Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakan Merkel'in Hollanda'nın yanında yer aldığını belirterek, "Merkel de Holanda'nın yanında yer alıyor. Sana yazıklar olsun ya. Demek ki sen de onlarla aynı kafadasın" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizde 103 Bin seçmene bir milletvekili düşüyor. Avrupa ülkelerinde bu sayı çok daha düşük. Böyle bir tabloda "600 milletvekili fazla" demek dünyayı takip etmemek demek" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atv ve A Haber'in ortak yayında Salih Nayman ile Banu El'in sorularını yanıtlıyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun anayasa değişikliğine yönelik eleştirilerine yanıt verdi. Gündemi değerlendiren Erdoğan, yeni anayasada yer alacak 18 maddeye ilişkin açıklamalarda bulundu.
"'600 MİLLETVEKİLİ FAZLA" DEMEK DÜNYAYI TAKİP ETMEMEK DEMEK"
Milletvekili sayısının 550'den 600'e çıkarılmasına ilişkin yapılan eleştirileri yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizde 103 Bin seçmene bir milletvekili düşüyor. Avrupa Birliği ülkelerini araştırdık. Bu ülkelerde bu sayı çok daha düşük. Almanya, İtalya gibi ülkelerde bu sayı çok daha düşük. Böyle bir tabloda 600 milletvekili fazla demek dünyayı takip etmemek demek" ifadelerini kullandı.
"PARLAMENTODA GÖREV YAPMAK ASKERLİKTEN DAHA AŞAĞI DEĞİL"
Seçilme yaşının 18'e indirilmesi konusunda CHP Liderinin kullandığı ifadelerle gençlere hakaret ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada askerlik konusu dile getiriliyor. 18 yaş olayı sadece benim ülkem erkekleri için geçerli değil ki...Kızlarımız için de geçerli. Kaldı ki parlamentoda görev yapmak askerlikten daha aşağı değil. Şu anda 18-25 yaş arası 7 milyon genç var ülkemizde. Kalite sürekli yükseliyor. Bu kaliteyi yok sayamayız. Gözden kaçırdıkları şu: İki yıl sonra emekli olmuyor. Milleti aldatma. 65 yaşı beklemek zorunda. 65'ine geldiği zaman emekli olduğunda ondan sonra vekil sıfatıyla emekli olma hakkı kazanacaktır. Biz gençliğe ufuk veriyoruz. Gençlik kedine verilen değeri görüyor. Bir de eşitleme yapılıyor. Seçme ve seçilme 18. Bundan daha güzel ne olabilir? Bu gençliğimizin önünün açılmasıdır. Ve ben gençlerime güveniyorum. Bunu 15 Temmuz da gördük" dedi.
"HALK 100 BİN KİŞİ İLE ADAY GÖSTEREBİLİR"
Yeni sistemde Cumhurbaşkanlığı seçimi ile meclis seçiminin 5 yılda bir yapılacağını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu zat (Kılıçdaroğlu) ne diyor? Meclisin yetkisi kalmayacak diyor. Böyle bir şey yok. Cumhurbaşkanı eğer seçimlerin yenilenmesi talebinde bulunursa bu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de yenilenmesi gerekecektir. Bu bir fesih değildir. Bunun oranı 5'te 3. Meclis bu orana ulaştığı takdirde seçimler yenilenir. Anayasa düzenlemesi tabi ki farklı ve zor olacak. Bu çocuk oyuncağı değil. Şimdi seçim 5 yılda bir yapılıyor. Seçim günü geldiğinde 100 bin kişi ile halk aday gösterebilir. Vatandaşın bu hakkı yoktu. Artık var. Sadece partilerin tasarrufunda olmayacak. Zaten 5 yılda bir olacağı için her şey yerli yerinde olacak."
Güvenoyu konusundaki eleştirilere de yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Güven oyu hep iktidarları tehdit etmiştir. Şimdi böyle bir şey olmayacak. Çok daha rahat yürüyebilecekler. Güvenoyu oylamasını beş yılda bir halk yapacak. Bu yürüyen bir sistemi yavaşlatmaktır. Gen sorularla bunalan hükümet artık sabahlara kadar o kanunu çıkarmak için çalışıyor. Neden dolayı? İşte bu gensorularla kaybedilen zamanı telafi etmek için. Ama artık bunlardan kurtuluyoruz" dedi.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Anayasa değişikliğine ilişkin yapılan eleştirilere yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni sistemde Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı birleştiriliyor. Sadece cumhurbaşkanı olacak. Ve bir veya iki tane yardımcısı olacak. Bunlar da dışarıdan gelecek. Kılıçdaroğlu dersini çalışmamış. Yönetimde çok başlılık çok tehlikelidir. Bu kalkacak. Bu dinlediğimiz tablo ana muhalefet partisi başkanının ağzından duymayı arzu ettiğimiz bir şey değildi" dedi.
Yeni sistemle birlikte Cumhurbaşkanının artık her işlemden sorumlu olacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni süreçte sorumluluk noktasında daha sıkıntılı bir süreç başlayacak. Artık milletin adamlığı var tek adamlık yok. Millet sahipleniyorsa eyvallah. Sahiplenmiyorsa o makamda kalamazsın" dedi.
"HOLLANDA'DA BELEDİYE BİR KAÇ SAAT İÇİNDE OHAL İLAN ETTİ VE HALA AB'DEN BİR SES ÇIKMIYOR"
Bakanlar Kurulu yetkisi elinde olan OHAL'in Cumhurbaşkanına verilmesine ilişkin eleştirileri yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakın biz OHAL'i niye ilan ettik? 15 Temmuz'u yaşayan ve 249 şehit veren ülkemizde niye bunu ilan ettik? Çünkü bu FETÖ'yü kimlere nereden idare ediyor bütün bunları bulmamız lazımdı. Mevcut yasayla olmaz. Bu yüzden OHAL ilan ettik. Bakın Hollanda'da belediye bir kaç saat içinde OHAL ilan etti. Niye? Benim bakanımı nasıl sınır dışı edecek? Ve hala AB'den bir ses çıkmıyor. Ama biz darbe sebebiyle OHAL ilan ediyoruz hepsi endişeli. Ziyarete geliyorlar. Ya bu OHAL'i ne zaman kaldırıyorsunuz? diye soruyorlar. Biz ne zaman darbe girişimini neticeye kavuşturursak o zaman kaldıracağız. Tabi bu yeni sürece girildiğinde aynen yine bu tür kararlar alınsa dahi karar meclis onayına gidecek. Böyle bir süreç var. Bununla birlikte tabi askeri ve sivil mahkeme çift başlılığı ortadan kalkacak" diye konuştu.
"İSTİKRAR VE GÜVEN BİR ÜLKEDE OLURSA O ÜLKE SÜRATLE KALKINIR"
Yeni anayasada öngörülen Cumhurbaşkanlığı sistemine ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"5'te 3 çoğunlukla meclis HSYK'ya 7 üye seçiyor. 4 üyeyi de cumhurbaşkanı seçiyor. Hani meclis işlevini yitiriyordu. Cumhurbaşkanının tek yetkisi var kanun noktasında. Bütçe. Ona da meclis onayı lazım. Meclis onaylamazsa geçmez. Cumhurbaşkanlığı sisteminin özellikleri nelerdir? Hükümeti seçme yetkisi doğrudan millete ait. Ama o zaten sizin yetkileriniz elinden alınıyor diyor. İstikrar ve güven bir ülkede olursa o ülke süratle kalkınır. Bu düzenlemede milli irade esastır. Dinamik ve dönüşümcü bir modele kavuşuyoruz. İşleri, karar alma süreçleri çok çok seri olacak. Bürokratik oligarşide biz çok çektik. Başkanlık sisteminde bu oluşamayacak. O fırsatı bulamayacak. Çünkü bir defa reformların süratle hayata geçirilme şansını yakalıyoruz. Şu an böyle bir şey mümkün değil. Bundan sonra böyle bir derdimiz yok. Adil ve rekabetçi bir sistem. Cumhurbaşkanının dikkat etmesi lazım. İstişarenin çok iyi çalışması lazım. Adil olması lazım. Toplumsal uzlaşma zemini genişler. Mecliste de millette de. Bunun için halkıyla kucaklaşan bir iktidar anlayışı en büyük hedefimiz. Cumhurbaşkanının hem siyasi hem cezai sorumluluğu var. Bu da cumhurbaşkanını kendisine çeki düzen vermesini gerektirir. Bu sistemde güçlü liderler gelecek. Yasama ve yürütme arasında denge sistemi olacak. Güven oyunun kaynağı doğrudan halk. Ne zaman 5 yılın sonunda. Halk kararını verecek ve sen artık gidicisin diyecek. Yasamanın yürütme üzerindeki denetimi daha etkili. Kanun teklif etme yetkisi sadece yasamaya ait. Kabinede herhangi bir kişinin kanun yetkisi yok. Kararname kanunun üzerinde değil. Eğer o konu hakkında yasama organının çıkarmış olduğu bir kanun varsa bu kararnamenin üzerindedir."
"MERKEL SEN TERÖRİSTLERE DESTEK VERİYORSUN"
Bazı AB ülkelerinin Türkiye'nin yükselişini çekemediğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Almanya çok açık bir şekilde terör örgütlerine destek veriyor. İstediğin kadar sen Hollanda'nın yanında yer al. Sayın Merkel sen teröristlere destek veriyorsun. 4 bin 500 dosya elinde ve sen bunun hesabını veremiyorsun. Senin devlet televizyonun "hayır" için yayın yapıyor. İşte sen busun. Avrupa'daki vatandaşlarıma sesleniyorum. Türkiye sevdalısı kim varsa desteklerinizi onlara verin. Viyana sözleşmesi bunların faşistlikleridir. Bunların Viyana Sözleşmesi anlayışı budur. Bunlar yeni nazi akımıdır. 32 vatandaşımız Hollanda'da yaralandı bunların yedisinin durumu ağır. Ve Merkel de Holanda'nın yanında yer alıyor. Sana yazıklar olsun ya. Demek ki sen de onlarla aynı kafadasın. Türkiye artık güçlenen bir ülke. Onları çıldırtan da bu zaten. Bu kadar güçlenemezsin diyorlar. Ama güçleneceğiz. Evet için bakanıma onay vermeyenler Barolar Birliği Başkanı'na izin veriyor. İşte bakın kimler bize nasıl saldırıyor. Ben inanıyorum ki milli düşünen vatandaşlarım 16 Nisan'da evet demek suretiyle gerekli cevabı verecektir" dedi.
"AVRUPA HALA BİZİ OYALAMAYA DEVAM EDİYOR"
"AB ile ilişkileri gözden geçirme gündemde olduğunu ama şimdi hedefin 16 Nisan olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupa hala bizi oyalamaya devam ediyor. Malta'nın dönem başkanlığında da maalesef taktik aynı. Mülteciler konusunda verdikleri sözler vardı. Ortada bir şey yok. Vizelerin kaldırılması meselesinde de oyalama taktikleri devam ediyor. Bunlar dürüst değil. Samimi değil. Vize meselesi 2016 sonuna kadar bitecekti ama bitmedi" ifadelerini kullandı.
"EĞER BURADA BAŞKA ORADA BAŞKA KONUŞURSAN OMURGASIZ DERLER"
"Muhtarlara konuştuğun gibi BM'ye konuşamazsın" açıklamalarına yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Kılıçdaroğlu BM'nin henüz adresini bilmiyor. Adresini öğrendiğinde orada nasıl konuşacağını da öğrenir. Ne demek oranın dili başka buranın dili başka. Oradaki Tayyip Erdoğan'ın ülkemin halkını kandırma hakkı olabilir mi? Burada hangi mesajları veriyorsam orada da aynı mesajları verebiliyorsan bu, bu milletin bir lideri olduğunun ifadesidir. Eğer burada başka orada başka konuşursan ne derler? Bu ne omurgasız derler" şeklinde konuştu.