Maliye Bakanı Naci Ağbal, dünyadaki dengelerin değiştiğini, Avrupa'nın nerdeyse dağılacak bir seviyeye geldiğini belirterek, "Siyasi istikrarsızlıklar eğer devam ederse yeni dünya düzeninde Türkiye yer alamaz" dedi.
Bakan Ağbal, Tekirdağ Ticaret Borsasında düzenlenen yemekli programda gerçekleştirdiği konuşmada, tarihin önemli dönemleri olduğunu hatırlatarak, "1453 nasıl önemli bir tarihse, 1789 nasıl önemli bir tarihse, Berlin Duvarı'nın yıkılması ne kadar önemli bir tarihse, şunu bilelim ki şu anda dünyada içinden geçtiğimiz dönem de ileriye dönük çok önemli bir kritik evre. Dünyada güç dengeleri yeniden şekilleniyor, ülkelerin oluşturduğu bloklar yeniden yapılanıyor. Bundan 20 yıl önde Avrupa Birliğini genişleyecek diye konuşurken, bu gün Avrupa diyor ki nefesim kalmadı, mümkünse daralayım diyor. Hatta biraz daha ileriye gidiyor, Avrupa neredeyse dağılacak, bu noktalara geldi. Bu gün Rusya, Çin, Brezilya, Hindistan, Türkiye gibi ülkeler dünyada söz sahibi ülkeler haline geliyor. Güç dengeleri yeniden oluşuyor. Bizim bu gün Suriye'de, Irak'ta, Ukrayna'da ve bölgemizde gördüğümüz birçok jeopolitik gerginliğin, sıkıntının arkasında aslında dünya düzeninde meydana gelmeye başlayan bu değişimler var. Ekonomide güç yeniden dağılıyor. Bizim gençliğimizde hatırlıyoruz dünyada tek bir nokta vardı Avrupa bir de Kuzey Amerika. Dünyanın bütün üretimi burada yapılır, bütün finansman burada toplanır, bütün para buradan dağıtılırdı. Bakın aradan 40 yıl geçmiş 2050'ye doğru giden süreçte şöyle görüyoruz, artık dünyanın üretim noktaları Kuzey Amerika ve Avrupa olmaktan çıkacak neresi olacak? Uzak Doğu olacak. Dünyadaki en önemli ülkeler, Hindistan olacak, Çin olacak, Brezilya olacak, Türkiye olacak" ifadelerini kullandı.
"SİYASİ İSTİKRARSIZLIKLAR EĞER DEVAM EDERSE YENİ DÜNYA DÜZENİNDE TÜRKİYE YER ALAMAZ"
Dünya dengelerinin değişmesinden dolayı rahatsız olan egemen güçlerin, Türkiye üzerinde çeşitli planlar yaptığını belirten Bakan Ağbal, "Dolayısıyla burada çok ciddi anlamda ülkeler güç sınamaları yapıyorlar. Çok önemli meydan okumalarla karşı karşıyayız. Bu gün Türkiye üzerinde oynanmak istenen oyunlar, Türkiye'nin birliğine yönelik bu yapılanlara baktığınız zaman tüm bunların arkasında, güçlenen, büyüyen Türkiye'yi engelleme çabaları var. Böyle bir dönemde Türkiye'nin, önceki dönemlerden çok daha fazla güçlü olması lazım. Siyasi istikrarın çok daha kalıcı olması lazım. Hükümetin, devletin, karar alacak noktalarda çok daha stratejik olarak güçlendirilmesi lazım. Onun için diyoruz ki siyasi istikrarsızlıklar eğer bu ülkede devam ederse yeni dünya düzeninde Türkiye yer alamaz. Onun için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye'yi bu noktada, bütün dış meydan okumalara karşı çok güçlü bir pozisyona getirecek. Bu gün şaşkınlıkla izliyoruz, bu Avrupa'ya ne oldu? Avrupa Türkiye'deki Anayasa oylamasıyla niye bu kadar ilgilenir? Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanlarının Almanya'da, Hollanda'da, İsviçre'de kapalı mekanlarda vatandaşlarına bu Anayasa değişikliğini anlatmasından niye rahatsızlık duyar? Niye Türkiye'ye bu kadar düşmanlık beslerler? bütün bunların içerisinde demin söylediğim bu global güç dengeleri var. Türkiye'deki bu Anayasa değişikliğinin bu güç dengeleri içerisine Türkiye'yi katacağını herkes görüyor, o açıdan mutlaka ve mutlaka bu küresel meydan okumalara karşı bu değişikliği yapmamız gerekiyor" diye konuştu.
"ÖZEL SEKTÖR YATIRIMLARINDA NİSAN'DAN SONRA PATLAMA BEKLİYORUZ"
Bakan Ağbal, Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi'nin hayata geçirilmesi ile birlikte Türkiye'de, siyasi krizler kaynaklı ekonomik krizlerin tarihe karışacağını söyleyerek, "Zaman zaman Türkiye ekonomisiyle oynamak istiyorsan siyasetle oyna diyorlardı. Siyaseti azıcık sallarsan nasıl olsa arkadan ekonomik kriz gelir diyorlardı. 1994 krizini hatırlayın, 2001 krizini hatırlayın, Anayasayı fırlat, milletin cebindeki serveti dışarıya akıt. Bunları hep beraber gördük bunun için siyasi krizlerin kalıcı bir şekilde ortadan kalkması lazım. Ekonomide güven gelecek, öngörülebilirlik olacak. Yani bu gün bir yatırımcı yatırım kararı verse bile en az 3-4 yıl sürüyor. 3-4 yıl ilerisini göremeyen bir yatırımcı yatırım yapar mı? Bu açıdan inşallah bu sistem Türkiye'de öngörülebilirliği arttıracak. Özel sektör yatırımlarında inşallah Nisan'dan sonra patlama bekliyoruz. Özel sektör bu referandumu ne dersek diyelim bekliyor. Bu referandumda eğer evet çıkarsa, Türkiye'nin yeni yönetim sistemi belli olmuş olacak, bütün siyasi gündem ortadan çekilecek, artık odaklanacağımız tek bir gündem maddesi olacak oda ekonomi. Yatırıma, üretime daha fazla destek gelecek, yatırımcı önünü görecek ve inşallah yatırımlar artacak. Türkiye'ye ilgi çok büyük, yabancı yatırımcılarla görüşüyoruz, Türkiye'de yatırımcılar yatırım fırsatı kolluyorlar, her sektöre ilgi gösteriyorlar, Avrupa'dan yatırımcı geliyor, Kuzey Amerika'dan, Körfez'den yatırımcılar geliyor, Türkiye'nin reel sektörüne büyük bir ilgi gösteriyorlar. Çünkü genç bir nüfusumuz var, dinamik bir nüfusumuz var, müthiş bir büyüme potansiyelimiz var, bölgesinde, dünyada güçlenen bir Türkiye var. Türkiye bir çekim merkezi haline geldi bunu da ifade etmek lazım" dedi.