MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türk milleti Kürdistana izin vermeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti evinin önünde kurulması planlanan ruhsatsız bölücülük ve düşmanlık kampına müsaade etmeyecektir." dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisince Sakarya Demokrasi Meydan'ında düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, vatandaşların meydana renk ve heyecan kattığını söyledi.
"Ne mutlu sizlere, kıvrım kıvrım akan Sakarya gibi coşup çağlıyorsunuz." diyen Bahçeli, 16 Nisan halk oylamasının yeni bir diriliş ruhuna vesile olmasını temenni ettiğini vurguladı.
Türkiye'ye pranga vurulmaya çalışıldığını belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'yi dara düşürüp, tarihsel haklarından tavize zorluyorlar. Terör örgütleri bu maksatla adice kullanılıyor, emparyalizm tekrar önümüzü kesmeye çalışıyor. Bölgemizde her taşın altı nifakla kaynıyor, çevremiz fesat kuması olmuş, tehdit saçıyor, Türkiye'nin bekası risk altındadır, Türkiye'nin güvenliği günden güne aşınmaktadır. Biliniz ki biz güçlü olmazsak, istiklalimizle oynayacaklar, biz diri kalmazsak, istikbalimizi elimizden alacaklar. Bu kadar yoğun ve karmaşık tehlikeler karşımızda duruyorken, ikbal kaygısı taşıyamayız, nefsimize teslim olamayız, egolarımıza 'tamam' diyemeyiz. Düşünmemiz gereken bir devletimiz vardır. Savunmamız gereken bir vatanımız vardır. Varlığını korumamız gereken bir milletimiz vardır. Dalgalandırmamız gereken bir bayrağımız vardır ve bu bayrağımıza eş tutulmaya çalışılan bez parçalarına, milletimize meydan okuyan düşmanlık paçavralarına da asla tahammülümüz yoktur."
"Türk milleti Kürdistana izin vermeyecektir"
Türkmenlerin peşmergenin taciz ve tahrikiyle boğuştuğunu dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti:
"Kerkük'ün Türk kimliğini silmek, Türkçe'yi tasfiye etmek için küstah bir rekabet sahnelenmektedir. Sakarya'dan söylüyorum, muhataplarını uyarıyorum, herkesin kendisine çekidüzen vermesini bekliyorum. Kerkük pırıl pırıl bir Türk şehridir. Bu hakikat Allah'ın izniyle değişmeyecektir. Türkmeneli namusumuza, Misak-i Milli'nin hiç unutmadığımız çağrı ve sınırlarına emanettir. Kerkük dün Türk'tü, mutlaka ne pahasına bedeli ne kadar ağır olsa da bugün Türk'tür, yarın da Türk kalacaktır. Dalgalanan gök bayrak inmeyecek, Türkmenlerin hakkını hiçbir terörist, hiçbir gaddar ve şiddet yanlısı gasp edemeyecektir. Kerkük Sakarya'dır, Musul Kocaeli'dir, Telafer Bolu'dur. Tuzhurmatu Düzce'dir. Türkmenlerin hakları, alacağımız varlıkları yeminimizdir. Barzani'den asla dost olmayacak, olsa da yalnızca üzerine basıp keseceğimiz post olacaktır. ABD eski başkan yardımcısı Biden, bir defasında Barzani'ye demişti ki, 'Müsterih olun sizin de benim de ömrüm bağımsız bir Kürdistan kurulmasını görmeye yetecek.' Kimin ömrünün neye yetip yetmeyeceğini, yaşadığı müddetçe neyi görüp görmeyeceğini sadece Cenab-ı Allah bilecektir fakat bizim bildiğimiz, inandığımız bir şey vardır. Türk milleti aziz şehitlerimizin emsalsiz kahramanlığının ve tarihe yön vermiş şerefli mücadelesinin eseridir. Bağımsız Kürdistan demek yıkım demektir. Bağımsız Kürdistan demek Türkiye'nin kopuşu anlamına gelecektir. Değil Biden, Barzani'nin ömrü gelecekteki torunlarının hayatı bile, böylesi bir zehir ve zillete şahitlik edemeyecektir. Türk milleti Kürdistana izin vermeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti evinin önünde kurulması planlanan ruhsatsız bölücülük ve düşmanlık kampına müsaade etmeyecektir. Bunun için 'beka' diyoruz."