Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz "Daha Güvenli Bir Eğitim Ortamı İçin Toplum Yararına Program Protokolü'nü imzaladı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda "Daha Güvenli Bir Eğitim Ortamı İçin Toplum Yararına Program Protokolü" imza törenine katıldı. İmza töreninde yaptığı konuşmada Bakan Sarıeroğlu, "Okullarımızda çocuklarımızın daha güvenli şartlarda eğitim ve öğretimlerine devam etmeleriyle alakalı olarak İçişleri, Milli Eğitim ve kendi Bakanlığımızın ortak olarak pilot şekilde başlatmış olduğu güvenlik elemanlarının toplam yararına çalışma programları kapsamında görevlendirilmeleriyle alakalı olarak bir işbirliği imzalamak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Çocuklarımızın güvenli şartlarda eğitimlerine devam etmesi, okullardaki evlatlarımızın iyi imkanlarda eğitim öğretim hayatlarına devam etmesi hepimizin en önemli sorumluluğu olarak görüyoruz" diye konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak Toplum Yararına Çalışma Programı kapsamında bu dönem Milli Eğitim Bakanlığı ile çok önemli bir işbirliği gerçekleştirdiklerini kaydeden Sarıeroğlu, "Güvenlik görevlilerinin dışında birde okullarımızda hizmetli olarak da 47 bin 850 kişinin Cuma günü itibariyle görevlendirmelerini sağlamış bulunuyoruz. Toplamda şu anda MEB, Çalışma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığımızla birlikte yaklaşık 60 bin kişinin okullarımızda ailelerimiz için ailelerimizin gözünün arkada kalmaması için evlatlarının hem hijyenik şartlarda hem güvenli şartlarda eğitimleri konusunda içlerinin rahat etmesi, hem de çocuklarımızın sağlıklı bir şekilde gelişimlerine okullarda devam edebilmeleri için önemli bir adım diye düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
"YAKLAŞIK 10 BİN TANE GÜVENLİK ELEMANI ALACAĞIZ"
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz ise geleceğin teminatı olan çocukların daha sağlıklı güvenli ortamda eğitim almasının kaliteli eğitim için olmazsa olmaz unsurlardan birisi olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Daha önce İçişleri Bakanlığımız bütün illerimizde riskli olarak belirlemiş oldukları okulların kameralarla güvenlik alanı içerisine alınması konusunda mutabakata varmıştık. Bu konuda çalışmalar başlamıştı. Şimdi bu kamerayla sağlanan güvenliğe ilave olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızın da katkısıyla ve kararıyla yaklaşık 10 bin tane güvenlik elemanı alacağız. Valiliklerce belirlenen riskli okullarda bunları istihdam edeceğiz. Gerekçesi nedir? Evlatlarımızı daha güvenli bir ortamda okullara gelişte veya çıkışta herhangi bir zararlı unsurlarla karşılaşmaması muhatap olmaması için bir ortak çalışma gerçekleştirdik. Sadece güvenlik değil bu arada 50 bine yakında temizlik elemanı sağlandı toplum yararına çalışma kapsamında. Evlatlarımız inşallah geçmişe kıyasla çok kaliteli eğitim aldı. Ancak kalitede sınır yoktur. Daha kaliteli, güvenli, sağlıklı, bakımlı okulları evlatlarımıza sağlamak istiyoruz. Bunun içinde şartları oluşturmamız lazım."
"İNSANIMIZIN EVİNDEN İŞİNE, OKULUNA GİDERKEN, OKULUNDAN EVİNE GELİRKEN KENDİNİ GÜVENDE HİSSETME MESELELERİ DE BİZİM ASLİ İŞLERİMİZDENDİR"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise geleceğin teminatı olarak gördükleri çocukların eğitiminin daha güvenli olabilmesini, temin edebilmek maksadıyla güzel bir proje çerçevesinde bir araya gelindiğini kaydederek, "Türkiye içinde bulunduğumuz yıllarda güvenlik meseleleriyle birçok alanda mücadele etmektedir. FETÖ ile yaptığımız mücadele bunun bir bölümüdür. Diğer terör örgütleriyle yaptığımız mücadele bir bölümüdür. Çok doğal olarak bütün bunlarla mücadele ederken asayiş meseleleri, şehirlerin güvenlik meseleleri ve özellikle insanımızın evinden işine, okuluna giderken, okulundan evine gelirken kendini güvende hissetme meseleleri de bizim asli işlerimizdendir. Bugün 9 bin 473 arkadaşımızın bir proje kapsamında güvenlik sertifikası bulunan bu arkadaşlarımızın görevlendirilmesi, 60 bin kişinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Toplum Yararı Projeyle görevlendirilmesi aslen meseleye ne kadar yalın ve ciddi baktığımızın tam bir karşılığıdır" açıklamasında bulundu.
Bakan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sadece bu değil özellikle okullarla emniyet arasında, güvenlik kuvvetlerimiz arasında bir koordinatör görevlendirmemiz bu işin bir başka noktası. Valilerimiz dahil kaymakamlarımız dahil olmak üzere orada okul müdürlerimiz, okul aile birliklerimizle ve belediye başkanlarımızla muhtarlarımızla sivil toplum örgütlerimizle özellikle okulların güvenliği konusunda asli görevlidirler. Bu görev bir koltuk görevi değildir. Bu görev bir saha görevidir. Valilerimizin de kaymakamlarımızın da yegane sorumluluğu burada çocuklarımızın eve, okula rahat gelmesi güvenli gelmesi rahat dönmesi ve güvenli dönmesinin sağlanmasıdır. Bu konuda sadece bu adımı atıyor değiliz, yine Milli Eğitim Bakanımız ve Ulaştırma Bakanlığımızla koordine edilen önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşacağımız başka bir adımı da okullar çerçevesinde atacağımızı düşünüyoruz."
"760'I AŞKIN OKULDA BİZİM ÖNCELİKLİ OLARAK NİTELENDİRDİĞİMİZ OKULLARDA BİR KAMERA SİSTEMİ KONULACAK"
Valilerle yaptıkları toplantıda özellikle okulların yapımı esnasında kameraların okulların yapım ihale işine konulması konusunda taleplerinin olduğunu ifade eden Soylu, "Biz talebi Bakanımıza arz ettik. Hemen talimatı oldu. Bundan sonra yapılan bütün okullarda kamera sistemleri sonradan değil, işin yapım aşamasında gerçekleştirilecek bir değerlendirmeyle ortaya konulacaktır. Bu da atılan önemli adımlardan bir tanesidir. 760'ı aşkın okulda bizim öncelikli olarak nitelendirdiğimiz okullarda bir kamera sistemi konulacak ama biz valilerimize "siz bunu aşın artı yerel imkanlarınızla beraber bin okulumuzu daha yine kameralandırın" diye bir talimat verdik. O çalışmaları da başladı. Bu imkan bu sene okulların güvenliği açısından çok büyük bir fark ortaya koyacaktır. Hepimiz okul bittiği zaman bunu fark edeceğimize inanıyorum. Bunların aynı zamanda eğitimleri de söz konusu. Özellikle İçişleri Bakanlığı ile MEB'in yapmış olduğu okullardaki özel güvenliklerin eğitimi konusunda bugüne kadar bin 637 özel güvenlik görevlisini asayiş, terörle mücadele ve narkotikle mücadele suçlarında eğitimler verilmiştir. Bu programımızda başarılı şekilde yürümektedir. Yeterli eğitimi olmayan, sertifikası bulunmayan kişileri alıp okullarımızın kapısına dikmediğimizi vatandaşlarımızın da bilmesini istiyoruz. Hem güvenlik sertifikalı kişiler alıyoruz hem de bu arkadaşlarımızı hizmet içi eğitime tabi tuttuğumuzu ifade etmek istiyorum. Bunun hem ailelerimiz, hem ülkemiz, hem eğitimimiz için çok önemli bir proje olduğuna inanıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Bu sabah Türkiye'nin 81 ilindeki Kaçakçılık Organizeyle Mücadele Şube Müdürlerini ve İl Müdür Yardımcılarıyla toplantı yaptıklarını bildiren Bakan Soylu, "Gerek uyuşturucuyla mücadele, gerek kaçakçılık mücadele gerekse organize çetelerle mücadele, FETÖ ile mücadele başlığımızdı. Bu toplantı vesilesiyle onlara bu konuyu tekrar ifade edebilme fırsatını bulduk. Her biri sorumluluk içerisinde. İnşallah okul müdürlerimiz, öğretmenlerimiz, aile birliklerimiz, belediye başkanlarımız, yerel yöneticilerimiz, muhtarlarımız hep birlikte bir seferberlikle birlikte çocuklarımızın sağlıklı bir şekilde gidip gelmesini yarına adım atmasını sağlayabileceğimize olan inancımız tamdır" şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Bakan Sarıeroğlu, Bakan Yılmaz ve Bakan Soylu "Daha Güvenli Bir Eğitim için Toplum Yararına Program Protokolü'nü imzaladı.