CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki Grup Toplantısı'nda, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin beka sorunu varsa, herkesin birleşmesi gerektiğini belirterek, "Birleşeceğiz kazanacağız, bu ülkeye kardeşliği, demokrasiyi getireceğiz." ifadesini kullandı.
Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde gazetecilerin hapislerde bulunduğunu, Türkiye'nin medya özgürlüğü konusunda sonlarda olduğunu, gazetecilerin gücü övmek için değil, denetlemek için görev yapması gerektiğini, gazetecinin güce tapması, gücün arkasından gitmesi durumunda işlevini yitireceğini vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, "Geldiğimiz noktada bu örnekleri Türkiye'de çok görebilirsiniz." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, gazete sahiplerinin kendi özgür iradeleriyle gazetecilik yapmadığını, atamayla mevcut görevlerine geldiğini ileri sürerek, bu konuya ilişkin altı ilke belirlediklerini bildirdi.
Dördüncü ilke olarak Basın İlan Kurumu ve Radyo Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) yeniden yapılandırılmasını belirlediklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, kamu ilanlarının objektif kıstaslarla belirlenmesinin ve televizyonlarda zorunlu yayımlanan ilanların paralı olmasının diğer kuralları olduğunu belirtti.
Yetki verilmesi durumunda bunların tamamını hayata geçireceklerine işaret eden Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu kürsüden defalarca FETÖ'nün siyasi ayağını açıkladık, malum FETÖ'nün siyasi ayağı, bir numaralı ayağı sarayda oturan zattır. Herkes bunu biliyor. Ne istediniz de vermedi? Türkiye'yi teslim etti, bundan daha iyi siyasi ayak mı olur. FETÖ'nün istediği valileri, kaymakamları, paşaları sen atamadın mı? Sen atadın. Devletin namusunu, kozmik odasını sen FETÖ'ye açmadın mı? Açtın. Daha bundan büyük siyasi ayak mı olur? Şunu affedemiyorum, FETÖ'nün siyasi ayağıyla iş birliği yapanlar bugün seçmenleri suçlama noktasına geldiler. 'Efendim bu seçmenler FETÖ'cü mü, değil mi?' Ne demek FETÖ'cü mü, değil mi? Sen FETÖ'cü arıyorsan iş birliği yaptığın adama bakacaksın, milliyetçiliği ayaklar altına alan adama bakacaksın sen. Rahmetli Alparslan Türkeş hayatta olsaydı, 'Ben her türlü milliyetçiliği ayaklarımın altına aldım.' diyen adamla asla yan yana gelmezdi, kendi partisini satmazdı. Şimdi bunu niye söylüyorlar, 'Efendim seçmenlere bakmamız lazım, bu seçmenlerde FETÖ ayağı var mı, yok mu?' Tepedeki adama bak sen kardeşim, seçmen FETÖ'cü mü, değil mi nereden bileceksin onu. Amaç 100 bin imzayı toplayamasınlar, amaç bu. Korku dağları sarmış. İstediğiniz kadar korkun 25 Haziran'da Türkiye aydınlığına uyanacaktır."
'Bu bir askeri vesayet girişimidir'
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ziyaret ettiği iddialarına ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu bir askeri vesayet girişimidir. Diğer vesayetlerden farkı şudur; askerler kullanılarak sarayın vesayeti demokrasinin üzerine dikilmek istenmektedir." dedi.
"Gül'den açıklama bekliyoruz"
Abdullah Gül'den açık bir şekilde açıklama beklediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Erbakan'ı anma törenine katıldı. Nasıl olur da Genelkurmay Başkanı, demokrasiyi sonlandırmak veya gölgelendirmek için kendini kullandırır? Eğer silah zoruyla demokrasiyi yok etmek için çare arıyorsanız, biz göğsümüzü siper etmeye hazırız. Buyrun gelin. Ayazağa'ya giderler, sivil kıyafetlerle giderler, oturur konuşurlar, tehditlerini yaparlar ve çıkıp giderler. '28 Şubat, 28 Şubat' diye kıyamet koparıyorlardı. Niye kıyamet kopardınız, o zaman? Askeri kendin için kullanıyorsun. Afrin'de de kendin için kullandın. Şimdi, korku dağları sarmış. 'Gönderirsek Genelkurmay Başkanı'nı o da bu işten vazgeçer, biz bu işi garantileriz'. Bu işi garantileyecek olan bu ülkenin demokratlarıdır."
"Tehdit edildi mi?"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, eski senatör Ali Fuad Başgil'in cumhurbaşkanı adayı olacağını açıkladıktan sonra iki general tarafından, "Seçildiğiniz anda cumhurbaşkanı töreni için toplarınız atılmayacaktır. Sizi Cumhurbaşkanlığı arabası alıp Köşk'e götürmeyecek, aksine bir cipe bindirilerek Etlik'e götürüleceksiniz; orada yeriniz hazırlanmıştır. Belki de Etlik'te gömülebilirsiniz." diye tehdit edildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Ben merak ediyorum, Sayın Abdullah Gül'e böyle tehditler geldi mi? Ben bunu sormak zorundayım. 57 yıl önceki bir olay, demokrasinin üzerinden 57 yıl geçtikten sonra yeniden gerçekleşiyor. " dedi.
CHP'nin adayı
CHP'nin cumhurbaşkanı adayına ilişkin profili açıklayan Kılıçdaroğlu, "Bizim cumhurbaşkanı adayımız demokrasiden yana olacaktır, darbelere açık ve net karşı çıkacaktır, insan haklarından, mazlumlardan ve ezilenlerden yana olacaktır, herkesin düşüncesini özgürce ifade ettiği bir Türkiye'den yana olacaktır." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, CHP'nin adayının tarafsız olacağını ve 80 milyonu kucaklayacağını bildirerek, "Biz onlar gibi değiliz. Söylediklerimizle kalbimiz aynı paraleldedir. Kalbimizle neyi düşünüyorsak dudaklarımız onu okuyor. Biz çifte standart, ahlaksızlık nedir bilmeyiz. Adaletsizlik nedir biliriz ama adaletsizlikle mücadele ederiz." değerlendirmesini yaptı.
"Sosyal medyadaki üç soruyu kendinize sorun"
Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Haziran'da bir bahar havası içinde sandığa gidilmesini, vatandaşların oylarını kullanmalarını, sandığa giderken sosyal medyada çok sık dolaşan üç sorunun da akıllarında olmasını istedi.
Kılıçdaroğlu, "Sosyal medyada diyor ki 'Her vatandaş sandığa giderken üç soruyu kendisine sorsun ve oyunu öyle kullansın. Sorunun birisi şu; 'Eğer Türkiye'de her şey yolundaysa niye erken seçim yapıyoruz'. Doğru soru. İki, 'Eğer işler yolunda değilse neden tekrar aynı kişiyi cumhurbaşkanı seçiyoruz'. Bu da güzel. Üç, 'Eğer ülkeyi kurtaracak olan Erdoğan ise ülkeyi bu hale getiren kim?'. Bu üç soruyu bütün vatandaşlarımın vicdanına havale ediyorum. Bu üç soruyu lütfen vicdanınıza sorunuz ve sandığa öyle gidiniz." diye konuştu.
Bu arada, Genel Başkan Kılıçdaroğlu Grup Toplantısı'nın başında, aralarında eski Ülkü Ocakları Genel Başkanlarından Alaatin Aldemir'in de bulunduğu 4 kişiye CHP'ye katılmaları dolayısıyla parti rozetini taktı.