Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, 15 Temmuz fotoğrafları ile 100 yıl öncesindeki kurtuluş mücadelesinin fotoğraflarının birebir örtüştüğünü belirterek, "Gazi Mustafa Kemal Ankara'ya gelir gelmez ilk ilgilendiği konulardan biri gazete çıkarma işi olmuştur" dedi.
Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin 98'inci yıl dönümü dolayısıyla Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) tarafından, "BYEGM Arşivinden Ankara Fotoğrafları Sergisi" Ankara Kulübü Derneği seymenlerinin gösterisi ile birlikte gerçekleştirildi. Serginin açılış kurdelesini, Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu, Ankara AK Parti Milletvekili Nevzat Ceylan ve BYEGM Genel Müdürü Mehmet Akarca birlikte kesti. Tören'in açılış konuşmasını yapan BYEGM Genel Müdürü Mehmet Akarca, Mustafa Kemal Paşa'nın 18 Aralık'ta Sivas'tan yola çıktığını belirterek, "98 yıl önce bugün büyük ihtimalle Karaman'dan Beynam'a doğru saatte 30 kilometre hızla giden bir otomobille hareket halindeydi. Geceyi Beynam'da geçirip ertesi günü 9 gün süren o yolculuktan sonra Sivas'tan Ankara'ya ulaştı. Dikmen sırtlarında, evet 3 bin atlı 7 yüz piyade ve köylerden de gelen 40 bin kişinin karşılamasıyla ilk kez Ankaralılarla buluştu. Kurbanlar kesildi dualar edildi. Salalar verildi. Tıpkı 15 Temmuz gecesi sabaha karşı olduğu gibi" diye konuştu.
"İSTİKLALİ, MİLLETİN AZMİ VE KARARLIĞI KURTARACAKTIR"
Genel Müdür Akarca sözlerine şöyle devam etti:
"Kurtuluş Savaşı çok büyük bir zaferimiz ile sonuçlandı. Ülkeden düşmanlar kovuldu. BYEGM'nin duvarlarında ikinci istiklal savaşımızı resmetmek durumunda olduk. 15 Temmuz 2016'daki o hain darbe teşebbüsü Cumhurbaşkanımızın önderliğinde ve Atatürk'ün izinde aynı sözlerle, aynı sloganlarla yani "İstiklali ancak milletin azmi ve kararlığı kurtaracaktır" sözleri ile nasıl ki 1'inci istiklal harbimizde bunu ifade ettiyse, 2'nci istiklal harbimizde de Cumhurbaşkanımız "istiklali ancak milletin azmi ve karalığı kurtaracak" dedi ve gerçekten de bu millet kendi istiklalini kurtardı."
Törende konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu ise, "Tarihi bir olayı ele alırken, detayların iyi irdelenmesi, olayların ardındaki gerçek anlamların idrak edilmesi son derece önemlidir diye düşünüyorum. Bu bakımdan 27 Aralık 1919 tarihini, Kurtuluş Savaşımızın fikri harekatının tamamlanıp, seçilmiş bir merkezden askeri ve siyasi tatbikine başlandığı tarih olarak zikretmek doğru olacaktır. Gazi Mustafa Kemal'in Ankara'ya gelişini bu minvalde değerlendirilmesi, Cumhuriyetimizin temellerindeki tarihi süreci ve manevi yapıyı doğru anlamak açısından önemlidir. Ayrıca o günlerin bugüne nasıl ışık tuttuğunu da açık bir şekilde görmemize yardımcı olacaktır" şeklinde konuştu.
"ANKARALILAR, ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMSIZLIK İRADESİNİ GURURLA İFADE ETMİŞTİR"
"Mustafa Kemal Paşa'nın Ankara'ya gelişindeki vaziyetin fotoğrafını bilmek önemlidir" diyen Çavuşoğlu, "Öyle ki, tarihi çarpıtarak milli ruhumuzun ve bu ruhla kazanılan zaferlerin nasıl yok sayıldığını, nasıl algı operasyonları yapıldığını anlamak açısından son derece değerli bir örnektir. Ankaralıların işgal tehdidi altında dahi kırılmayan özgürlük ve bağımsızlık iradesini bu vesileyle gururla ifade etmiştir. Ankaralılar 27 Aralık 1919'da Mustafa Kemal Paşa'yı Dikmen sırtlarında selamlamıştır. Ankaralıların bu duruşu bütün Anadolu'nun bir yansımasıdır ki bu maneviyat kurtuluşa giden yol olmuştur" ifadelerini kullandı.
"GAZİ MUSTAFA KEMAL ANKARA'YA GELİR GELMEZ İLK İLGİLENDİĞİ KONULARDAN BİRİ GAZETE ÇIKARMA İŞİ OLMUŞTUR"
Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam etti:
"Tarihi sürece baktığımızda o günlerde de askeri ve siyasi mücadelenin yanında milli mücadelenin karşısında olan mütareke basını ile yabancı basına karşı bir sinir savaşının da titizlikle sürdürüldüğünü görüyoruz. Hali hazırda çıkan bir İrade-i Milliye gazetesi var idi. Ancak yeterli görünmüyordu. Çünkü işgal kuvvetleri ve yandaşları basın üzerinden fesat tohumları ekmeye yoğun bir şekilde devam ediyordu. Gazi Mustafa Kemal Ankara'ya gelir gelmez ilk ilgilendiği konulardan biri gazete çıkarma işi olmuştur. Eski bir taş baskı makineyle Ankara'ya gelişinden tam 14 gün sonra yeni gazete çıkarılmış, ismini de "Hakimiyet-i Milliye" koymuştur. O günün fotoğraflarını doğru okursanız, o karelerin sizi getireceği zaman dilimi tam da bugündür. Bu millet Kurtuluş mücadelesinde her daim aynı algı operasyonlarıyla, aynı yalan ve manipülasyonlarla karşı karşıya bırakılmıştır. Siyasi operasyonlar, algı oyunları, ülkesini dünyaya karalayan işbirlikçiler dünde vardı bugün de var. O günkü fotoğraflarla bugünküler arasında değişmeyen bir şey daha var ki o da aziz milletimizin milli ve manevi değerlerine bağlılığı, özgürlüğüne, tam bağımsız Türkiye idealine sarsılmaz inancı, bu yolda sahip oldukları bükülmez iradesidir. 27 Aralık 1919'da Mustafa Kemal Paşa'yı Dikmen sırtlarında karşılayan o milli irade bugün de dimdik ayaktadır. O gün emellerine ulaşamayan mihraklar, bugün de 15 Temmuz 2016 gecesi canları pahasına sokaklara dökülen aziz milletimiz tarafından bir kez daha bertaraf edilmiştir. FETÖ'cü hainlere hadlerinin bildirildiği ve tanklara, tüfeklere "dur" denilen 15 Temmuz fotoğrafları, 100 yıl öncesindeki kurtuluş mücadelesinin fotoğraflarıyla birebir örtüşmektedir. O gün de millet sahnededir, bugün de. Yarın da ülkesine, milletine ve demokrasisine sahip çıkacak kahraman milletimizin önüne dikilmeye kalkışan tüm terörist örgütlerin hepsini silip atmaya yetecektir. Hangi kirli odak olursa olsun gelecekte de hayal kırıklığına uğrayacaktır şüphesiz. Birliğimiz, beraberliğimiz ve bu temelde gün be gün büyüyen, güçlenen Türkiye bunun en büyük teminatıdır."
Sergi açılış törenine, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, AK Parti Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan, BYEGM Genel Müdürü Mehmet Akarca, çok sayıda bürokrat ve vatandaş katıldı. Tören, BYEGM Genel Müdürü Mehmet Akarca'nın, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu'na hediye takdimi ile son buldu.