Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şişli'de bir otelde düzenlenen Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurası'nda yaptığı konuşmasına, katılımcıları en kalbi duygularıyla selamladığını söyleyerek başladı.
Şura'nın ülke, millet, bilhassa da deprem geçiren ve deprem tehdidi altında olan şehirler için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, birikimleriyle, tespit ve teklifleriyle katkı verecek bilim insanlarına, uzmanlara, sivil toplum temsilcileri ve medya mensuplarına da teşekkür etti.
Erdoğan, komisyonlarda yapılacak tartışmaların ve ortaya çıkacak raporların kentsel dönüşüm çalışmalarına ışık tutacağına inandığını ifade ederek, "Şura boyunca yürütülecek müzakerelerden, hazırlıklarına başladığımız deprem yasası için de en geniş şekilde istifade edeceğiz. Amacımız insanlarımızı ve şehirlerimizi tehdit eden deprem gerçeğine karşı elimizdeki en önemli araç olan kentsel dönüşümü en sağlıklı, hızlı ve adil bir şekilde yürütecek hukuki altyapıyı kurmaktır." dedi.
"BİLİM İNSANLARININ, YAKLAŞAN TEHLİKEYE KARŞI KAMUOYUNU HER GÜN İKAZ EDİYOR"
Bir kısmı Şura'da yer alan bilim insanlarının, yaklaşan tehlikeye karşı kamuoyunu her gün ikaz ettiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Yürütme olarak biz her ikaza kulak veriyoruz. Çıkacak kanunla, yasama, yani meclisimiz de üzerine düşeni yapmış olacak.Yargının da bu sürece çalışmaları zorlaştırıcı değil, kolaylaştırıcı bir anlayışla dahil olacağına inanıyorum. Kentsel dönüşüm yürütülen yerlerde yaşayan vatandaşlarımızdan beklentimiz, devletin tüm unsurlarıyla sahip çıktığı bu çalışmalara destek vermesidir. Küçük hesaplarla veya netice getirmeyecek taleplerle geciktirilen her kentsel dönüşüm projesinin, deprem gerçeğiyle yüzleştiğimizde enkaza dönen binalar, kaybettiğimiz canlar, kararan gelecekler, yıkılan umutlar olarak karşımıza çıkacağını unutmamalıyız."
Erdoğan, bilim insanlarının son dönemde sık sık dile getirdiği bir gerçeği hatırlatmakta fayda gördüğünü ifade ederek, şöyle devam etti:
"Biliyorsunuz ülkemizin deprem haritasında belirli fay hatları var. Uzun yıllar boyunca depremle ilgili çalışmalar bu haritalara göre yürütüldü. Ancak son dönemde bu haritalara göre sarsıntı yaşanmaması gereken pek çok yerde deprem meydana geldi. Dolayısıyla artık ülkemizin 81 vilayetinin tamamını deprem bölgesi olarak kabul ederek çalışmaları yürütmemiz gerekiyor. Ülkemiz tarihinin en büyük afeti olan 6 Şubat depremlerinde gördük ki şehirlerimizdeki yapıların önemli kısmı şiddetli bir depreme dayanacak durumda değildir."
Bilhassa 1999 depremi öncesi mevzuata göre yapılan binaların durumu gerçekten vahim olduğunu dile getiren Erdoğan, 6 Şubat depremlerinde yıkılan yapıların yüzde 90'dan fazlasının da 1999 öncesi inşa edilenler olduğunu söyledi.
"KONTEYNER KENTLERDE YAŞAYAN DEPREMZEDE SAYISININ 1,9 MİLYONU BULDU"
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde 680 bini konut, 170 bini ticari alan olmak üzere 850 bin bağımsız bölümün kullanılamaz hale geldiğini hatırlatan Erdoğan, "Depremden etkilenen nüfus sayısı 14 milyonu, konteyner kentlerde yaşayan depremzede sayısı 1,9 milyonu bulmuştur. İfade ettiğimiz rakamlar, Avrupa'daki kimi ülkelerin toplam konut ve ticari alan büyüklüğünden fazladır. Bir başka deyişle, biz 6 Şubat depremlerinin ardından adeta orta büyüklükte bir ülkeyi yeni baştan inşa etmekle karşı karşıya kaldık." diye konuştu.
Erdoğan, şu ana kadar afet bölgesinde 200 bin konutun inşasına bilfiil başladıklarını, ayrıca 210 bin konut için yerinde dönüşüm başvurusu aldıklarını aktararak, yerinde dönüşüm projelerinin, ruhsattan oturuma kadar tüm aşamalarıyla Bakanlığın sıkı denetimi altında yürütüleceğinin altını çizdi.
Hazırlıkları tamamlanan rezerv alanlarda yeni temeller atmayı sürdürdüklerini belirten Erdoğan, gelecek aylarda inşası tamamlanan konutları hak sahiplerine teslim ederek, şehirlerin yeniden inşası yolunda yeni bir safhaya geçeceklerini, amaçlarının temeli atılan her konutu 1 yıl içinde hak sahibine teslim etmek olduğunu söyledi.
"2024 YILINDA AFET BÖLGESİ İÇİN 1 TRİLYON LİRALIK KAYNAK TAHSİS EDECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konut inşaatları bitene kadar depremzedelerin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak mekanizmaları da oluşturduklarına değindi.
Bugün itibarıyla bölgede yaklaşık 186 bin konteynerden oluşan 345 konteyner kent kurduklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Artık çadır yok. Çadırları tamamen kaldırdık ve konteynere dönüştürdük. Rekor sıcakların yaşandığı bir yıl geçirdiğimiz için konteynerlerimizin 160 bine yakınına klima da taktık. Faaliyette olan konteyner kentlerimizde 580 bin vatandaşımız barınıyor. Yaptığımız kira yardımından yaklaşık 327 bin hanedeki 1 milyon 310 bin vatandaşımız yararlandı. Bugüne kadar 6 milyar 276 milyon lira kira yardımı ödemesi gerçekleştirdik. Destek, taşınma, vefat, enkaz, yıkım ve diğer başlıklar altında depremzedelerimize 82 milyar lira mali yardımda bulunduk. Bu yardımların yaklaşık yarısını bağışlardan, diğer yarısını bütçeden karşıladık."
Konteyner kentlerdeki vatandaşlardan sosyal yardım hakkı olanlar ile emeklilere, market alışverişlerinde kullanılmak üzere içine her ay 3 bin lira yüklenen "Esen Kart" dağıtımına başladıklarını aktaran Erdoğan, bugüne kadar 53 bin 500 vatandaşa ulaştırdıkları Esen Kart'ın dağıtımının sürdüğünü bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Temmuz ayındaki ek bütçe ile deprem bölgesine 762 milyar lirayı ayırdık. 2024 yılında afet bölgesi için 1 trilyon liralık kaynak tahsis edeceğiz." bilgisini verdi.
Geçen hafta kamuoyuyla paylaştıkları Orta Vadeli Program'da da önceliği deprem bölgesinin yaralarının sarılmasına verdiklerini söyleyen Erdoğan, daha burada sayamadıkları pek çok kalem destekle yeni yuvalarına kavuşana kadar vatandaşların yanında olmaya devam edeceklerini vurguladı.
Erdoğan, böylesine geniş çaplı bir afette, dünyanın başka hiçbir yerinde bu derece hızlı, kapsamlı ve sürekli destek, yardım, inşa faaliyeti yürütülmediğine inandığını belirterek, "Allah devletimize zeval vermesin, milletimizin birliğini ve beraberliğini daim kılsın, kardeşliğimizi güçlendirsin." temennisinde bulundu.
"BİZ, MİLLETİMİZ VE ÜLKEMİZ İÇİN EN İYİSİNİ YAPMANIN PEŞİNDEYİZ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, deprem bölgesinde sadece konut yapmadıklarını, ticari alanlarıyla, meydanlarıyla, kültür ve sanat yapılarıyla, spor tesisleriyle, parkları ve bahçeleriyle medeniyetin şehir anlayışını modern çizgilerle yoğuran geleceğin şehirlerini de inşa ettiklerini anlattı.
Rantın değil insanın ön planda olduğu şehircilik anlayışından en küçük bir taviz vermeden, deprem bölgelerinden başlayarak 81 ilin tamamının çehresini kentsel dönüşümle değiştirmekte kararlı olduklarının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Son dönemde sıkça şikayet aldığımız konut ve kira fiyatlarındaki akılla, mantıkla, ahlakla izah edilemeyecek artışların önünü de böylece keseceğimize inanıyorum. Sadece felaketler değil, unutmayın, imkanlar da bir imtihandır. Rabb'imiz Kur'an-ı Kerim'de, 'Herkes kendi mizaç ve karakterine göre iş yapar.' buyurmaktadır. Biz, milletimiz ve ülkemiz için en iyisini yapmanın peşindeyiz. Küçük menfaatler için ellerindeki imkanı milletin ve ülkenin huzurunu kaçıracak şekilde kullananlara karşı gereken idari ve hukuki yaptırımları uyguluyoruz. Bu tür yollara tevessül edenler asıl cezayı ise maşeri vicdanda yargılanarak alacaklardır."
"TÜRKİYE YÜZYILI'NI AFETLERLE MÜCADELE KONUSUNDA DA HEDEFLERİMİZE ULAŞTIRACAĞIZ"
Erdoğan, "gönül dünyamızın sultanlarından" şeklinde andığı Niyazi Mısri'nin, "Kimseye baki değildir mülkü devlet, sim-ü zer/Bir harab olmuş gönlü tamir etmektir hüner." sözlerini aktararak, gönülleri tamir etmenin, gönüller yapmanın şanının, şerefinin, itibarının, manevi kazancının, ne malla ne mülkle ne altınla ne gümüşle mukayese edilebileceğini söyledi.
Milletçe bu ahlaka sahip çıktıkları müddetçe hiçbir felaketin, hiçbir krizin, hiçbir saldırının kendilerini yıkamayacağını, deviremeyeceğini, geriletemeyeceğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu ahlakı kaybettiğimizde ise zaten içi çürümüş, boşalmış, kökleri kurumuş bir ağaç gibi kendi kendine yıkılıp gitmeye mahkumuz demektir. 6 Şubat depreminde gördük ki milletimiz değerlerine hala sıkı sıkıya bağlıdır. Bu tablo tek başına geleceğimize ümitle bakmamız için bize yeterlidir. Eksikleri, aksaklıkları, yanlışları düzelterek yolumuza devam edecek, Türkiye Yüzyılı'nı her alanda olduğu gibi afetlerle mücadele konusunda da hedeflerimize ulaştıracağız. Elbette bunları yaparken dostlarımızı, kardeşlerimizi ve ihtiyaç sahiplerini ihmal etmeyeceğiz."
Türkiye'nin sadece 780 bin kilometrekareden ibaret olmadığını yaşanan her hadisede tekrar tekrar gördüklerini belirten Erdoğan, 6 Şubat depremlerinde dünyanın 100'ü aşkın ülkesinden yardımlar geldiğini, arama kurtarma ekiplerinin afetzedeler için seferber olduğunu, kendilerinin de hiçbir karşılık beklemeden deprem, yangın veya sel felaketiyle mücadele edenlerin imdadına koştuklarını dile getirdi.
"LİBYALI KARDEŞLERİMİZE YARDIMLARIMIZ ARALIKSIZ DEVAM EDECEK"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, köklü tarihi bağların olduğu Libya'nın geçen günlerde çok büyük bir felaketle sarsıldığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Gerek Libya makamlarının açıklamaları, gerekse bizim sahadan aldığımız bilgiler şu an 12 bin olan vefat sayısının daha da artacağını gösteriyor. Haberi alır almaz AFAD'a, Kızılay'a, Silahlı Kuvvetlerimize ve diğer ilgili birimlerimize gereken talimatları verdik. Uçaklarımız, gemilerimiz, şu anda Libya'daki bu felaket için tüm imkanlarımızla oradayız. Libya'ya insani yardım kapsamında şu an itibarıyla 3 uçak ve 3 gemi görevlendirdik. Deniz Kuvvetlerimize ait Sancaktar ve Bayraktar gemilerimiz dün akşam itibarıyla Libya'ya intikale başladı. Bu gemilerimiz, aralarında 10 ambulans, 30 kurtarma ve müdahale aracı, 12 tırın da olduğu toplam 122 aracı Libya'ya ulaştırıyor. Gemilerimizde ayrıca 360 personel, 3 sahra hastanesiyle muhtelif iaşe, barınma ve sıhhi malzemeler gönderiyoruz. Bu zor günleri kısa sürede atlatmaları için Libyalı kardeşlerimize yardımlarımız aralıksız devam edecek."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya halkına bir kez daha geçmiş olsun dileklerini ilettiğini söyleyerek, konuşmasını şöyle sonlandırdı:
"Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Türkiye'nin yardım eli olarak sahada fedakarca çalışan görevlilerimize ve sivil toplum kuruluşlarımızın mensuplarına teşekkür ediyorum. Rabb'im bizleri ve tüm insanlığı bu tür afetlerden korusun diyorum. Bu duygularla bir kez daha Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurası'nın hayırlara vesile olmasını diliyor, Şura'yı düzenleyen ve katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum. Depremde kaybettiğimiz canlarımızı rahmetle yad ediyorum, şehirlerimizin yeniden inşasına ve özellikle kentsel dönüşüm projelerimize destek veren ve verecek olan herkese şükranlarımı sunuyorum."
Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurası'na, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı ve AK Parti Trabzon Milletvekili Adil Karaismailoğlu, TBMM Çevre Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Murat Kurum, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul ve bazı ilçe belediye başkanları katıldı.