"Bu anayasa değişikliğinin halka çok iyi anlatılması lazım"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemiyle ilgili gafını, "Başkan ayrı partiden, TBMM çoğunluğu ayrı partinin elinde olursa" diyerek düzeltmeye çalıştı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemiyle ilgili gafını, "Başkan ayrı partiden, TBMM çoğunluğu ayrı partinin elinde olursa" diyerek düzeltmeye çalıştı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, CHP Yerel Yönetimler Birimi tarafından CHP Genel Merkezinde düzenlenen Belediye Başkanları Toplantısı'nın açılışında konuştu. 16 Nisan tarihinde yapılacak referanduma değinen Kılıçdaroğlu, "Bu anayasa değişikliğinin halka çok iyi anlatılması lazım. Hiçbir ayrım yapılmadan bütün vatandaşlara güzel ve dikkatli bir dille anlatılması lazım. Bu anayasa değişikliği sadece bizim partinin veya başka partinin değil, 80 milyon yurttaşı ilgilendiren temel bir yasa. Demokrasinin ne kadar önemli, değerli olduğunu tarihimizde yaşadığımız pek çok olay sonrası öğrendik. Demokrasimizi yaşatmak istiyoruz. Daha güzel, birinci sınıf bir demokrasi, bizim gibi düşünmeyen insanların da düşüncelerini özgürce ifade edebildikleri bir demokrasiyi savunuyoruz. Biz, birlikte farklı düşüncelerimiz olsa dahi farklı siyasi partilerin üyesi olsak dahi hiçbir siyasi partinin üyesi olmayıp da yaşam tarzı itibari ile farklı olan bütün insanları kucaklamak durumundayız. Doğru anlatım, yerinde anlatım çok önemli. Bu anayasa değişikliği ile çift başlılık ortadan kalkacak deniliyor. Bu doğru değil. Tam tersine çift başlılık bir anayasal kurum haline geliyor. Başkan seçilecek kişi hem Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil edecek hem de kendi partisinin genel başkanı olacak. Anayasa değişikliği bunu öngörüyor. Sadece tepede mi çift başlılık olacak. Aşağıda da çift başlılık olacak. Bugün yürürlükteki yasalara ve anayasaya göre partinin genel başkanını ildeki il başkanı temsil eder. Cumhurbaşkanını ise ilde vali temsil eder. Yeni değişiklik ile il başkanı aynı zamanda cumhurbaşkanını temsil edecek, vali de cumhurbaşkanını temsil edecek. Orada da çift başlılık var. Daha derin bir gerilimin içine Türkiye sokulacak. Seçim oldu diyelim. Bir parti parlamentoda çoğunluğu sağladı. O partinin başkanı eğer seçimlerde yüzde 51'i bulamazsa başkan olamıyor. Tekrar seçime gideceğiz. Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmak için yüzde 51'i kim bulacak. Seçim oldu, parlamentoda çoğunluğu olan başkan değil de başka birisi başkan seçildi. O zaman şöyle derin bir yarılma olacak. Başkan ayrı partiden, TBMM çoğunluğu ayrı partinin elinde olacak. Asıl gerilim o süreçte başlayacak. Bu noktaya da bütün vatandaşlarımızın dikkatini çekin" diye konuştu.

"Biz bu ülkede gerilim istemiyoruz" diyerek sözlerini sürdüren Kılıçdaroğlu, "Farklı düşüncelerde olsak dahi bir arada yaşamak istiyoruz. Bunun bu ülkeye hiçbir faydası yoktur. O nedenle yapılan anayasa değişikliğinin yaratabileceği toplumsal yarılmayı herkes anlatmanız gerekiyor. Bu anayasa değişikliği geçerse terör bitecek deniyor. 15 yıldır bir parti yönetiyorlar, istedikleri kararı alabiliyorlar. Ayrıca terörü bitirme konusunda parlamentoya gelen her anayasa değişikliğine evet dedik. 15 yıldır neden bitirmediler. Terörü bitirmek için bize düşen ne varsa destek vermeye hazırız dedik. Terörü bitireceğiz aldatmacası içinde anayasa değişikliğini kabul ettirmek istiyorlar. Bu anayasa değişikliği kabul edilirse ekonomide istikrar sağlanacak diyorlar. 15 yıldır siz iktidardasınız. Siz ekonomide istikrar sağlayacaktınız da engel olan kim. Anayasa değişikliği olursa bunların hepsi olacakmış. Yapsaydınız. Bu da büyük bir aldatmaca" ifadelerini kullandı.

"NE GETİRDİKLERİNİN FARKINDA DEĞİLLER"

30 Ekim 2016 tarihinde Başbakan Binali Yıldırım'ın Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmayı değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Basit olarak anlatırsak diyor, başkanlık sistemi ile belediye başkanlığı sistemi arasında fark yoktur diyor. Vallahi bunlar ne getirdiklerini de bilmiyorlar. Belediye başkanı, yedi kocalı Hürmüz gibidir. İçişleri Bakanlığı, Sayıştay, Başbakanlık Teftiş Kurulu, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurumu denetler. Denetlemeyen hiçbir kurum yoktur. 24 saat CHP'li belediyelerde denetim vardır. Başkanlık sistemini kim denetleyecek? Denetleyecek bir organ yok. Ne aynısı. Üstelik belediyede çalışmış Binali Bey. Kendi belediyeleri hiç denetlenmediği için sanıyorlar ki hiçbir belediye denetlenmiyor. Başkan bırakın Belediye Meclisini, TBMM'yi fesih edebiliyor. Üstelik hiçbir gerekçe göstermeden. Belediye başkanının böyle bir yetkisi yok. Peki nasıl oluyor da belediye başkanlık sistemi ile başkanlık sistemi aynı olabiliyor. Belediye başkanları hakim, savcı tayin ediyor mu? Bazı belediye başkanlarımız mesailerinin büyük bir kısmını adliyede geçirirler. Başkan, Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinden 12'sini tayin ediyor. Nasıl oluyor da belediye başkanlık sistemi ile başkanlık sistemi aynı oluyor. Siz özel kalem müdürü tayin ederken izin alıyorsunuz. İçişleri Bakanlığından izin almadan özel kalem müdürü dahi tayin edemiyorsunuz. İçişleri Bakanlığından izin almadan genel sekreter de tayin edemiyorsunuz. Cumhurbaşkanı, özel kalem müdürü atamak için izin istiyor mu? Bunlar hiç mi okumuyorlar. Büyükşehir belediye başkanlarımızın belediye başkan yardımcıları yoktur. Kanun sınır koymuş. Nüfusu 50 bine kadar olan belediyelerde bir belediye başkan yardımcısı, 50-200 bir arasında olursa 2 belediye başkan yardımcısı, 200- 500 bin arasında olursa 3 belediye başkan yardımcısı atayabiliyorsunuz. Başkan, istediği kadar yardımcı atayabilir. Gerçekten aklım almıyor. Vatandaşa doğru bilgi vermek bu kadar zor mu? Vatandaşı anayasa değişikliği sürecinde kandırmak bu kadar kolay mı? Siz bulunduğunuz beldenin idari yapısını değiştirebiliyor musunuz? Başkanın böyle bir yetkisi var. İdari yapıyı tamamen değiştirebiliyor. Devlette kim müsteşar olacak, hangi nitelikleri sahip olacak, onu ancak ve ancak başkan takdir eder. Belediye başkanı, doğrudan belediye meclis üyesi seçemiyor. Yasa size doğrudan belediye meclis üyesi seçme hakkı vermiyor. Başkan, üyesi olduğu partinin bütün milletvekillerini seçebiliyor. Belediye başkanı belediye bütçesini belediye meclisine onaylatmak zorundadır. Başkan bütün yetkileri eline almış vaziyette. Meclis bütçeyi reddetse dahi başkan yeni bir bütçeyle yoluna devam ediyor. Geldiğimiz tablo budur" açıklamasında bulundu.

"TBMM'DE DAHA GÜÇLÜ BİR MİLLİ İRADENİN TEMSİLİNİ YÜZDE 10 SEÇİM BARAJINI KALDIRARAK YAPACAĞIZ"

Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Binali Bey, Kılıçdaroğlu halka doğruları söylüyor diye açıklama yapmış. Kendisinin anlatmasına ve yorulmasına gerek yok. Kendisi de beni dinlerse ne kadar doğruları anlattığımı kendisi de öğrenmiş olacaktır. Bu anayasa değişikliğinin Türkiye'yi sonu belirsiz bir maceraya sürüklediğini anlatmanız lazım. Hayır olursa kaos olur diye halkı korkutmaya başladılar. Hayır çıktığı zaman hiçbir şey olmayacak. Hayır çıktığı zaman cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar koltuğunda kalacak. Hayır çıktığı zaman bildiğimiz rejim devam etmiş olacak. Öbür türlü tek adam rejimine geçmiş olacağız. Her şeyi bilen, her şeyi yapan, hesap vermeyen tek adam. Bunun partisi yoktur. Partiler arasında özel bir tartışma alanı da değildir. Bir seçim değildir. Sandığa giderken oturup düşünün, arkadaşlarınızla konuşun, ailede oturun düşünün ve kararınızı verin dedim. Tehlikeli bir sürecin içine Türkiye sokulmak isteniyor. Türkiye'yi bu girdaptan çıkartmamız lazım. Bu ortak sorumluluk içinde hareket edersek Türkiye'yi hep beraber demokrasisi gelişmiş bir ülke konumuna getirebiliriz. TBMM'de daha güçlü bir milli iradenin temsili elbette gerekiyor. Bunu yüzde 10 seçim barajını kaldırarak yapacağız. Yüzde 10 seçim barajı niye geldi. Yüzde 1 oy alan partinin genel başkanı parlamentoya gelmeli. Yüzde 1 oy almışsa o partinin genel başkanı Meclise gelmelidir. Onlar demokrasiden korkuyorlar. Daha güçlü bir demokrasi umuduyla hayırları çoğaltarak yolumuza devam edeceğiz."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri