Emin Avundukluoğlu - MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Günal, Türkiye'nin Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin aldığı referandum kararına karşı kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini belirterek, "Yeri geldiğinde Fırat Kalkanı'nda olduğu gibi milli çıkarlarımızı korumak üzere kararlılığımızı göstermemiz gerekir. Sadece sözde kınamayla kalırsanız bir süre sonra faydasız olur, aynı şeyi Musul ve Kerkük'te de yapmamız lazım, Başika kampı için de yapmamız lazım, Telafer'de birtakım olaylar yaşandığı zaman da yapmamız lazım." dedi.
Türk Dünyası ve Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Günal, AA muhabirine Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin (IKBY) 25 Eylül 2017'de yapacağını duyurduğu referandum ile Irak'ın kuzeyinde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
MHP'nin Türkiye'nin bölge sorunlarına karşı kararlı ve milli bir duruş sergilendiğinde, bunun arkasında duracağını vurgulayan Günal, "Milli güvenlik konularında, Türk Silahlı Kuvvetleriyle ilgili, tezkerelerle ilgili, uluslararası görevlerle ilgili ne olursa olsun, devletin geleceğiyle ilgili önemli olan ne varsa, MHP bunu siyaset üstü görür ve destek verir." ifadesini kullandı.
IKBY'nin 25 Eylül 2017'de yapacağını duyurduğu referanduma ilişkin de Türkiye'nin kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini belirten Günal, konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'nın ve Dışişleri Bakanlığının açıklamalarının olumlu olduğunu dile getirdi. Günal, "Bu açıklamaların gereğini eğer yerine getiremezsek, bugün Suriye'de yaşanan olayların aynısı Kuzey Irak'ta da yaşanabilir." diye konuştu.
Günal, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve AK Parti hükümetinin son dönemdeki politikalarına bakıldığında, önemli söylem değişikliklerinin olduğunu belirterek, "Ama bunu kararlılıkla sürdürmek, yeri geldiğinde Fırat Kalkanı'nda olduğu gibi milli çıkarlarımız korumak üzere kararlılığımızı göstermemiz gerekir. Sadece sözde kınamayla kalırsanız bir süre sonra faydasız olur, aynı şeyi Musul ve Kerkük'te de yapmamız lazım, Başika kampı için de yapmamız lazım, Telafer'de bir takım olaylar yaşandığı zaman da yapmamız lazım." dedi.
Müdahalenin hukuki temeli önemli
Mehmet Günal, bağımsızlık referandumunun iç hukuk açısından Irak anayasasına, uluslararası hukuk açısından da 1926 Ankara Anlaşması'na aykırı olduğunu vurgulayarak, "Türkiye Cumhuriyeti devleti 1926 Ankara Anlaşması'na göre Irak'ın toprak bütünlüğü bozulduğu zaman buraya müdahale hakkında sahiptir." dedi.
Türkiye'nin Kuzey Irak'a müdahale etmesinin uluslararası hukuka göre de meşru bir zemininin bulunduğunu belirten Günal, "Ankara Anlaşması net bir şekilde orada herhangi bir eşkıyalık, soygun, yasa dışı faaliyet olduğu zaman Türkiye ve Irak tarafına buralara müdahale etme hakkı veriyor. Aleni olarak müdahale etme hakkı veriyor. O günün şartlarında soygun dediği, vurgun dediği şey bizim bugünün şartlarında söylediğimiz başka bir şeye tekabül ediyor; o da terörizm." diye konuştu.