‘Çözüm için, önce silahlar susmalı’

Metiner, çözüm için PKK’nın koşulsuz silah bırakması gerektiğini söyledi.

Diyarbakır’da bir araya gelen bazı sivil toplum örgütlerinin hükümetin operasyonları durdurması, PKK’nın silahları susturması çağrısına AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner’den yazılı yanıt geldi. Metiner, çözüm için PKK’nın koşulsuz silah bırakması gerektiğini söyledi.

AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, “Barış çağrıları elbette anlamlı ve gerekli. Kalıcı barışı sağlayacak her adımı takdirle ve övgüyle karşılamak gerekir.  Ama herkese kaybettirecek bir çatışmanın zararına dikkat çekerken doğru yerden bakmak lazım. Yanlış yerden bakanlar doğru sonuca ulaşamazlar.  İşin gerçeği şudur: PKK koşulsuz bir biçimde silahlarını susturmadığı müddetçe ne operasyonlar durur, ne de kalıcı bir siyasi çözümün önü açılır.” dedi.

 AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner,  Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR), Katılımcı Demokrasi Partisi (KADEP) ve çok sayıda sivil toplum örgütünün de bulunduğu oluşumun, devlete operasyonları durdur, PKK’ya silahlarını sustur çağrısında bulunması üzerine bir açıklama yaparak, kalıcı çözüm için, samimi ve kademeli bir sürece ihtiyaç olduğunu söyledi.

Metiner, “Kalıcı çözüm için öncelikle PKK koşulsuz bir biçimde silahlarını susturmalı. Silahı her seferinde bir tehdit unsuru olarak kullanmamalı. Bununla koşut olarak şehirlerde ve köylerde de silahlarını kendisi gibi düşünmeyen Kürtler üzerinde bir tehdit ve baskı unsuru olarak kullanmaktan vazgeçmeli. Şehirleri terörize eden eylemsellikleri de terk etmeli.  İşte o zaman askeri operasyonlara gerek kalmaz.  KCK türü gözaltılar ve tutuklanmalar dönemi de kapanır. İkinci evrede, PKK silahlı güçlerini sınır dışına çekeceğini açıklamalı. PKK silahlarını koşulsuz susturur ve silahlı güçlerini sınır dışına çekeceğini açıklarsa hem askeri operasyonlar varlık nedenini yitirir, hem de kalıcı bir siyasi çözüme giden kapılar ardına kadar açılır. Hükümeti şiddeti tırmandırmakla ve Kürt sorununu çözmemekle suçlayanlar da çok iyi biliyor ki, şiddetti tırmandıran başbakanımız ve hükümetimiz değil, PKK’nın bizatihi kendisidir. Kürt sorunu hükümetimiz tarafından çözülmediği için değil, tam tersine ebediyen çözülmek istediği için PKK şiddeti tırmandırma yoluna gidiyor. ‘Benimle çözmezseniz size çözdürtmem!’ anlayışı üzerinden ölüm siyaseti izliyor. PKK gerçekte Kürt sorununun kendisine rağmen çözülebileceğini gördüğü için çözümsüzlükte ısrar ediyor. PKK, Kürt meselesinin çözümünden ziyade kendisi için bir iktidar alanı yaratmak istediği için hem Kürt sorununun ebediyen çözülmesini öteliyor, hem de şiddeti tırmandırarak derin statükonun devamına imkan sağlıyor. Bu gerçekliği görmeden Başbakanımıza ve Hükümetimize yönelik düşmanca suçlamalar getirmek ne barışın diline uygundur, ne de barışın kalıcılaşmasına hizmet sunar. Barışın dilini doğru inşa edemeyenler, barış çağrılarını anlamsız hale getirirler” dedi.

12 Haziran seçimlerinden hemen sonra şiddeti tırmandıran, asker ve sivil hedeflere yönelik saldırılarda bulunan, insanların seyahat özgürlüğünü bile engelleyen, bölgede siyaset yapılmasını yasaklayan, Kürt vatandaşları silah gücüyle sindiren, yok etmeye çalışan gücün PKK olduğunun göz ardı edildiğini söyleyen Mehmet Metiner, “Son birkaç aylık olaylara baktığımızda şu görülecektir ki, şiddeti tırmandıran sayın başbakanımız veya hükümetimiz değil, bizzat PKK’nın kendisidir. Barış çağrısında bulunanlar nedense PKK'ya yönelik tek bir eleştiride bulunmamak suretiyle gerçekte barışın sadece siyasetini yapmak niyetinde oldukları intibaını uyandırmaktadırlar” dedi.

 Metiner, BDP’nin yemin ederek meclise gelmesini, silah siyasetini terk ederek, siyasi çözümün bir aktörü olarak yasal demokratik zeminde rol oynaması gerektiğini de hatırlatarak, “Bu durumda kalıcı çözümün önü açılabilir. Bu siyasi bir çözüm aranmasına, bunun gündeme gelmesine, tartışılmasına ve sonuç olarak da sorunun ortadan kalkmasına zemin hazırlayacaktır.” dedi.

BDP’nin hükümeti ve başbakanı suçlayan dili terk etmesi gerektiğini de söyleyen Metiner, “Çünkü cumhuriyet tarihi boyunca bu sorunun varlığını kabul eden ve çözeceğini söyleyen, çözmek için de devrimsel nitelikte adımlar atan ve yeni bir anayasa yaparak bu çözümü taçlandırmak isteyen hükümetimize karşı her seferinde dillendirilen bu düşmanca dil ve tutum, gerçekten barış ve çözüm isteyenlerin siyaseti olamaz” dedi.

Metiner, “PKK'nın dağda kalmasını gerektiren bir amacı yok artık. İnkar dönemi kapandığına göre isyanın da sonlandırılması gerekiyor. İnkar dönemini kapatan AK Parti Hükümetine karşı savaşım veren PKK'nın gerçekte çözüm sürecini sabote etmekten öte bir iş yapmadığını herkes görmeli. İsyanda ve silahta ısrar, çözümsüzlükte ısrardır. PKK siyaset yapmaktan korkuyor, çünkü PKK rakibi olarak gördüğü AK Parti'yle siyaseten yenişemeyeceğini biliyor. BDP'nin silahı siyasetin yedeğine koşmasının sebebi de bu. Kendilerine siyaseten güveniyorlarsa işte meclis çatısı, işte siyaset meydanı. Buyursunlar gelsinler."

Türkiye'nin kayıp bir geçmişinin üzerine kayıp bir gelecek inşa etmeye hiç kimsenin hakkının olmadığını hatırlatan Metiner, "Bu ülkenin sahiden tarafsız ve vicdan sahibi akil adamları devreye girmeli.  Bu meydan, barış kelimesinin arkasına kurşundan beter suçlamalar ve husumetler yerleştirenlerin elinden alınmalı ki, kalıcı barışa doğru giden süreç adım adım inşa edilebilsin. Malum aktörlerin barış derken bile nasıl gerçekleri çarpıtarak husumet ve düşmanlık saçtıkları görülüyor. Barış bu dille mi, bu tutumla mı sağlanacak?" dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri