CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, halk oylaması ile yapılan anayasa değişikliğine ilişkin, "Yüzde 51 ile belediye başkanı seçilir, iktidar olunur, milletvekili olunur ama yüzde 51 ile anayasa olmaz, anayasa toplumun bir yarısı için yapılmaz." dedi.
Baykal, CHP Kırşehir İl Başkanı Yılmaz Zengin'i parti binasında ziyaretinde yaptığı konuşmada, 16 Nisan'da yapılan halk oylamasıyla ülkede sorunların bitmeyeceğini, yeni sorunların oluştuğunu, yeni problemlerle karşı karşıya kalındığını iddia etti.
İktidarda daima birilerinin kalacağına dair bir şey olmadığını, milletin iktidarlar değiştirebileceğini, bu değişiklikten de milletin güçlü çıkacağını belirten Baykal, "Türkiye'nin bekasının peşindeyiz, devletin sürekliliğinin peşindeyiz, devlet devam etsin." ifadesini kullandı.
Baykal, anayasanın milletin değil, partinin anayasası olduğunu ileri sürerek, şöyle devam etti:
"Bir şekilde millet ikiye bölündü. Yüzde 51 ile belediye başkanı seçilir, iktidar olunur, milletvekili olunur ama yüzde 51 ile anayasa olmaz, anayasa toplumun bir yarısı için yapılmaz. Hele o yarısı niye 'hayır' dediğini bilir de öbürü de bunun niye iyi olduğunu bilmeden 'evet' demişse bu anayasa olur mu? Toplumun yüzde 50'sinin oyuyla anayasa olur mu? İktidar olunur, belediye başkanı olur ama anayasa olmaz, anayasa milletin olacak. Bu anayasa milletin değil, partinin anayasasıdır. Anayasa tartışmasını sona erdirecektik, tam tersine bir anayasa sorunu kucağımıza geldi ve girdi. Milletin yarısı 'hayır' demiş, bu dayatma ile olacak bir iş midir?"
Bir gazetecinin 2019'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde partisinin tutumunu ve kendisinin aday olup olmayacağı yönündeki soruya Deniz Baykal, şu yanıtı verdi:
"Birlik sonunda çıkar ortaya. Çıkanın etrafında birleşeceğiz. 'Ben birisini söyleyeceğim onun etrafında birlik olun.' Böyle bir şey olabilir mi? Kimin etrafında birlik olacağını millet kararlaştıracak. Talimatla birlik olmaz. Siyaset tabur değil. Biz tabur değiliz. Emir kumanda zinciriyle aday çıkarma olmaz. Taban çıkaracak. Nasıl çıkaracak? Yöntem bulacağız. Benim kendime göre yöntemim var. Herkes aday olabilsin. Hiçbir sınır getirilmesin. 20-30 tane aday çıksın. Bu adaylara belli süre verin 3 ay 5 ay, bütün ülkeyi, parti birimlerini, örgütleri gezsin, dolaşsın kendini tanıtsın. 1 milyon 200 bin seçmenimiz var partide. 'Hayır' dediğini resmen deklare eden herkes de resmi bir deklarasyonla katılabilsin. Bunlar tartışılabilecek konular. 'Ben de oy kullanacağım' desin, parti üyesi olmasa bile. 'Ben hayır dedim arkadaş, ben de oy kullanacağım' diyorsa gelsin. Bir buçuk milyon, iki milyon insan kendi arasında seçsin birini."