AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, "Biz milletvekilliği seçme ve seçilme yaşını 18'e indirdik. Sadece milletvekilliğiyle sınırlı tutmayıp, bunu bütün seçilme alanlarıyla uyumlu hale getireceğiz." dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Anadolu Ajansını ziyaretinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ünal, 2012 yılında kamuoyuna üç seçenek sunduklarını, diğer siyasi partiler ile bu seçenekleri tartışmak istediklerini hatırlatarak, yeni seçim sisteminin tartışılması çağrısına muhalefetin o dönemde kulak vermediğini aktardı.
Bu yönde tekrar bir çalışma yapacaklarına işaret eden Ünal, "Çünkü uyum yasaları çerçevesinde bu konuyu da önümüze alıp oturacağız, konuşacağız, taraflarla konuşulacak. Ama daha henüz bu konu gündemimize gelmedi. Bu konu gündemimize geldiğinde sizleri bilgilendireceğiz." ifadesini kullandı.
Mahir Ünal, "Belediye başkanlığına 18 yaşında aday olunabilecek mi" sorusuna, şöyle yanıt verdi:
"Biz dedik ki 'Siz bir insana seçme hakkı verirseniz, seçilme hakkı da vermeniz gerekiyor.' Son Anayasa değişikliğiyle milletvekilliği seçme ve seçilme yaşını 18'e indirdik. Anayasada yapılan bu düzenleme çerçevesinde Mahalli İdareler Kanunu’na da bunu ekleyeceğiz. Yani sadece milletvekilliğiyle sınırlı tutmayıp, bunu bütün seçilme alanlarıyla uyumlu hale getireceğiz. O yüzden 18 yaşında belediye başkanı olabilir mi, iyi bir soru. 14 yaşında üniversiteyi bitiren insanlar var günümüzde. Dolayısıyla 18 yaşında belediye başkanlığı yapabilecek bir profil olur mu, olur. 21 yaşında İstanbul'u fetheden bir geleneğin içerisinden geliyoruz. 18 yaşında genç bir adam, bir şehri yönetmenin sorumluluğunu üstlenebilir mi? Üstlenemez demek, 18 yaşındaki bir adama aslında ön yargıyla yaklaşmak demektir. Ben yönetebilir diye düşünüyorum."
CUMHURBAŞKANI, MİLLETVEKİLLERİYLE GRUPLAR HALİNDE BİR ARAYA GELECEK
AK Parti Sözcüsü Ünal, TBMM'deki Meclis Başkanlığı seçimlerine ilişkin ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın milletvekilleriyle AK Parti Genel Merkezi'nde gruplar halinde bir araya geleceğine dikkati çekti.
Ünal, şu ifadelere yer verdi:
"Yarın Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız, Genel Başkan sıfatıyla milletvekillerimizle genel merkezde toplantı yapacak, bu bizim daha önce de yaptığımız, Genel Başkanımızın Cumhurbaşkanlığından önceki dönemde milletvekilleriyle grup grup toplanır ve milletvekillerinin illerinin sorunlarını dinler, onlarla konuşurdu. Şimdi bunları tekrar başlatıyoruz. Şimdi milletvekilleriyle meclis grubumuzun koordinasyonunda, meclis grubumuz ve genel sekreterliğin koordinasyonunda toplantılara başlıyoruz. Bu toplantılar çok önemli, çünkü milletvekilleri Genel Başkan ile bir araya gelmek ve birinci ağızdan Genel Başkana kendi illeriyle ilgili sorunlarını ya da siyasetle ilgili ya da TBMM'nin işleyişiyle ilgili önerilerini, sorunlarını iletiyorlar, o yüzden bu kıymetli."
AHMET EDİP UĞUR'UN İSTİFA AÇIKLAMASINDAKİ İDDİALARI
"Eski Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur'un istifa ederken ailesine tehditlerde bulunulduğu iddiasına yönelik kendisiyle görüşme yapıldı mı" sorusunu Ünal şöyle yanıtladı:
"Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız kendisiyle görüştü ve biz de Cumhurbaşkanımız yani Genel Başkanımız, o dönemde açık ve net olarak şunu söyledi, 'Burası bir hukuk devleti, hiçbir şekilde bir kişinin tehdit edilmesi ya da ailesine dönük şantaja maruz kalmasına müsaade edilmez.' Hele hele bizim partimizde milletvekilliği yapmış, Genel Başkan Yardımcılığı yapmış, Belediye Başkanlığı yapmış ve bizim yol arkadaşı olarak gördüğümüz bir insana dönük böyle bir şeye izin verilmez. AK Parti eğer böyle bir parti olsaydı, 15 yıldan beri kendi iç disiplinini, kendi iç ortak kardeşliğini, algısını, anlayışını muhafaza edemezdi zaten."
"BELEDİYELERDEKİ ÇALIŞMA SÜRECİ ŞİMDİLİK TAMAMLANDI"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ünal, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere bazı belediyelerde yaşanan değişim süreci hatırlatılarak, "Bu süreç tamamlandı mı, yeni istifalar gelir mi?" sorusu üzerine, AK Parti'nin üç süreci birlikte yürüttüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın tekrar genel başkan olmasıyla hükümete, teşkilata ve belediyelere dönük "elden geçirme, yenilenme ve değişim" süreci başlatıldığını belirten Ünal, "Bunların üçü beraber yürütülüyor ama bu süreçte belediyeler biraz daha öne çıktı. Şu an itibarıyla belediyelerdeki çalışma süreci şimdilik tamamlandı ve kongrelere odaklandık." diye konuştu.
"SAMİMİ BİR TEKLİF DEĞİL"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "istifa eden belediyeler için seçim yapılması" çağrısına yanıt veren Ünal, "Bu, samimi bir teklif değil. Ben Kemal Kılıçdaroğlu'nun siyaset yaptığına inanmıyorum çünkü siyaset böyle bir şey değildir. Siyaset, millet için yapılır." dedi.
"NE DEMEK GÜVENCE ALDIK?"
FETÖ'nün hain 15 Temmuz darbesini, işgal girişimini savuşturduklarını ancak girişimin etkilerinin devam ettiğine işaret eden Ünal, şu değerlendirmelerde bulundu:
"(Kontrollü darbe, tiyatro, öngörülmüş, önlenmemiş darbe) gibi birçok kavramsallaştırmalar üzerinden 15 Temmuz'u itibarsızlaştırdılar. Son yargı süreçleri üzerinden 'Türkiye'de adalet yok, mahkeme yok, hakimler, savcılar iktidardan talimat alıyor.' diyorlar. Bunları sistematik olarak yaydılar. Şimdi son bir aydan beri bir şey yapıyorlar. 'Arabuluculuk sonucunda şunlar serbest bırakıldı.' diyorlar. Bu ne demek? 'Türk yargısı iktidardan talimat alıyor'u doğrulamak için kullanılan bir argüman. ABD Büyükelçiliği açıklama yaptı 'güvence aldık' dedi. Ne demek güvence aldık? Dışişleri Bakanlığı bağımsız ve tarafsız olan Türk yargısının kararlarıyla ilgili bir başka ülkeye güvence vermez. Burada amaç yargı hükümetten talimat alıyor algısı oluşturmak. Öyle bir şey yok zaten ama algıya bakar mısınız?"
"SON DERECE ACI VE ÜZÜNTÜ VERİCİ"
Alman Dışişleri Bakanının açıklamasının ardından CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun da aynı açıklamayı yaptığını belirten Ünal, şunları kaydetti:
"Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı düşünün ki kendi ülkesinin yanında, milletinin seçtiği meşru hükümetin yanında durmuyor, kendi milleti için siyaset yapmıyor ve Türkiye'ye operasyon yapan dış güçlerin içerideki aparatı gibi davranıyor. Şimdi buna siyaset yapıyor diyebilir misiniz? Üzgünüm ama diyemezsiniz. Benim söylediğim sadece iki örnek. Bununla ilgili yüzlere örnek üzerinde konuşulabilir. Maalesef bu son derece acı ve üzüntü verici bir durum."