Son dönemin en popüler teknolojik ürünleri arasında yer alan drone yani uçan robotlar sağladığı onlarca yarar ve fayda dışında, tehdit unsuru oluşturacak şekilde kötü niyetle de kullanılabilir.
Drone'lar son dönemde oldukça popüler. Erişimin kolaylaşması ve teknolojinin gelişmesine bağlı olarak sağladığı pek çok fayda kadar, saldırı amacıyla kullanılması veya bu tür girişimlere yardımcı olması da ihtimaller dahilinde. Tabi uçuşun yoğun olduğu bölgelerde hava trafiğini tehlikeye sokması ve risk faktörü oluşturması da sakıncanın bir diğer boyutu.
Ülkemizde de bir süredir geliştirme çalışmaları yapılan drone savar sistemler, devlet tarafından resmen kullanılmaya başlandı. İlk defa Başbakan Binali Yıldırım'ın Fikirtepe'de katıldığı Kentel Dönüşüm Projesi temel atma töreninde görüntülenen drone savar, farklı form faktörleri olsa da son dönemde sıkça gördüğümüz tüfek profilinde görev alıyor.
Son dönemde sıkça gündeme gelen drone savar sistemler, ağırlıklı olarak iki türde görev yapıyor. Bunlardan yaygın olanı ve Başbakanlık Koruma Birimi'ninde kullanmakta olduğu drone savar sistem, radyo frekansı kullanarak tehlike arz eden drone'u inmeye veya rota değiştirmeye zorluyor. Bu sistem, stratejik önem arz eden koşullarda drone'u ele geçirmek ve üzerinde inceleme yapmak için de kullanılabilir, özellikle izinsiz uçan kimliği belirsiz dronelarda.
Diğer drone savar sistem ise doğrudan yok etmeye yönelik. Çok güçlü lazer ışını kullanan sistem, tehdit unsuru olan drone sistemi yakarak yok etmek için kullanılıyor. Ülkemizde drone savar sistemler için yasal düzenlemeler de var. Üretici için ithalatı yasak olup, sadece kolluk kuvvetleri ve istihbarat birimleri tarafından kullanılabilir. Sivil kullanım amacıyla üretilmesi, dağtımı ve yasa ile belirlenen kurumlar dışında yaygın satışı ise anladığımız kadarıyla mümkün değil.