Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ile Hulusi Efendi Vakfı işbirliğinde, Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Somuncu Baba ve Hulusi Efendi Paneli", Darende Somuncu Baba Camisi imam hatiplerinden hafız Mustafa Baş'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Prof. Dr. Şimşirgil, panelde yaptığı konuşmada, tarihi özürlü olarak yetiştirildiklerini, tarihi öğrenemediklerini çünkü yanlış anlatıldığını söyledi.
Tarihi "Padişahların astığı astık kestiği kestik adamlar" diye anlattıklarını dile getiren Şimşirgil, oysa tarihin doğru öğretildiği zaman her padişahın yanında bir büyük ulu sultan, bir büyük veli, bir büyük mutasavvıfın olduğunun görüleceğini belirtti.
Osmanlı padişahlarından örnekler veren Şimşirgil, "Osmanlı padişahları sanki onlarla Allah dostlarıyla istişare etmeden hiçbir şey yapmıyorlar. Bakın Osman Gazi, yanında Şeyh Edebali Hazretleri var. Orhan Gazi diyoruz Dursun Fakı var. Yıldırım Beyazıt Han diyoruz yanında Emir Sultan ve Somuncu Baba var. Tabii Somuncu Baba diğer taraftan Hacı Bayram-ı Veli Hazretlerini yetiştiriyor ikinci Murathan'ın yanında. Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri Akşemsettin Hazretlerini yetiştiriyor Fatih Sultan Mehmed'i yetiştiren büyük veli, çok büyük bir mutasavvıf." dedi.
"İSTANBUL'UN FETHİNİN MANEVİ MİMARI"
Somuncu Baba'nın "İstanbul'un fethinin manevi mimarı" olduğunu ifade eden Prof. Dr. Şimşirgil, Hacı Bayram-ı Veli, ikinci Murad Han, Akşemseddin ve Fatih Sultan Mehmed gibi bunların hepsinde Somuncu Baba'nın tesiri ve etkisinin bulunduğunu vurguladı.
Bir padişahın yanında gönül ehli bir ulu sultan varsa o hükümdarın ulu bir hakan olduğunu, aynı zamanda da unutulmaz ve adil olacağını anlatan Şimşirgil, "Eğer olmazsa zalim olur. Yani onlarla istişare ederler, onlardan istifade ederler çünkü bunlar Allah adamlarıdır. Allah adamları asi olmaz, kalp kırmaz, adaletsizlik yapmaz. Dolayısıyla biz Fatih'i öğrendiğimizde Akşemseddin'i öğrendiğimiz gibi Yıldırım Beyazıt'ta da Somuncu Baba'yı öğreniyoruz." dedi.
Şimşirgil, Somuncu Baba'nın 7 asırdır unutulmadığını, adıyla bile bütün dünyaya hizmet verildiğini belirterek, bunun çok önemli şey olduğunu kaydetti.
Mutasavvıf ve divan şairi Osman Hulusi Efendi'nin ise Peygamber soyundan gelmesiyle bir asilliğinin bulunduğunu ifade eden Şimşirgil, küçük yaştan itibaren yetişerek, edebiyat okumadığı halde son divan, en büyük şairlerden birisi olduğuna dikkat çekti.
"DİVANININ ASLINDA HER EVDE BULUNMASINI İSTERİM"
Divan-ı Hulusi Darendevi'nin yazarı Hulusi Efendi'nin divanının her beyitinde Allah'ı hatırlatan, ders veren, kalbi temizleyen, "zikrullah" olan güzel konuların işlendiğini dile getiren Şimşirgil, şunları kaydetti:
"Bir beyit insana sabahtan akşama kadar yetiyor. Her bir beyiti tarih kokuyor. İslamiyet'i anlatıyor. Zikri anlatıyor. Kalbi temizliyor. Tamamen tasavvuf, tamamen güzel ahlak dolayısıyla Hulusi Efendi'nin divanının aslında her evde bulunmasını isterim. O devirde, vakıflara en büyük düşmanlığı yapıldığı zamanda, vakıf medeniyetini yeniden yerleştiren bir zat Seyyid Hulusi Efendi. Vakıfların önemini gösteren bir zat. Bir bakıyorsunuz Darende'ye kadar her tarafta vakıflar kurduruyor, camiler, mescitler, hastaneler, şifahaneler yaptırtıyor. İşte din adamının işi budur. Tasavvuf ehlinin işi budur."
Tasavvuf ehlinin önemine dikkat çeken Şimşirgil, "Tasavvuf ehlinin gözü devlette, şöhrette, makamda olmaz. İşte bunlar tanınmazsa bu ülke FETÖ gibilerle tanışmaya başlar. Bu ülke FETÖ'lerin böyle hışmına, üzerinden silindir gibi geçmiş olur. Evlatlarımızı kimin kaptığını, kimin nereye götürdüğünü bilemeyiz. Bu tasavvuf büyükleri, şöhret peşinde değildir. Sadece Allah'ı hatırlatan insanlardır." dedi.
Prof. Dr. Mahmut Yeşil ile Hulusi Efendi Vakfı hizmetlerini anlatan Aydın Duman'ın konuşmasının ardından, Hulusi Efendi Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Hamid Hamidettin Ateş, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç ile panelistlere plaket takdim etti.
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıç, Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek, iş adamları, sivil toplumu kuruluşu temsilcileri ile daire müdürlerinin katıldığı panelde, Somuncu Baba İlahi Grubu da Divan-ı Hulusi Darendevi'den beyitler seslendirdi.