Öztunç, “Coğrafya ve iklim bakımından çok elverişli konumda bulunan, farklı ekolojik bölgeleri barındıran ve bitki çeşitliliği bakımından oldukça zengin olan Türkiye, Avrupa’nın en büyük tarım arazisine sahip ülke olmasına rağmen AKP’nin yanlış tarım politikaları sonucu tarımda ithalata bağımlı hale gelmiştir. Üretim maliyetlerindeki artış ve düşük taban fiyat uygulaması nedeniyle çiftçiler üretimden vazgeçmeye başladı. Bu tablo gıda üretiminde sürekliliğin sağlanması açısından büyük risk oluşturuyor” dedi.
Tarımsal üretimin her alanında sorunlar yaşandığını kaydeden Öztunç, şunları söyledi:
“Tarım ve Orman Bakanlığının yaptığı ve TÜİK’in yayımladığı bu yıla ilişkin ikinci bitkisel üretim istatistiklerine göre bu yıl tahıl ve diğer bitkisel ürünlerin üretimi geçen yıla göre yüzde 5,2 azalarak 75,3 milyon tona geriledi. Bitkisel ürünlerden tahıl ürünleri üretiminin 2023 yılına göre yüzde 7,1 oranında azalarak yaklaşık 39,2 milyon tona ineceği tahmin ediliyor. Bu yıl buğday üretimi geçen yıla göre 1,2 milyon ton (yüzde 5,45), arpa üretimi de 1 milyon tonun (yüzde 10,9) altında kalacak. Buğday üretimi 20,8 milyon tona, arpa üretimi de 8,2milyon tona gerileyecek. Mısır üretiminin de 750 bin ton azalarak 8 milyon 250 bin tona düşeceği, şeker pancarı üretimi ise yüzde 8,9 oranında azalacağı tahmin ediliyor.”
BU KAFAYLA TARIM BİTER
Trakya’da küçük çiftçi kalmadığını belirten Öztunç, “Türkiye’nin Ayçiçek yağı üretiminin %70’ini, buğday üretiminin %15’ini, pirinç üretiminin ise %50’sini gerçekleştiren en stratejik tarım bölgelerinden Trakya’da, ithalat politikasıyla birlikte yaşanan dönüşüm yüzünden küçük çiftçiler topraklarını kaybetti, bölge tarımı büyük sermaye gruplarının eline geçti. Bu kafayla gidilirse, tarım biter, tarımsal üretimde süreklilik sağlanamaz ve yokluklar başlar” dedi.