Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, çözüm sürecinin sürdüğünü ve çok dikkatli olunması gerektiğini belirterek, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) yöneticilerinden konuşmalarında dikkatli olmasını istedi.
İzmir’de konuşan Bakan Yıldırım, "Yedi aydır ülkemizde huzur var. İnsanlarımız ölmüyor, şehitlerimiz gelmiyor. Ama bunun kalıcı hale gelmesinin tek yolu var. Bu tek taraflı olmaz. Sadece hükümetle hallolacak bir iş değil. Karşı tarafın, örgütün temsilcilerinin ve hatta siyaset yapan BDP’nin de burada her sözünde, adımında bin kere düşünüp bir kere konuşması lazım. Kısa vadeli siyaset hesaplarına kardeşliği, barışı ve huzuru asla ve asla kurban etmemeliyiz" dedi.
Mısır’daki darbeyi de eleştiren Bakan Yıldırım, Türkiye’yi karıştırmak isteyen dış güçlere karşı dikkatli olunması gerektiğini söyledi.
“ÜLKEDE BİR DAHA İHTİLAL OLMAZ ”
Bakan Yıldırım, Türkiye’nin ihtilallerden çok çektiğini ve ülkede bir daha ihtilal olacağına ihtimal vermediklerini kaydederek, "Bir avuç kötü niyetli dış mihrak bu ülkeyi karıştıramaz. Buna bu millet müsaade etmez. Sokakta iktidar olduğu görülmemiştir. Sokakta ancak ihtilal olur. İhtilallere de o kadar çok tecrübe yaşadık ki, böyle bir şey Türkiye’de asla kimse beklemesin. Herkesin aklı başına geldi. Gelir seçim sandığı. Kara kaşımıza hayran değil. Beğenmiyorsanız bize de pasaportumuzu da verirsiniz. Çalışacağız, çabalayacağız en güzelini yapmanın gayreti içerisinde olacağız" diye konuştu.
’’MISIR’DA 200 İNSAN TARATILDI’’
Barış sürecinin önemini anlatan Bakan Yıldırım, tahammül kültürünün geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Yıldırım, şunları söyledi:
"Etrafımızda olanları görüyoruz. Bazıları ülkemizi de bu hale getirmeye çalışıyor. Mısır’da 200 insan taratılıp, 4 bin-5 bin yaralı var. Onun için terörde büyük bedel ödemiş ülkenin evlatları olarak, bundan sonraki dönemde çok ama çok dikkatli olacağız. Birbirimizin ortak yönlerini daha çok gündeme getirip, ayrılıkları görmezden geleceğiz, birbirimize tahammül edip, seveceğiz. Sevemiyorsak da tahammül kültürünü geliştireceğiz. Karanlık olmasa ayın ışığını göremeyiz. Ay niye karanlığa katlanıyor, kendisine ışık verdiği için. Gül dikene kendisine o kokuyu verdiği için katlanıyor. Aynı düşünmek zorunda değiliz, olamayız da. Gayet doğal. Ama işin merkezinden uzaklaşmayalım, eksik ve ayıpları ortaya çıkarmak yerine güzel hasletlerimizi ortaya çıkaralım. Empati yapıp birbirimizi sevelim. 30 yıl ne oldu? 400 milyar dolar gitti. 35 bin gencecik insanımızı kaybettik. 400 milyar dolarla ne yapılabilir diye? Kaç tane İzmir yapılır? 20 nükleer santral, 100 bin km hızlı tren yapılır. Türkiye’nin sorunu para sorunu değil. Ben 11 yıldır bu görevi yapıyorum. Çok da hizmetler yaptım. 3 bin 800 noktada şantiyemiz var. Onlara gitmeye kalksak mümkün değil. Allaha şükür on yılda 80 yıllık bölünmüş yolun üzerine 16 bin 500 km’si, yani 2,5 kat daha koyduk. Türkiye’yi Avrupa seviyesine çıkardık."