32 ye tekabül etmektedir. Bu durumu şu şekilde bir soruyla örnekleyebiliriz; bir şoföre artık yolcunu sadece benden sağlayabileceksin diyerek sen otobüslerini al tüm bakımlarını tam yaptır ona göre de çalışanlarını istihdam et tam sigorta yatır ben sana aylık 360 yolcu vereceğim sözünü verip aylık bunun yerine 120 yolcu verip işletmesini ayakta tutmasını beklemek ne kadar gerçekçidir?”

"ÇOK TARAFLI DÜŞÜNMEK ZORUNDAYIZ"

“Sorularınıza vermiş olduğum cevaplar özet niteliğindedir. Burada tüm sorunları yazacak olsak saatlerce konuşmamız gerekecektir. Mesela bir firmamızın denetçisi il değiştirdiği için istifa etmiştir. Bu personelin yerini doldurmak için sadece ilimizde değil tüm şehirleri tarayıp kişilere istediği şekilde maaş konaklama vb. gibi imkânlar sunulmasına rağmen personel bulunamamıştır. Bu sebeple firmanın sistemi 3 ay kapatılmış ve sonunda belgesi iptal edilmiştir. Şunu sormak istiyorum zaten kendisi de bir depremzede olan maddi ve manevi olarak bir buhranda olan meslektaşlarımızı birde bu tip durumlarda çıkmaza sokmak tarafımızca nasıl yorumlanmalıdır?

Kamuoyunda firmalarımıza yönelik bazı eleştiriler yapılmaktadır. Bizler her platformda bu eleştirileri dinlemekten ve cevaplamaktan geri durmadık. Çünkü bizler zaten bu eleştiriler gelmeden önce söylenen konuları tespit ettik ve çözüm yollarını bulmak için çaba gösterdik. Yapı denetim sektörü adına gerek yerel gerekse bakanlık düzeyinde birçok toplantı yaptık. 'Biz şu konuda işleyişin yanlış olduğunu düşünüyoruz ama çözüm üretmeye gücümüz yetmiyor el birliğiyle çözüm bulalım.' şeklinde yaklaşımda bulunduk. Sayfalarca rapor, doküman ve hesap yöntemi sunduk. Bazı konularda çözüm bulsak da maalesef en temel ve önemli konularda halen istisnasız tüm yapı denetim firmaları olarak zorluklar yaşamaktayız. Eğer yarınlara yapısal olarak emin adımlarla yürümek istiyorsak, bu sistemi yetkililerimizin gerçekten empati yaparak ve bu sistemden ekmeğini kazanan kişilerle istişare ederek çözmesi gerekmektedir. Doğru ve sağlam denetim için gerçekten işleyen bir denetim sistemi kurmak zorundayız. Aksi halde her şey 'Eski tas eski hamam' mantığıyla yürümeye devam eder ve istemediğimiz şekilde belki bundan 50 sene sonra aynı konuları konuşmamıza sebep olur. Hem memleketimiz hem ülkemiz için elimizi taşın altına koymak ve tek değil çok taraflı düşünmek zorundayız.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kahramanmaraş Haberleri