Görür, Kahramanmaraş fay zonunda hiçbir bölgenin yerleşime uygun olmadığını, klasik inşaatlar yapılamayacağını kaydetti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından üniversitelerden bilim insanlarının öncülüğünde 11 ilde geniş çaplı etüt çalışmalarının yürütüldüğünü açıkladı. Buna göre fay hatları üzerindeki bazı noktalarda detaylı araştırma gerçekleştirilirken, numuneler İngiltere'de incelendi. Bölgede hangi alanların yapılaşmaya uygun olup olmadığının da bu yöntemle belirlendiği kaydedildi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da rapora dair şunları söyledi: "Sonuçlara göre, bölgede yerleşime uygunluk durumlarını artık net olarak belirlemiş olduk. Buna göre Kahramanmaraş fay zonlarından bazılarında deprem üretme potansiyeli bulunmadığı, dolayısıyla 'fay sakınım zonu' konulmasına gerek olmadığı sonucuna vardık. Bu çerçevede, bu alanları 'uygun olmayan alan' tanımı yerine 'önlemli alan' olarak yeniden düzenledik. Dolayısıyla rapora göre deprem üretme potansiyeli bulunmayan ve 'önlemli alan' olarak ilan edilen bölgelerde belirlenen tedbirler doğrultusunda yapılaşma oluşturulabilecek."
NACİ GÖRÜR İTİRAZ ETTİ
Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya hesabından bakanlığın incelemesini eleştirerek görüşünü açıkladı.
Kurum'a hitaben "Beni affedin sayın bakanım ama o zonda Hatay’dan Adıyaman’a kadar hiçbir yer yerleşime uygun değil. Sözkonusu zon bir levha sınırı. Levha sınırları deprem üretirler" diyen Görür, yaklaşık 13,6 milyon senedir deprem ürettiklerini, daha milyonlarca sene de üreteceklerini kaydetti.
Profesör şunları kaydetti: "Bu zon Ölüdeniz Fayı ila Doğu Anadolu Fayı tarafından temsil ediliyor. Bu faylar genellikle 6 Şubat depremlerinde kırıldı. Ama bu levha sınırının doğusunda, Arap Levhası üzerinde levha sınırı kenar fayları var. Bunlar kırılmadı. Bu dar zonda hangi fay kırılırsa hasar verir. En iyisi fay analizlerine devam edip bu sınırdaki evlere dikkat edelim. Buradaki yerleşim alanlarına özen gösterilmelidir. Burası özel bir yerdir. Özel planlama, özel mimari, özel inşaat teknolojisi, özel yapı malzemesi, deprem etkisini azaltacak özel teknoloji ister. Burada klasik bina yapamazsınız. İşini bilen özel insanlarla çalışmalısınız. Doğa koşullarını düzeltemiyeceğinize göre tek şansınız özgün inşaat, mimari ve malzeme teknolojileridir. Eğer böyle yapmazsak bugün çektiğimiz acıları gelecek nesillere ihraç etmiş oluruz."