Başbakan Binali Yıldırım, İsrail'in yerleşim politikasından ve ABD Büyükelçiğinin Kudüs'e taşınması planından kaygı duyduklarını ifade etti.
Başbakan Binali Yıldırım ile Ürdün Başbakanı Hani El-Mulki ile Çankaya Köşkünde gerçekleştirdikleri görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Yıldırım, yaptığı konuşmada, "Suriye ve Ürdün arasındaki ilişkilerin ve yakınlığın önemini açık bir şekilde göstermektedir. Ziyaret kapsamında hem ikili hem de bölgesel konularda çok faydalı görüş alışverişinde bulunduk. Bu ziyaret, Türkiye ile Ürdün arasında özel bir anlam ifade ediyor. İlişkilerimizin 70. yıldönümünün karşılıklı etkinliklerle kutlanması konusunda görüş birliğine sahibiz. Türkiye ve Ürdün haklarının, barış, istikrar, refah için gösterdiği işbirliğini açık bir şekilde görüyoruz. Ortaya koyduğumuz güçlü dayanışma aşikardır. İkili işbirliğini ve dayanışmayı daha da artırmak zorundayız. Siyasi makamların yanısıra diplomatlarımız, askeri ve güvenlik birimlerimiz, işadamlarımız ve iki ülke halklarının arasında ilişkilerinin daha da ileri taşınması ihtiyaçtır. ikili işbirliğinin daha da artırılması kararı alınmıştır. İkili konuların yanısıra ülkelerimizi yakından ilgilendiren bölgesel ve uluslararası meseleleri değerlendirme fırsatı bulduk. Türkiye-Ürdün arasındaki ilişkileri daha ileri noktaya taşımak için ortak iradenin mevcut olduğunu bir kez daha gördük. Ürdün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ ile mücadelede verdiği destek için bütün Ürdün halkına teşekkür etmek isterim. FETÖ'ye ait Amman'daki okulu kapatma kararı aldılar. Çalışanlarını sınır dışı ettiler. Bu dayanışmayı şüphesiz hiç unutmayacağız" ifadelerini kullandı.
Türkiye ile Ürdün arasındaki ikili temasların artırılması ve yeni işbirliği alanlarının oluşturulmasının bir ihtiyaç olduğunu belirten Yıldırım, "2011 yılında yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması ve Karşılıklı Yatırımların Korunması Anlaşmasının gereği olarak ikili ticaretimizi bugünkü seviyenin çok daha yukarı çıkarılması gerektiğini bir kez daha teyit ettik. Ticaret hacmimiz iki ülkenin potansiyelini yansıtmaktan uzaktır. Bu rakamı 3 milyar dolar seviyesine çıkarmak için gereken adımları karşılıklı atma kararı aldık" diye konuştu.
SURİYE KONUŞULDU
Suriye konusunun da etraflıca ele alındığına dikkati çeken Yıldırım, bölgedeki gelişmelere bağlı olarak yaşanan olumsuzlara işaret etti. Yıldırım, "Ortaya çıkan olumsuzluğu gidermek için düzenli deniz seferlerinin, İskenderun ve Akabe limanları arasında Ro-Ro hattı olarak başlatılması için ulaştırma ve ekonomi bakanlıkları karşılıklı olarak çalışacak. Bu konuda gereken teşvik tedbirlerini almak suretiyle bu hattı hayata geçireceklerdir" dedi.
Savunma ve güvenlik alanındaki ilişkilerin de ele alındığını anlatan Yıldırım, bu alanda çalışmaların derinleştirilmesinin ihtiyaç olduğunu, askeri alandaki eğitim zemininin güçlendirilmesinin istendiğini ifade etti.
Görüşmelerde DEAŞ'la mücadelenin yanısıra, Suriye'deki son durum, yaşanmakta olan insani kriz, üzerimizdeki ağır sığınmacı baskısını ve Ortadoğu'daki gelişmelerin değerlendirildiğini belirten Yıldırım, "Bu bağlamda Suriye'de sağlanan ateşkesin kalıcı siyasi çözüme evrilmesi için gayretlerin bundan böyle Cenevre sürecinde daha da artırılarak devam ettirilmesinin önemine işaret ettik. Bu kapsamda, Ürdün'ün aktif katılımı ve Türkiye ile beraber Suriye'nin toprak bütünlüğünü esas alan ve Suriye'nin bağımsızlığı için mücadele eden bütün grupların dahil olduğu kalıcı bir çözümün vazgeçilmez olduğu. Suriye'nin kuzeyinde YPG, PYD gibi PKK terör örgütüyle aynı karakteri taşıyan terör örgütlerinin bazı müttefiklerimizce terörle mücadelede ortak seçilmiş olması talihsizliktir. Türkiye olarak hiçbir terör örgütünü kullanarak başka bir terör örgütünün yok edilemeyeceğini, bu olsa olsa yeni bir terör örgütünün daha da büyüyerek sorunların daha da çıkılmaz hale getireceğini muhataplarımıza açık bir şekilde ifade etmiş bulunuyoruz" diye konuştu.
İSRAİL'İ UYARDI
İsrail ve Filistin anlaşmazlığına işaret eden Yıldırım, Ortadoğu'da kalıcı barışın tesisin önemine vurgu yaptı. İsrail'in yerleşim politikasından ve ABD Büyükelçiği'nin Kudüs'e taşınması planından duyulan kaygıyı ifade ettiklerini anlatan Yıldırım, Kudüs'ün ve Haremi Şerifin muhafazasının tüm İslam dünyası için önem arz ettiğini söyledi.
Ürdün Başbakanı Hani El-Mulki, görüşmede siyasi ve ekonomik konulara değindiklerini belirterek, "Siyasi konulara, ekonomik konulara değindik ve aynı zamanda bildiğiniz gibi 15 Temmuz'daki şehitlerden dolayı ben kendisine bir kez daha taziyelerimi ilettim. Biz, tamamen teröre karşıyız. Bize düşen görev, onları yenmektir. İnşallah, yakında onları yeneceğiz. Ürdün, Türkiye ile tamamen dayanışma içerisindedir. Önümüzde tabii ki sorunlar vardır. Bunların üstesinden gelmek için birlikte çalışabiliriz. Sınırların kapalı oluşundan dolayı ekonomik kayıplarımız var" dedi.
İsrail ile Filistin meselesinin de masaya yatırıldığına işaret eden El-Mulki, "İsrail'in uyarılması gerekmektedir, uluslararası toplum kanalıyla. İsrail'in görüşmelere dönmesi gerekmektedir ve bir takvim belirlenmelidir" diye konuştu.
İKİ ÜLKE ARASINDAKİ EKONOMİK İLİŞKİLER
İki Başbakan, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Ekonomik ilişkilere ilişkin soru üzerine Yıldırım, "Yeni yatırımcıların bölgeye getirilmesi için gerekli teşviklerin sağlanması için bir müşterek çalışma içerisine girecekler. Bu sadece bakanlardan oluşmayacak, özel sektörü, yatırımcıları da işin içine sokarak iki ülke arasındaki ticaret dengesini sağlamak için önemli bir adım atacağız" ifadelerini kullandı.
"(ABD, Rus ve Türk Genelkurmay Başkanları Antalya'da toplantı gerçekleştiriyor) Membiç'in YPG'den temizlenmesi için adım atılır mı?" sorusuna Yıldırım, "Suriye'nin bütün terör örgütlerinden temizlenmesi için çok iyi bir koordinasyona ihtiyaç var. Çünkü, bölgede birçok ülke var. Birçok ülke olunca burada gerek DEAŞ, YPG, PYD, El-Nusra ve benzeri bütün terör örgütlerinin temizlenmesi gerekiyor. Bu yüzden de eğer koordinasyon sağlanamazsa hiç arzu etmediğimiz çatışma riski oluşabilir. Bugün ve yarın da devam edecek toplantının asıl amacı, orada, bölgede terörle mücadele yaparken koordinasyonu, tatsız olayların meydana gelmemesini nasıl temin ederiz. Bunu çalışıyorlar. Bu gerekli olan birşey. Tabiatıyla ortak tehdit, ortak düşman bölgede huzuru bozan ve Suriye'de barışı engelleyen terör unsurlarıdır. Terör unsurları arasında hiçbir ayrım yapmadan, hepsinin üzerine kararlılıkla gitmek gerekiyor. Gerek koalisyon güçleri gerek İran gerek Rusya gerek ABD, bu faaliyetleri yaparken mutlaka yakın işbirliği içerisinde olmaları gerekiyor. Türkiye olarak biz bunun temin edilmesi yönünde öncülük yapıyoruz. Geçmişte yaşanan hadiselerin olmaması için" cevabını verdi.
Yıldırım, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Ankara'ya gelirken meydana gelen kaza sonucu hayatını kaybeden vatandaşlara da rahmet dileyerek, Türk Metal Sendikası da başsağlığı diledi.