"DAVETLER BİZZAT PUTİN VE TRUMP’TAN GELDİ"

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Rusya ve ABD ziyaretlerinin davetlerinin Putin ve Trump'tan geldiğini...

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Rusya ve ABD ziyaretlerinin davetlerinin Putin ve Trump'tan geldiğini belirtti.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önümüzdeki 1 ay içinde uluslararası seyahatleri olacağını açıklayan İbrahim Kalın, Erdoğan'ın, 1 Mayıs'ta Hindistan ziyareti olacağını, ardından da Rusya Devlet Başkanı Putin ile Rusya'da görüşeceğini, Mayıs ayının ortasında Çin'e ve ardından da ABD Başkanı Trump ile görüşmek için ABD ziyareti olacağını ifade etti. Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 24-25 Mayıs tarihleri arasında NATO Zirvesine de katılacağını sözlerine ekledi.

"HİNDİSTAN'A YAPACAĞIMIZ BU ZİYARET OLDUKÇA ÖNEMLİ"

Hindistan'ın yaklaşık 10 yıl sonra bu düzeyde ilk ziyaretin gerçekleştirileceği bir ülke olduğunun altını çizen Kalın, "Biz Hindistan ile ikili ilişkilerimizin daha da güçlenmesi noktasında bu ziyareti çok önemsiyoruz. Ciddi bir hazırlık yapılıyor. Hint tarafının da bu ziyareti çok önemsediğini biliyorum. Nitekim Hindistan Başbakanı da hem 15 Temmuz darbe girişiminden sonra hem de diğer terör saldırılarında kendileri arayarak Türkiye'ye taziyelerini her zaman ilettiler. Bu iyi dostluk ilişkileri çerçevesinde Hindistan'a yapacağımız bu ziyaret oldukça önemli. Orada bir takım anlaşmalar da imzalanacak. Ticaret, ekonomi, turizm, bilişim teknolojileri ve diğer alanlarda Hindistan ile yapabileceğimiz çok önemli işler var. Ayrıca Hindistan bizim o coğrafyadaki ülkelerle ilişkilerimiz noktasında da büyük önem arz ediyor" dedi.

"RUSYA ZİYARETİNİN DAVETİ BİZZAT SAYIN PUTİN'DEN GELDİ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya'ya yapacağı ziyaretin devam ede gelen Türkiye-Rusya diyalog sürecinin bir devamı olarak görülmesi gerektiğinin altını çizen Kalın, "Bildiğiniz gibi Başbakan Yardımcımız ve Ekonomi Bakanımız Moskova'daydılar. Özellikle ikili ilişkilerin, yaptırımların kaldırılması, kalan son pürüzlerin ortadan kalkması için yoğun mesai harcadılar. Bu görüşmede de hem bu ikili konuları ele alacağız hem de Suriye başta olmak üzere bölgesel konuları da etraflı bir şekilde değerlendirme imkanımız olacak. Rusya ziyaretinin daveti bizzat Sayın Putin'in kendisinden geldi. Dolayısıyla muhtemelen o da bir gündem hazırlamıştır diye düşünüyoruz" diye konuştu.

"BİZ BÜTÜN BU İLİŞKİLERİMİZDE DIŞ POLİTİKAYI SIFIR TOPLAMLI BİR OYUN OLARAK GÖRMÜYORUZ"

S-400 bataryaları ile ilgili konunun Rusya ile yürütülen savunma sanayi alanındaki iş birliğinin bir parçası olarak görülmesi gerektiğini kaydeden Kalın, "Sadece bundan ibaret değil, başka alanlarda da iş birliğini hedefliyoruz. Burada öncelikli olan Türkiye'nin ulusal çıkarları çerçevesinde bir savunma sistemini ivedilikle kurması. Daha önce hatırlarsanız bunun 3-4 yıllık bir tarihi var. Biz daha önce 3 kriter üzerinden savunma sisteminin alınmasıyla ilgili bir çalışma başlattık. O zaman Sayın Cumhurbaşkanımız Başbakan iken savunma sanayi kurulunun başkanı olarak bunun talimatını verdiğinde ABD'den, Rusya'dan, Çin'den ve Fransa-İtalya ortaklığından teklifler alındı. Bunların çok objektif kriterleri var. Fiyat, teslim tarihi ve ortak üretim, yani teknoloji transferi olmak üzere 3 tane ana başlık etrafında belli kriterler var, bunlar puanlanıyor ve en yüksek puanı alan tarafa bu teklif götürülüyor. Bu müzakereler uzun bir süre devam etti. Çünkü çok teknik boyutları olan bir konu bu. Bir ara Çin ile yakınlaştık, olmak üzereydi olmadı, sonra Fransa-İtalya bir müzakere yürütüldü ama yine Fransa-İtalya tarafında yaşanan bir takım gelişmeler neticesinde sonuçlanmadı. Son olarak Rusya ile bu konu görüşüldü. Rusya'daki görüşmede tabi ki bu konu gündeme gelecek. Bununla ilgili Savunma Sanayi Müsteşarlığımızın yürüttüğü müzakereler devam ediyor. Şunun altını çizmek isterim, Rusya ile savunma sanayi alanındaki işbirliği konusu söz konusu olduğunda bunun NATO ile telif edilemez bir durum olduğu, Türkiye'nin Batı'dan uzaklaştığının bir başka örneği olduğuna dair bir takım yorumlar yaptıklarını görüyoruz. Biz bütün bu ilişkilerimizde dış politikayı sıfır toplamlı bir oyun olarak görmüyoruz. Bu ilişkiler birbirinin alternatifi değildir. Nasıl başka ülkeler dünyanın birçok yerinde, birçok dış politika angajmanına girebiliyorsa ve bunu izah etme gereğini duymuyorsa Türkiye'de egemen bir devlet olarak elbette kendi ulusal çıkarlarını esas alarak bir çok ülke ile bir çok bölge ile ilişki içine girebilir. Bundan daha doğal bir şey yoktur. Kendileri için söylemedikleri, bir başka ülkeler için söylemedikleri şeyleri Türkiye'ye bir itham gibi, bir suçlama gibi gündeme getirmeleri asla kabul edilemez" açıklamasın yaptı.

"Biz Türkiye'nin milli savunma çıkarlarını, ihtiyaçlarını dikkate alarak bir değerlendirme yapıyoruz" diyen Kalın, "Bunu hangi ülke ile yapabilirsek, bir NATO üyesi ülkesi ile yapabilirsek onunla yaparız, bunu Rusya ile yapabiliyorsak Rusya ile yaparız, Çin ile yapabiliyorsak Çin ile yaparız. Çünkü asıl olan bizim ulusal güvenlik ihtiyaçlarımızın ivedilikle karşılanması. Yanıbaşımızda Suriye savaşı 6 yıldır devam ediyor. Birçok güvenlik riski ile biz karşı karşıyayız. Birçok terör örgütü ile aynı anda mücadele ediyoruz. Burada yadırganacak bir durum asla söz konusu değil. Bunların sistem olarak telif edilemez olduğu gibi argümanlar da dile getiriliyor, teknik olarak bunun da çok doğru olmadığını ifade etmeliyim. Son tahlilde bunlar savunma sistemleridir, herhangi bir ülkeye tehdit asla oluşturmaz. Tam tersine bize yönelik tehditleri bertaraf etmek amacıyla kurulması planlanan savunma sistemleridir. Bu konudaki müzakerelerimiz devam ediyor. Ben Rusya'daki görüşmeye yetişeceğine çok ihtimal vermiyorum, çünkü bazı teknik müzakereler hala devam ediyor. Müzakerelerin hızlandırılması noktasında zannediyorum orada yeni bir ivme kazanma imkanımız olacak" değerlendirmesinde bulundu.

"ÇİN İLE ÇOK ÖNEMLİ BİR ANLAŞMANIN DA HAZIRLIĞINI YAPIYORUZ"

Çin seyahatinin önemini de anlatan Kalın, "Çin bizim için önemli bir ticari ortak. Çin ile yapacağımız önemli çalışmalar var. Bu ziyaret vesilesiyle 30'a yakın devlet ve hükümet başkanının katılacağı bir uluslararası konferansa katılacağız. Bu bir anlamda İpekyolu Projesi'nin güncellenmiş versiyonu. Çin devletinin çok önem atfettiği bir proje ve Türkiye de bu proje içinde yer alacak. Orada çok önemli bir anlaşmanın da hazırlığını yapıyoruz. Tamamlandığı zaman hem Türkiye-Çin ilişkileri açısından hem de Türkiye'deki ekonomik yatırımlar açısından önemli bir imkan ve fırsat sağlayacak. Bu uluslararası toplantı marjında Sayın Cumhurbaşkanımızın pek çok ikili görüşmesi de olacak. Ayrıca Çin Devlet Başkanı ile ikili görüşmemiz olacak" şeklinde konuştu.

"BU DAVET DE ABD DEVLET BAŞKANI TRUMP'UN BİZZAT KENDİSİNDEN GELDİ"

Çin seyahatinin ardından Amerika'ya yapılacak ziyarete ilişkin bilgi veren Kalın, "ABD ile gündemimiz malum, hem ikili ilişkiler konusu, hem Suriye, Irak, DEAŞ, PKK gibi terör örgütleri ile mücadele var hem de FETÖ'nün iadesi, FETÖ'nün Amerika'daki yapılanmasına ilişkin yapılabilecek ortak çalışmalar, atılabilecek adımlar etraflı bir şekilde ele alınacak. Bu davet de ABD Devlet Başkanı Trump'un bizzat kendisinden geldi. Yaptığı son telefon görüşmesinde "lütfen gelin bu konuları Beyaz Saray'da birlikte, etraflı bir şekilde değerlendirelim" dediler, bunun üzerine bizim hazırladığımız bir gündem var, onların da gündemi ile ortak bir değerlendirme yapmayı arzu ediyoruz" ifadelerini kullandı.

"NATO ÜYESİ DİĞER ÜLKELERLE DE MUHTEMELEN İKİLİ GÖRÜŞMELERİMİZ OLACAK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 25 Mayıs'ta Brüksel'de yapılacak NATO zirvesine katılacağını açıklayan Kalın, "Hem bir NATO üyesi olarak bir çok konuyu ele alma imkanımız olacak hem de toplantıya katılan NATO üyesi diğer ülkelerle de muhtemelen ikili görüşmelerimiz olacak. Özellikle NATO'nun misyonunun sorgulandığı şu dönemde, birkaç yıldır sorgulanıyor bu, biz NATO'nun ikinci en büyük üyesi olarak özellikle NATO'nun yeni sınamalar, meydan okumalar, tehditler karşısında nasıl bir tavır alması gerektiği konusunda da görüşlerimizi orada paylaşacağız. NATO'nun daha da güçlendirilmesi, daha etkin olması, hem terörle mücadele hem de diğer alanlarda yapabileceği diğer faaliyetlerle ilgili görüşlerimizi orada paylaşacağız" açıklamasında bulundu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri