Türkiye'nin tahıl ambarı Konya Ovası'na Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen mevsimlik tarım işçileri, zorlu yaşam şartlarında ekmeğini topraktan çıkarıyor.
Özellikle Güneydoğu Anadolu'dan birçok aile, ekonomik nedenlerle her yıl nisan-aralık dönemini, tarımsal üretimin yoğun olduğu bölgelerde çalışarak ve çadırlarda konaklayarak geçirmek zorunda kalıyor.
Tarımsal faaliyetlerin çeşitliliği ve verimliliği bakımından önemli bir merkez olan Konya Ovası da özellikle Şanlıurfa'dan gelen binlerce aileye ekmek kapısı oluyor.
Şanlıurfa Mevsimlik Tarım İşçileri Derneği Başkanı Suphi Curun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mevsimlik tarım işçilerinin, hasat zamanında aracılarla bağlantıya geçerek İç Anadolu'nun çeşitli illerine gittiğini söyledi.
"Nisanın ilk haftasında göç başlıyor"
Tarımsal faaliyetin çeşidine göre mevsimlik işçisi sayısının belirlendiğine değinen Curun, "Şanlıurfa ve ilçelerinden nisanın ilk haftasında göç başlıyor." dedi.
Curun, tarım işçiliği yapan ailelerin çocuklarını okul bitmeden iki ay önce yanlarında götürmek zorunda kaldığını belirterek, "Tarım işçilerinin bahar ayında yola çıkmasından dolayı özellikle çocuklarımız okullarından mahrum kalıyor. Mecburen eğitimleri yarıda kesiliyor." dedi.
En fazla göçü Konya alıyor
Hasat aylarında özellikle Konya'da tarım işçisine fazlaca gereksinim duyulduğunu belirten Curun, "Örneğin Şanlıurfa'nın Eyyübiye ilçesinde yaşayan 400 bin kişiden 250 bini tarım işçiliği yapmak için yola çıkıyor. Bugün Konya'nın 31 ilçesi ve köylerine dahi Şanlıurfa'dan gelen tarım işçileri çadır kuruyor. Türkiye'de en çok mevsimlik işçinin göç ettiği kent Şanlıurfa, en çok mevsimlik işçi göçü alan kent de Konya'dır." diye konuştu.
Curun, tarım işçilerinin zorlu yaşam şartlarında çalışmak zorunda kaldığını, mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin şartların iyileştirilmesi için yetkili kurumlardan destek beklediklerini aktardı.
Sorunlarının sadece çocukların eğitimden uzak kalmasıyla sınırlı olmadığına dikkati çeken Curun, şunları kaydetti:
"Tarım işçileri, konaklayacağı yere kurduğu çadırların elektrik ve suyunu temin etmekte zorlanıyor. İşverenlerin, çalışma ve konaklama koşullarını iyileştirmesini bekliyoruz. Memleketlerinden uzak şehirlere tarım işçiliği yapmaya gidenler yol paralarını dahi kendi cebinden karşılıyor. İşçilerimiz 40-50 derece sıcaklıkta ekmek parası kazanırken karşılaştıkları bazı sıkıntıları giderilsin."
"Okul kapanmadan memleketimizden ayrılıyoruz"
Üniversite sınavına girdikten sonra Şanlıurfa'dan Konya'ya, domates tarlasında çalışan ailesinin yanına gelen 19 yaşındaki Gülbahar Curun ise hasat dönemi bitene kadar Konya'da çalışacağını dile getirdi.
Sınava çalışma imkanı bulamadığı için üniversiteyi kazanamadığını anlatan Curun, "Tarım işçiliği bizim eğitimimizi çok etkiliyor. Okul kapanmadan memleketimizden ayrılıyoruz. Dersler başladıktan bir hayli süre sonra tekrar okula gidebiliyoruz. Hayatımızın çoğunluğu işte geçiyor. Üniversiteyi kazanıp çocuk gelişimi bölümünü okumak istiyorum." ifadelerini kullandı.