Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Koyuncu, ses kısıklığının troid kanserinin belirtisi olabileceğini söyledi.
Medicana Sivas Hastanesi doktorlarından Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Koyuncu, troid kanseri hakkında önemli bilgiler verdi. Koyuncu, Tiroid bezinin, normalde boynun alt önünde bulunan kelebek şeklinde bir bez olduğunu dile getirerek, "Tiroidin işi, kana salgılanan ve daha sonra vücuttaki her dokuya taşınan tiroid hormonları yapmaktır. Tiroid hormonu vücudun enerji kullanmasına, sıcak kalmasına ve beyni, kalbi, kasları ve diğer organların gerektiği gibi çalışmaya devam etmesine yardımcı olur. Tiroid bezi ile ilgili hastalıklar iyi huylu ve kötü huylu ikiye ayrılır. İyi huylu hastalıklarda tiroid bezinin büyümesi nodüllü veya nodülsüz olabilir ve guatr olarak bilinir. Bunun dışında vücutta yapılan bazı maddeler (antikorlar) ile oluşan tiroid bezinin çok çalışmasına neden olan Graves yada az çalışmasına neden olan Hashimoto hastalıkları vardır. Trioidin diğer bir iyi huylu hastalığı tiroiditlerdir ki bir tipinde boyunda ciddi ağrı şikayeti yapar. Tiroidin kötü huylu hastalıkları kanserleridir. Kanserler de nodüller şeklinde karşımıza çıkarlar" dedi.
BOYUNDA OLAĞANDIŞI BİR ŞİŞLİK VARSA DİKKAT
Boyunda olağandışı bir yumru, nodül veya şişliğin troid kanserinin en erken belirtisi olduğunu kaydeden Koyuncu, "Tiroid kanserinin en erken belirtisi, boyunda olağan dışı bir yumru, nodül veya şişliktir. Yeni veya büyüyen bir yumru fark ederseniz, nedenini belirlemek ve bir tümör olup olmadığının araştırılması gereklidir. Ses kısıklığı da dahil olmak üzere sesinizde değişiklikler. Yutma güçlüğü de tiroid kanserinin ilk belirtileri olabilir. Tiroid kanseri herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir, ancak tüm vakaların yaklaşık üçte ikisi 20 ila 55 yaş arasındaki insanlarda bulunur. Anaplastik tiroid kanseri genellikle 60 yaşından sonra teşhis edilir" ifadelerini kullandı.
"BAŞKA SEBEPTEN TİROİD AMELİYATI OLAN KİŞİLERDE DE TESADÜFEN TİROİD KANSERİ ÇIKABİLİR"
Koyuncu, başka sebepten tiroid ameliyatı olan kişilerde de tesadüfen tiroid kanseri çıkabileceğini belirterek, "Boyunda şişlik nedeniyle doktora başvuran yada başka bir sebeple tetkik edilirken tiroid bezinde nodül tespit edilen hastalarda eğer şüpheli bir nodül tespit edildiyse buna ince iğne biyopsisi yapılır. İğne biyopsisi sonucu şüpheli veya kanser gelenler ameliyat edilir. Ayrıca başka sebepten tiroid ameliyatı olan kişilerde de tesadüfen tiroid kanseri çıkabilir. Tiroid kitlelerindeki en önemli problem tanı sırasında selim nodül ile kanser ayrımının yapılabilmesidir. Tiroid nodüllerinin sadece yüzde 5-10'u kanserdir" diye konuştu.
"ÇOĞU TİROİD KANSERİ ÖLÜMCÜL DEĞİLDİR"
Çoğu tiroid kanserinin ölümcül olmadığını söyleyen Koyuncu, "Çoğu tiroid kanseri ölümcül değildir. Aslında, en yaygın tiroid kanseri türleri ki yüzde 95 den fazlası bu tiplerdir. Uygun tedavi edilirse tamamen tedavi edilebilirler. 50 yaşın altındaki hastalarda, hem papiller hem de foliküler kanserler uygun şekilde tedavi edilirse yüzde 98'den fazla iyileşme oranına sahiptir. Tiroid bezindeki hücrelerde oluşan genetik değişikliklerdir. Ancak bu değişikliklerin neden oluştuğu bilinmemektedir. Bazı risk faktörleri tanımlanmıştır. Ailede guatr veya tiroid kanseri öyküsü, yüksek düzeyde radyasyona maruz kalma ve bazı kalıtsal hastalıklarda risk artmaktadır" ifadelerini kullandı.
KADINLARDA ERKEKLERDEN DAHA YAYGIN GÖRÜLÜYOR
Koyuncu, tiroid kanserinin kadınlarda erkeklerden daha yaygın olduğuna dikkat çekerek konuşmasına şöyle devam etti:
"Yani kadın olmak bir risk faktörü olarak kabul edilir. Ayrıca, 50 yaşın altındaki kişilerin tiroid kanseri geliştirme olasılığı daha yüksektir, 30-50 yaş arası insanlar en yüksek risk altındadır. Ancak bu, yaşlı yetişkinlerin hastalık olmayacak anlamına gelmez. Çoğu tiroid kanseri hastasında, teşhis sırasında kanser tiroide sınırlıdır. Yaklaşık yüzde 30 hastada kanser boynundaki lenf düğümlerine yayılmış ve sadece yüzde 1-4'ü kanserin boynun dışına akciğerler ve kemik gibi diğer organlara yayılmıştır. Tiroid kanserini tedavi etmek için tiroidin tamamını veya çoğunu çıkarma gerekir. Eğer sirayet etmişse boyundaki lenf düğümlerinin çıkarılması bu ameliyata eklenir. Ameliyat tan sonra halk arasında atom tedavisi denilen radyokatif iyot tedavisi yapılmaktadır."
(Onur Erden/İHA)