İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott, Türkiye'nin mültecileri sağlık, eğitim ve başka alanlara entegre edişinin diğer ülkeler için model teşkil ettiğini belirterek, "Bizler uluslararası toplum olarak Türkiye'den uzun süren mülteci krizine nasıl tepki vermemiz gerektiği hakkında ders alıyoruz."
İngiltere Büyükelçiliği rezidansında, "Göç: Küresel Sorunlar, Yerel Bakış" adlı panel düzenlendi.
Chilcott, burada yaptığı konuşmada, göç konusunun hem İngiliz hem de Türk hükümetleri açısından önemli olduğunu belirterek, "Dünyanın neredeyse yüzde 3'ü, 258 milyon insan uluslararası göçmen statüsünde bulunuyor. Bu resmi göçün küresel ekonomiye katkısının 7 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor." ifadesini kullandı.
Buna karşın göç konusunun karanlık tarafının da bulunduğuna değinen Chilcott, "Dünya genelinde 65 milyon kişi isteği dışında göç etmiş durumda. Bunların 40 milyonu kendi ülkeleri içerisinde göç içinde bulunurken 22 milyonu uluslararası mülteci statüsünde ve 3 milyonu ise yabancı bir ülkeye sığınma başvurusunda bulundu. Avrupa'ya çoğu Suriye, Irak ve Afganistan'dan gelmek üzere toplamda bir milyon insan 2015'de göç etti." değerlendirmesinde bulundu.
Chilcott, Türkiye'nin göç konusundaki deneyiminin son yıllarda değiştiğini vurgulayarak, 2010'a kadar göç veren bir ülke konumundayken bu yıldan itibaren durumunun değiştiğini ve Türkiye'nin artık göç alan bir ülke konumuna geldiğini belirtti.
Özellikle Suriye'de yaşanan iç savaş nedeniyle Türkiye'nin göçmenler için transit ülkeden varış noktasına geldiğini hatırlatan Chilcott, Türkiye'nin dünyadaki en büyük göçmen topluluğuna, yaklaşık 4 milyon kişiye ev sahipliği yaptığını söyledi.
Chilcott, "Türkiye'nin mültecileri sağlık, eğitim ve başka alanlara entegre edişi diğer ülkeler için bir model arz ediyor. Bizler uluslararası toplum olarak Türkiye'den uzun süren mülteci krizine nasıl tepki vermemiz gerektiği hakkında ders alıyoruz." şeklinde konuştu.