Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Aksaray Endüstri Meslek Lisesi konferans salonunda düzenlenen, AK Parti Aksaray İl Gençlik Kolları 5. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, Zeytin Dalı Harekatı’nda şehit olanlara Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Türk milletine baş sağlığı diledi.
- Genelkurmay: ATAK tipi helikopter kırıma uğradı
- Zeytin Dalı Harekatında 1180 terörist etkisiz hale getirildi
- Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar sınırda incelemelerde bulundu
"TÜRKİYE’Yİ KİMSE ALT EDEMEYECEKTİR"
Bozdağ, hükümetin Türkiye’yi kalkındırmak için önemli adımlar atarken bir taraftan da bölgenin huzur ve güvenliğini sağlama mücadelesi verdiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Son 3-4 yılda başımıza gelenlerin tamamı veya bir kısmı başka bir ülkenin başına gelseydi, emin olun orada çok şey farklı olabilirdi. Nice badireler yaşadık. Hendek teröründen tutun, darbe teşebbüsüne kadar bir sürü olayı beraber göğüsledik. Hamdolsun bütün bunların içerisinden alnımız ak, başımız dik çıktık. Bugün güçlü bir ekonomimiz var. Bugün güçlü bir ülkemiz var. Her türlü olumsuzluğa ve şoka karşı dirençli bir Türkiye var. Bizim başımıza gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi ama hiçbirisi de Türkiye’yi alt edemedi. İnşallah bundan sonra da Türkiye’yi kimse alt edemeyecektir."
Zeytin Dalı Harekatı'nın Türkiye için hayati öneme sahip olduğuna işaret eden Bozdağ, şöyle konuştu:
"Bu, sınırımızın güvenliğini sağlamak, sınır boyunca PKK terör örgütünün devletleşmesine giden yolu kapatmak, sınır boyundaki vatandaşlarımızın can ve mal emniyetini sağlamak, sınırın ötesinde, kardeşlerimiz olan Kürtlerin, Türkmenlerin, Arapların huzur ve barış içerisinde yaşamasını, onların, teröristlerin baskı ve zulmünden kurtarılmasını temin etmek hem Türkiye'nin hem de Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak maksadıyla başlatılan bir harekattır. Bu, sıradan bir terör örgütüyle mücadele değildir. Bunu herkesin bilmesi lazım. Bu harekat Afrin bölgesindeki terör örgütlerini, teröristleri temizleyene kadar devam edecektir ama bu harekatın hedefleri, sadece buranın teröristlerden temizlenmesi değildir. Bu bölgede yapılmak istenen oyunu bozmak, hesabı, tuzağı bozmaktır."
"SÜREYİ, SINIRI BİZ TAYİN EDECEĞİZ"
Bozdağ, yürütülen harekata kimsenin belli bir süre koyamayacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Harekata süre sınırını kimse çizemez. Başka ülkeler bugün Suriye’de varlar. Ne için varlar? Suriye’de olup bitenler ABD’nin güvenliğini mi tehdit ediyor? Yok. 66 tane ülke var, onlar ne için var, bir sıkıntıları mı var? O ayrı bir konu ama Türkiye’nin 911 kilometre sınırı var ve Türkiye kendi güvenliği bakımından oraya girmek mecburiyetinde kalmıştır. Burada kimsenin Türkiye’yi sorgulama hakkı yoktur, olmamalıdır. Biz 'Afganistan’da ne kadar kaldın?' diye kimseye sormadık. 'Suriye’de ne işin var?’ diye de sormadık. Kimse de Türkiye’nin kendi güvenliği için attığı bu adımları sorgulamamalı ve Türkiye’ye burada süre ve sınır tayin etmeye kalkmamalıdır. Süreyi, sınırı biz tayin edeceğiz. Bölge terörden temizlenene kadar geçecek zaman ne kadarsa, o kadar süre Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye bölgede kalmaya devam edecektir.”
Bozdağ, hiç kimsenin Türkiye’yi ikna etmeye kalkmaması gerektiğini vurgulayarak, "Bizi iknaya değil, bizi anlamaya gayret edin. Türkiye’nin Suriye konusunda iknaya ihtiyacı yoktur. Sınırımızın boyunda oluşacak bu terör yapılanmasını engellemek bu devletin de bu milletin de varoluşsal sebeplerinden biridir. Amerika'nın sınır boyunda, 911 kilometresinde 40 yıldır Amerika’yı bölmek isteyen bir terör örgütü devletleşmek için adım atmış olsa ve Amerika’nın 40 binden fazla vatandaşını öldürmüş olsa Türkiye de bu terör örgütlerine yardım ediyor olsa ABD bundan memnun olur mu? Olmaz." şeklinde konuştu.
TERÖR ÖRGÜTÜ ELEBAŞI GÜLEN'İN İADESİ
ABD'deki 11 Eylül saldırılarını hatırlatan Bozdağ, Türkiye’nin o dönem hiçbir sorgulama yapmadan terör örgütü El Kaide'ye karşı ABD'nin yanında durduğunu söyledi.
Bozdağ, 15 Temmuz’daki darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in halen ABD himayesinde yaşamını sürdürdüğünü dile getirerek, şunları kaydetti:
"ABD’nin meclisini, Beyaz Sarayı’nı bombalamış, bu kadar vatandaşını şehit etmiş bir terör örgütü olsa, bu terör örgütünün yöneticisi de Türkiye’de yaşasa ABD yönetimi ve ABD halkı buna ne der? ABD’nin bizi oyaladığı, ipe un serdiği gibi Türkiye’de ABD’yi bu teröristler konusunda oyalasa, ABD halkı ve ABD devleti bundan memnun kalır mı? Kalmaz. Usame Bin Ladin ABD için ne anlam ifade ediyorsa, Fetullahçı Terör Örgütü’nün elebaşı terörist Gülen de Türkiye için aynı anlamı ifade etmektedir ama maalesef ABD yönetimi Türk milletini, Türkiye devletini ve devletimizin hassasiyetlerini anlamamakta direniyor."
"ALGI OPERASYONCULARINA KARŞI UYANIK, DİKKATLİ OLALIM"
Bozdağ, Türkiye'nin şu an büyük bir algı operasyonuyla mücadele ettiğini, bu duruma karşı herkesin dikkatli olması gerektiğini aktardı.
Algı operasyonunun özellikle Batı medyası ve sosyal medya alanlarında yapıldığına işaret eden Bozdağ, şöyle devam etti:
"Batı medyasında, sosyal medyada başka alanlarda olmamış olayları olmuş gibi, tarihte olmuş hadiselerin fotoğraflarını görüntülerini adeta yeni olmuş gibi sosyal medyadan ve uluslararası medyadan servis eden terör örgütü mensuplarını görüyoruz. Bazı medyalar bu görüntüleri kendileri oluşturup servis ediyor, bazıları teröristlerden alıp servis ediyor. Türkiye'nin aleyhine kirli iftiralardan oluşan bir haber geldiği zaman bunun iftira olduğunu bile bile yayınlamaktan çekinmiyorlar. Buradan söylüyoruz, bu iftiracılara karşı, algı operasyoncularına karşı uyanık, dikkatli olalım." dedi.
Türkiye'nin 3,5 milyon Suriyeliye misafirperverlik yaptığını, bunu yapan başka bir ülkenin dünyada bulunmadığını ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti:
"Biz 3,5 milyon Suriyeliyi Türkiye'de ağırlıyoruz, kalkmışlar utanmadan, arlanmadan 'Kaçan Suriyelilere Türk askeri sınırdan Türkiye'ye gelmesin diye kurşun atıyor' deniliyor. Bak siz o hainlere, alçaklara. Biz kucak açmışız, ülkemize almışız ama verdikleri haber bu türden haberler. Siviller konusunda Türkiye'yi uyaranlar, Türkiye'nin sivillere verdiği değeri ve sivilleri koruma konusundaki hassasiyetini görmek zorundadırlar. 3,5 milyon Suriyeliden bazılarını almamak için tel örgüler örenler, referandum yapanlar, 3,5 milyon Suriyeliyi bağrına basan Türk milletini ve devletini sivil katliamı yapmakla suçlayamazlar. Bizim geçmişimizle bugünümüz de aktır, paktır yarınımız da öyle olacaktır."