Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY), "çatı yapılanması"na ilişkin, 34'ü tutuklu 119 sanığın yargılandığı davanın duruşmasında, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyerek itirafçı olan sanık S.T, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'den cezavindeki örgüt üyelerine mektup yoluyla çeşitli mesajlar gönderildiğini belirtti.
Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile yakınları ve avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı Seyfi Han, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyerek itirafçı olan S.T'nin, Bolu il Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde verdiği ifadenin dosyaya yeni eklenen bölümünü okudu.
Han, itirafçı olarak tutuksuz yargılanmaya başlayan S.T'nin emniyetteki ifadesinde, cezaevinde gördüğü bazı hususları anlattığını belirtti.
"Mektup yoluyla gelen mesajların okunduğuna şahit oldum"
S.T ifadesinde, cezaevinde bulunduğu sürede, içerideki bazı kişilerin sürekli olarak bu operasyonların (FETÖ operasyonları) sona ereceği yönünde beyanlarda bulunduğunu aktararak, "Fetullah Gülen'den şahısların görevlerine iade edileceğinin müjdelendiği yönünde mesajların cezaevinin içerisine mektup yoluyla geldiğine ve bu mesajların içeride bulunan şahıslar arasında dolaştırıldığına ve okunduğuna şahit oldum. Bu mesajların halen cezaevinde bulunduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Bu mesajları, kendisiyle aynı koğuşta kalan Akif Kurtoğlu, Yusuf Ataoğlu ve Mahmut İnceel'in elinde gördüğünü de anlatan S.T, tutuklu bulunan kişilerin "çözülmesini engellemek" adına insanların umutlandırıldığını kaydetti.
S.T'nin beyanlarında, şu ifadeler yer aldı:
"İçerideki şahıslar diğer cezaevlerinde görülen rüyalardan bahsederek iyi günlerin geleceği şeklinde içerideki diğer kişilerin morallerini yüksek tutmaya çalışıyorlardı. Bu rüya meselesini en çok dillendiren şahısların başında Akif Kurtoğlu geliyordu. Bu mesajlar ve rüyaların anlatımıyla içerideki şahısların moral motivasyonunu yüksek tutarak örgütsel çözülmenin önüne geçiyorlardı. Ayrıca koğuşlar içerisinde bulunan mazgallar ile yan koğuşlarla haberleşme sağlanıyordu. İçerideki şahıslar sık sık revir, psikolog ve diş muayenesine çıkarak muayeneden önce bekleme sırasında diğer mahkumlarla irtibata geçiyorlardı. İçeride bulunan şahıslara yukarıda anlattığım hususlarla bir nevi baskı yaparak, itirafçı olmayı düşünen mahkumların, 'insanların vebaline girileceği ve ahiretlerini yakacakları' şeklindeki söylemlerle çözülmelerin önüne geçiyorlardı. Bu konuda konuşan şahıslar Akif Kurtoğlu, Mahmut İnceel, M.B. isimli şahıslardır. Ayrıca koğuş içerisinde bulunan televizyonlarda genelde muhalif kanallar ile yayınlar izlenir. Cumhurbaşkanımız televizyona çıktığında kanal değiştirilirdi."
Duruşma, sanık avukatlarının cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunma yapmasıyla devam ediyor.
İddianameden
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan ve Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen, 145 sanığın yer aldığı iddianamede, firari sanıklar Adnan Daylan, Cuma Kartal, Suat Türkoğlu, Mustafa Çaka, Ahmet Çelebi ile tutuklu sanıklar Şevket Kahraman, Ali Osman Çelik ve Emin Sinoplu'nun, "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçlamasıyla 15 yıldan 22 yıl altışar aya kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede, 137 sanık hakkında ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6'şar aydan on beşer yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Mahkeme, önceki celselerde 25 firari ile tutuksuz bir sanığın dosyasını ayırmıştı.