Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Kahramanmaraş 4. Sıra Milletvekili Adayı, eski Şanlıurfa Belediye Başkanı Celalettin Güvenç, 1 Kasım seçimleri öncesi gerçekleştirdiği ziyaretler kapsamında yaptığı açıklamalarla dikkatleri üzerine çekiyor.
1 Kasım seçimlerine sayı günler kala seçim ziyaretlerine hız veren AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Celalettin Güvenç, "Maalesef bu ülkede yüzde 20-25 oy alanlar bu şiddet olayını bile doğrudan telin edemediler" dedi.
Muhalefet partilerinin üzerlerine düşen görevi yerine getirmediğini söyleyen Güvenç, "Yaklaşan seçimlerin ülkemize, şehrimiz Kahramanmaraş'a hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. 11-12 gün gibi bir süre kaldı. İnşallah huzur içerisinde yeni bir sıkıntılı durum oluşmadan seçimleri idrak ederiz. Seçimler demokrasinin ruhudur, anayasasıdır. Maalesef bunu hazmedemeyenler bu ülkede her zaman çıktı. Maalesef bu seçimden önce de Ankara'da bir bomba patlattılar. 102 vatandaşımızı kaybettik. Onlara rahmet diliyorum. Her şeyden önce inşallah tekrar olmaz. Biz terörün, şiddetin nereden gelirse gelsin karşısındayız. Coğrafyamızdan nasıl işkenceyi, yargısız infazı ortadan kaldırdıysak inşallah sokaklardaki patlamaların kökünü kazıyacağız. Bunun kararlılığı içerisindeyiz. Ama bu vesileyle dikkatinizi çekmek istiyorum. Maalesef bu ülkede yüzde 20-25 oy alanlar bu şiddet olayını bile doğrudan telin edemediler. Bu çok vahim bir durum aslında. Görüş ayrılıkları olabilir, partiler rekabete girebilir, ama söz konusu şiddet olursa, terör olursa, insan canı olursa bir araya gelmek gerekir. Bunu bile yapamayan bir muhalefetle karşı karşıyayız" dedi.
"ANKARA'DAKİ SALDIRININ IŞİD-PKK ORTAK YAPIMI OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI"
Yaşanan bu olayların iç politika malzemesi haline getirilmemesinin gerekliliğine değinen Güvenç, "Saldırının da bir IŞİD-PKK ortak yapımı olduğu ortaya çıktı. Selahattin Demirtaş'ın danışmanları tweet attılar. Tutuklananlar oldu. İnşallah yargı sonunda da her şey ortaya çıkar. Dolayısıyla bu seçimde halkımızın çok daha bilinçli olarak oy kullanacağını düşünüyorum. İnşallah da öyle olacak. Kazasız belasız bir seçim diliyorum. Biz 2002'de bu ülkede yaşanan hak devriminin, demokrasi devriminin yüzleriyiz. Onun savunucularındanız. Değişen paradigmalar alandaki uygulayıcılarındanız. Nedir o en kestirmeden söylersek insanı önceleyen, insanın onurunu kollayan, kutsal devlet yerine insanın mutluluğunu koyan yeni bir anlayış. Biz görev yaptığımız süreç içerisinde bunun için hareket ettik. Hiçbir zaman biz valiyiz demedik. Bir bürokratız demedik. Ulaşılmıyor adam olmadık, ulaşılan adam olduk. Hizmet etmeye çalışan adam olduk. Gönülleri girmeye çalışan adam olduk. Her gittiğimiz yerde söyledik bu devlet size hizmet etmek için vardır. Bunun sonucu olarak Urfa gibi bir şehirde kadim güzel bir kentte aday gösterildim" ifadelerini kullandı.
1 Kasım'da iyi bir sonuç alacaklarını ifade eden Güvenç, "İnşallah 1 Kasım'da da iyi bir sonuç alacağımıza inanıyorum, yürekten güveniyorum. İnşallah 1 Kasım'dan sonra ülkemiz bu karmaşa ortamından, hükümetsizlik ortamından kurtulur diyorum. Bakın Türkiye'nin etrafı ateş çemberi hiç kimse bize bir şey olmaz gibi bir önyargı ile rahat hareket etmemeli. Karamsar bir tablo çizmek istemiyorum ama sonuçta süper güçler şurada Suriye'de birbirleriyle güç gösterilerine giriyorlar. 4 yıldır süren bir iç savaş var. Suriye'de bir baskı dönemi var. Bunlara karşı Türkiye'nin güçlü bir hükümet çıkartması lazım, iradesi olan memleket meseleleri için elini taşın altına koyan bir hükümet lazım. 7 Haziran'dan sonra hükümetsiz kaldık. Hükümet kurulamadı. 23 Temmuz'dan sonra bölücü örgüt doğuda saldırılarına başladı. Muhalefetimiz telin edeceğine hükümet kuramazsak da koalisyon olmasa da biz farklı partilerde olsak da söz konusu memlekette söz konusu bölgemizde ülkemizde çatışma ortamının doğmasıysa biz buna karşı çıkarız diyemediler. Gelip Sayın Başbakanımızla beraber fotoğraf çektiremediler. O günden beri 23 Temmuz'dan itibaren ne Devlet Bahçeli, ne Kemal Kılıçdaroğlu bu 40 yıllık belasına karşı ciddi bir açıklama yapamadılar. Bunu iç politikaya reye çevirmeye çalıştılar. İç politikaya alet edip ve oya çevirmeye çalıştılar. Bunları kabul edilemez buluyorum. Bunları çok büyük sorumsuzluk örneği olarak görüyorum. Bu memlekete bunları yapmaya kimsenin hakkı yok. Bu mesele tekrar ediyorum iç politikaya malzeme edilmeyecek kadar önemli bir meseledir. Terör meselesi Güneydoğu'da yüzyılı bulan bir sorundur. Adına ne derseniz deyin Güneydoğu sorunu, Kürt sorunu deyin. Bizden önceki dönemlerde Kürt realitesini tanıyoruz diye Şırnak'ta açıklamalar yapılmıştır. Bugün bizi suçlayanların dikkatine sunuyorum. Bu mesele iç politika yapılmayacak kadar önemli bir meseledir. Kadim bir meseledir ve sağduyuyla akıllı sosyal kültürel politik yaklaşımlarla çözülür. Elbette eli silahlı olana bugün yaptığımız gibi aman vermeyiz. Elbette ki onlarla mücadele ederiz. Ama asıl olan halkın kazanılmasıdır, asıl olan halkın kucaklanmasıdır. Bizim politikalarımızın kucaklanması da sonuç verdiğinin göstergesidir" diye konuştu.
"SELAHATTİN DEMİRTAŞ'IN ARKASINDA 60 KİŞİ VARDI 60 BİN KİŞİ YOKTU"
Vatandaşların ülkede yaşanan olayları muhalefet liderlerinden daha iyi analiz ettiğini savunan Güvenç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bölücü örgüt "devrimci halk savaşı" başlattı ama arkasında kimse bulamadı. Cizre'de, Silopi'de, Yüksekova'da bulamadı. Selahattin Demirtaş Mardin'den yürüyüşe geçti. Arkasında 60 kişi vardı 60 bin kişi yoktu. Ve ben o zaman açıklama yaptım eğer Selahattin Demirtaş oradaki eli silahlı teröristlere "bu silahları bırakın, bu dönemde özyönetim dediğiniz nedir, hendek kazarak özyönetim mi olur? Bu ülke gününü demokrasiye çevirdi, bir sürü demokratik kazanımları sağlamış bir ülke, bırakın bu silahları, biz yüzde 13 oy aldık. Meseleleri Ankara'da konuşuruz" deseydi, bugün Türkiye başka şeyler konuşacaktı. Bakın çok açık söylüyorum HDP de büyürdü oy oranını arttırırdı. Ama onu yapacağına onlara destek yürüyüşü yaptılar. Ve maalesef bu destek yürüyüşünü görmezden gelen ana muhalefet partimiz var. Bu yürüyüşe ciddi bir açıklama yapmayan Devlet Bahçeli var. Ama halkımız bütün bunları çok iyi görüyor. Çok iyi analiz yapıyor. Emin olun ki eski köy yeni mahallelerimize gidiyorum Kahramanmaraş'ımızın. Beni konuşturmuyor halkımız. Zaten bu muhalefetin ve toplum mühendislerinin anlamadığı şey ne biliyor musunuz? Halkımız bizim köylü kardeşlerimiz kırsalda yaşayan kardeşlerimiz kendilerinden daha da ileri görüşlü daha iyi analiz yapıyorlar."
"ETNİK VE DİNSEL MİLLİYETÇİLİK YAPMAYACAĞIZ"
Güvenç, konuşmasının devamında ise, "Biz kuruluşumuzdan beri çok temel değerleri öne çıkararak çalıştık. İnsanı önceleyen devlet anlayışı, sivil anayasa, vesayetlerin olmaması, etnik milliyetçiliğin olmaması... Etnik ve dinsel milliyetçilik yapmayacağız. Bölgeler arasında kalkınmışlık farklılıklarını kaldıracağız. Ekonomi, eğitim, sağlık konuşacağız. Hayatı kolaylaştırmak adına yapılan yatırımlar gözler önünde. Ülkemizin her köşesi için AK Parti'nin bir projesi vardır. Zamanı ve hayatı kuşatan projelerin peşindeyiz. O yüzden seçim beyannamesinde Sayın Başbakanımız açıkladı. AK Parti çalışırken muhalefetin yaptığı tek şey eleştirmek, çamur atmak, birde son dönemde adet edindikleri AK Parti'yi yıkabilmek için bol keseden atmak. Bu zamana kadar bir çivi çakmamışlar. 2002 Türkiye'sinin bir batakta olduğunda dönemin koalisyon hükümetinin daha seçime bir buçuk yıl varken seçim kararı alarak bırakıp gittikleri millet unutmuş gibi davranıyorlar. 2002'de terörü bitirmiştik açıklamaları yaptılar. Hayır efendim siz ülkeyi bitirdiniz. Borç batağına sürüklediniz. Seçimi bekleyemeden bırakıp gittiniz. Açın gazete kupürlerine bakın" dedi.
"ÖNCE İKTİDAR OLSUNLAR SONRA BAKANLIK SÖZÜ VERSİNLER"
CHP Kahramanmaraş 1. Sıra Milletvekili Adayı Ali Öztunç'un seçmenlere bakanlık sözü vermesini garip karşıladığını kaydeden Güvenç, "Şimdi bakın bakanlık gibi konular halkın oyuna tahvil edilmemeli. Önce vekil ol derler adama. Benim 32 yıllık devlet memurluğum var bürokrasi tecrübem var. Önce vekil ol derler, sonra partin iktidar olsun derler. CHP'nin öyle tek başına iktidar olma ümidi yok. Sonra koalisyon hükümetine girecek misin, girmeyecek misin derler. Bunun cevabını halkımız verir. Biz böyle işlere girmeyiz. Biz işimizi yaparız, biz çalışırız, hizmet ederiz ve inşallah iktidarı kurarız, Kahramanmaraş'ımızı Ankara'da en iyi şekilde temsil edip hizmetleri buraya getiririz. Bizim sözümüz hizmet sözüdür" dedi.