Başbakan Binali Yıldırım, "Artık bunlar sokakları savaş meydanına dönüştüremeyecekler. Bu işin dönüşü yok. PKK bitecek, Türkiye rahat nefes alacak" dedi.
Şırnak'a gelen Başbakan Binali Yıldırım, Yeni Mahalle'de toplu açılış törenine katıldı. Alanı dolduran vatandaşlara hitaben konuşan Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin 15 Temmuz'da milletini, devletini, vatanını, Cumhurbaşkanını, meclisini ve Başbakanını korumak için sokaklara döküldüğünü belirterek, bazı illerin destan yazdığını ifade etti. İstanbul'da direniş olduğunu, aynı şekilde Şırnak'ta da çok şanlı bir direniş yapıldığını anlatan Yıldırım, "Bayrağımıza, ezanımıza ve vatanımıza sahip çıktınız. Sizlere çok teşekkür ediyorum. Sağ olun sevgili Şırnaklılar. Cizre'de 105'inci nokta denilen direnişinizi bu millet asla unutmayacak. Şerafettin Elçi Havaalanını kapattınız, o alçakların, o teröristlerin Ankara'ya gitmesini önlediniz. Evlerinizden, köylerinizden koştunuz, havaalanında bedenlerinizi darbecilere siper ettiniz. Eğer Şırnak direnmeseydi, Cizre Havaalanında darbeciler durdurulmasaydı, Ankara'da daha fazla kan dökeceklerdi, daha fazla kardeşimizi şehit edeceklerdi. Burada Şırnak Valimize o gece gösterdiği cesaret ve başarıdan dolayı teşekkür ediyorum. Şırnak 80 milyonun kardeşliğini gösterdi" dedi.
"15 TEMMUZ'DA ELLERİNİ OVUŞTURDULAR"
Devlet ile milletin arasına hiçbir terör örgütünün giremeyeceğini vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Bundan sonra aramıza kimseyi sokmayacağız. Söz mü Şırnak? Alçak PKK terör örgütünü bir daha aramıza sokmamaya kararlı mıyız. Allah sizden razı olsun. Bizim muhabbetimizi hiç kimse bozamaz. Aramıza kimse düşmanlık tohumu ekemez, bu topraklar bizim ortak vatanımız. Hep beraber olduk, kardeş olduk, bu topraklarda birlikte Türkiye olduk. 15 Temmuz'da birileri ellerini çok ovuşturdular. Darbe olacak ve buradan kazançlı olacaklarını hesap ettiler. FETÖ darbe yapacak ve FETÖ'nün kardeşleri de sevinecekti. Burayı iyi dinleyin, 15 Temmuz'da yakalanan terör örgütü mensupları diyor ki, 15 Temmuz gecesi Kandil'den örgütün ele başları dağdakilere talimat veriyor. Diyor ki askerlere saldırmayın bu gece. Kimi söylüyor? O darbe yapacak asker kılığındaki FETÖ'cüleri söylüyor. Sabah olunca darbe başarısız olunca yeni bir talimat geliyor Kandil'den. Diyor ki, "Darbeyi kaybetti FETÖ'cüler, atış serbest, askere saldırabilirsiniz." Neden, neden gençler?" diye konuştu.
"TÜRK İLE KÜRT ET İLE TIRNAK GİBİDİR"
Terör örgütü PKK ile FETÖ'nün ortak çalıştığına ve ikisinin de ihanet şebekesi olduğuna dikkat çeken Başbakan Yıldırım, PKK, DEAŞ ve FETÖ'nün aynı merkezden, aynı yüksek akıldan emir aldığını kaydetti. Avrupa ülkelerinin yaptıklarına da bakıldığında bunların anlaşıldığını vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Aynı anda hem FETÖ hem PKK teröristlerine kucak açıyorlar, sahip çıkıyorlar. Çünkü bunlar Türkiye'nin büyümesini, güçlenmesini, doğu ile batının, kuzey ile güneyin kucaklaşmasını istemiyorlar. Bunlar Türkiye'nin ekonomisinin büyümesini istemiyorlar. Bunlar terörün bitmesini, çatışmaların sona ermesini istemiyorlar. Bunlar Türkler, Kürtler ve Arapların bir arada, kardeşçe yaşamasını hiç istemiyorlar. Buradan Şırnak Meydanı'ndan on binlerin huzurunda açık açık söylüyorum. Bütün terör örgütleri için, Kürdün Türkün kardeşliğine asla zarar veremeyeceksiniz. Onun için aramıza ayrılık sokmaya çalışıyorlar. Biz bu oyuna düşer miyiz? Türk ile Kürt bu coğrafyada etle tırnak gibidir. Birbirinden ayrılamaz. Biz biriz. Selahaddin Eyyubi bir Kürt komutandı ama onun ordusunda Kürt de, Türk de, Arap da, Acem de vardı. Selahaddin Eyyubi'nin komutanlığında dedelerimiz Kudüs'e kadar gittiler. Kudüs'ü fethettiler, barış şehri olarak hep muhafaza ettiler. Türk ile Kürt'ün kardeşliği bize büyük zaferler kazandırdı. Bunu bilenler aramıza nifak sokmaya çalışıyorlar. Bunun için de PKK gibi, FETÖ gibi, DEAŞ gibi terör örgütlerini kullanıyorlar. Bunlara geçit vermeyeceğiz değil mi Şırnak? Çanakkale ruhunu, istiklal ruhunu, 15 Temmuz direniş ruhunu bu topraklarda her zaman yaşatmaya hazır mıyız?"
"AK PARTİ YASAKLARI TEK TEK KALDIRDI"
AK Parti'nin 2002'de Türkiye'ye yeni bir anlayış getirdiğini, inançlar, düşünceler, mezhepler, diller ve kültürler üzerindeki engelleri tek tek kaldırdığını ifade eden Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:
"Demokrasimizi geliştirdik, özgürlükleri alabildiğine genişlettik. Artık dedik ki bu ülkede ne başörtüsü sorunu olsun, ne de Kürtçe konuşmak sorun olsun. Arapça da konuşulsun, Kürtçe de konuşulsun. Kürtçe kitap yoktu kitap. Şimdi kitap da var, radyo da, televizyon da var. Hepsinin önündeki engelleri AK Parti tek tek kaldırdı. Ahmede Hani'nin kitabını Kültür Bakanlığımız bastı ve yayınladı. Yasakları, engelleri aşarak bugünlere geldik. Biz öyle bir Türkiye istiyoruz ki, hiç kimse inancından, mezhebinden, konuştuğu anadilinden, kültüründen dolayı dışlanmasın, horlanmasın. Kürtler, Araplar, Zazalar kimliğinizle gurur duyun, iftihar edin. O sizin iftihar vesikanızdır. Aynı zamanda ay yıldızlı al bayrağımızla da, Türkiye Cumhuriyeti Devletimizle de gurur duyacağız. Çünkü hepimiz o bayrağın altında güvendeyiz, bağımsız bir şekilde yaşıyoruz. Kimsenin kılığıyla, kıyafetiyle işimiz olmaz. Hiç kimsenin şiddeti övmediği, başkalarının özgürlüklerini kısıtlamadığı sürece, ifadesine engel koymayız. 14 yıldır bunun mücadelesini veriyoruz."
"BUNLAR KÜRTLERİN DE TÜRKLERİN DE DÜŞMANI"
Terör örgütü PKK'nın Şırnak'ı yakıp yaktığını, çukurlar kazdığını ve bölge gelişmesin diye elinden geleni ardına koymadığını anlatan Yıldırım, okulların, hastanelerin, barajların yapılmasını engellediğini, şantiyeleri yakıp, çalışanları kaçırdığını vurguladı. Cudi Dağı'nı delerek, Şırnak'tan Cizre'ye yol yaptıklarına ancak PKK'nın engel olmaya çalıştığına dikkat çeken Yıldırım, şu ifadelerde bulundu:
"Tünel açıyoruz, tünellerin yapılmasına engel oluyorlar. Bunlar Kürtlerin dostu değil, düşmanı. Türklerin de düşmanı. Bunlar havalimanı yapılmasın, bölgeye yol yapılmasın, yatırım gelmesin diye ellerinden geleni yapıyorlar. Bu PKK bugüne kadar en büyük zararı kime verdi? Size verdi. Şırnak'a, Cizre'ye, İdil'e, Silopi'ye, Hakkari'ye, Yüksekova'ya Siirt'e, Nusaybin'e ve Mardin'e verdi. Bölgenin her tarafına çukurlar kazdılar, patlayıcı koydular. Askeri polisi şehit ettiler, vatandaşı evinden ettiler. Bu alçaklar bütün bunların hesabını verecek. Hiç merak etmeyin. Şırnak'tan ilan ediyorum. Hiç merak etmeyin, bir daha sizi rahatsız edemeyecekler. Geleceğinizi karartamayacaklar, bu bayrak elinizde olduğu sürece, bu devlet hep arkanızda yanınızda olacak, bu alçaklara karşı gereken her türlü cevabı verecek. Sizin çocuklarınız acı çekti, dağa götürdüler, genç yaşta hayatlarını söndürdüler. Bu alçakların memleket sevdası diye, Kürtler diye bir sorunu yok. Tek sorun var, Kürtlerin PKK sorunu var. Bu sorunun da sonuna geldik. Bunların kandilini söndüreceğiz, kandillerini söndüreceğiz. HDP oyu sizden aldı, sizin dediğinizi değil, Kandil'in dediğini yaptılar. Alçaklar bunlar. Gerçekten barışı getireceğini düşündüğü için kardeşlerimiz inandılar oy verdiler, bazı yerde silah zoruyla, tehditle oy aldılar. Dillerinde hep "Çocuklar ölmesin, barış gelsin" türküsü vardı. Ne yaptılar. Yeşilyurt Mahallesi'nde patlattıkları patlayıcı ile 3 Kürt çocuğunu, 2 yaşındaki Evin, 6 yaşındaki Nihat, 8 yaşındaki Ahmet Gerez'i katletmediler mi? Silopi'de patlattıkları el yapımı patlayıcı ile 9 yaşındaki Enes'i katletmediler mi? Cizre Cudi Mahallesi'nde 4 yaşındaki Harun Çağnı'yı, 6 yaşındaki Ayşenur Geçit'i bunlar katletmediler mi? Aslanbaşar köyünde çobanlık yapan 67 yaşındaki Salim Ecer amcamızı da bunlar katletmediler mi? Güvenlik korucumuz Mehmet Tatar'ın biricik evladı 17 yaşındaki Bayram Tatar'ı da evinin önünde bunlar kurşunlamadılar mı? Evladımız Naci Adıyaman'ı kaçırıp, bunlar katletmediler mi? Camiyi karargah olarak kullanıp, tahrip edip, Kur'an-ı Kerimleri bunlar paramparça etmediler mi? Cizre'nin evlatlarını, çobanlarını vahşice katledip, HDP dışında siyaset yapanları katletmediler mi? Burada siyaset yapan siz kardeşlerimizi tehdit etmediler mi? Şırnak'ı harabeye çevirdiler. Çukurla, hendekle, Şırnak ve Cizre'ye yaktılar, yıktılar, insanlara hayatı dar ettiler."
"SIRTINI KANDİL'E DEĞİL, MİLLETE DAYAYACAKSIN"
HDP'lilerin batıya, Avrupa'ya giderek, Türkiye'yi şikayet ettiğini ancak terörden, terörizmden, çukurdan ve hendek siyasetinden bahsetmediğini aktaran Başbakan Yıldırım, "Ne diyorlar, "Devlet Cizre'yi, Şırnak'ı yaktı." Size Almanya, Hollanda, İsviçre, Avusturya inanmış gibi davranabilir ama Şırnak'taki vatandaşlarım Kürtler, Araplar, Zazalar bu ülkeyi kimin yaktığını çok iyi biliyor. Bunların bu vahşetlerini terör siyasetini durdurduk, çukur siyasetini durdurduk. Eğer bu ülkede siyaset yapacaksan sırtını Kandil'e değil, Türkiye'ye dayayacaksın, millete dayayacaksın. Arkanı Almanya'ya, Avrupa'ya, teröre, FETÖ'ye dayamayacaksın, Türkiye Cumhuriyetine, millete dayayacaksın. Daha da bunların hepsi yaptıklarının hesabını verecekler. Burunlarından fitil fitil getireceğiz. Artık bunlar sokakları savaş meydanına dönüştüremeyecekler. Bu işin dönüşü yok. PKK bitecek, Türkiye rahat nefes alacak. Kardeşliğimiz de birliğimiz de beraberliğimiz de daim olacak" dedi.
"2 MİLYAR 725 MİLYON TL'LİK YATIRIMIN TEMELİNİ ATTIK"
Yıkılanları en güzel şekilde yapacaklarını ve yapmaya başladıklarını vurgulayan Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:
"Yıkılan binaları en güzel şekilde yeniden yapacağız. Sokakları, caddeleri hepsini en güzel şekilde yapacağız. Parkları en güzel şekilde yapacağız. Siz Türkiye'ye sahip çıktınız, bayrağımıza sahip çıktınız, birliğimize sahip çıktınız, adam gibi adam Recep Tayyip Erdoğan'a sahip çıktınız. Bugün Şırnak'ta 670 milyon tutarında 84 eserin açılışını yapıyoruz. Temel attığımız işlerin toplam tutarı 2 milyar 725 milyon TL. Şırnak her şeyin en iyisine layık. Sizden son olarak şunu istiyorum. 16 Nisan'a 9 günümüz kaldı. 16 Nisan'da vereceğiniz "evet" oylarıyla PKK'ya, FETÖ'ye, Avrupa'ya gereken cevabı vermeye hazır mısınız?"
"YÜZDE 100 ÇOK, DİĞERLERİNE DE VERELİM"
Vatandaşlara, Şırnak'tan referandumda yüzde kaç "evet" oyu çıkacağını da soran Başbakan Binali Yıldırım, meydanın yüzde 100 diye cevap vermesi üzerine, "Yüzde 100 çok. Biraz da diğerlerine verelim. Onlar da sebeplensinler. Yüzde 80'de anlaşalım mı? Yüzde 80 hazır mı? Şırnak rekor yazmaya var mısın, tarih yazmaya hazır mısın?" diyerek sözlerini tamamladı.