Panik atak siyaseti yapmamak lazım

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Panik atak siyaseti yapmamak lazım. CHP yönetiminin "bu süreç durdurulsun" yaklaşımında süreçten duyulan rahatsızlık nedir? Panik atağa gerek yoktur" dedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Panik atak siyaseti yapmamak lazım. CHP yönetiminin "bu süreç durdurulsun" yaklaşımında süreçten duyulan rahatsızlık nedir? Panik atağa gerek yoktur" dedi.

Çelik'in açıklamalarının devamında Türkiye'deki seçim sürecinin dışarıdaki yansımalarını takip ettiklerini bildirerek seçim sürecinin doğru değerlendirilmesinin veTürkiye'nin doğru anlaşılması bakımından önemli olduğunu belirtti.

Türkiye'nin gerçek dostları, gerçek müttefiklerinin duasıyla bu seçimlerde AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın birinci olduğunu ifade eden Çelik, "Türkiye tökezlesin, isteyenler, Türkiye'nin eli zayıflasın isteyenler, birtakım şer şebekeleri, kara propaganda odakları da aynı şekilde faaliyetlerine devam ediyorlar" dedi.

"TÜRKİYE'NİN ELİ ZAYIFLASIN İSTİYORLAR"

Dış politikada bunları iyi tanıdıklarını söyleyen Çelik, "Yıllardır bunlarla mücadele etmek, oyunlarını boşa çıkarmak, Türkiye'nin yürüyüşünü engellemeye çalışanların çabalarını bertaraf etmek konusunda deneyimliyiz" dedi. Çelik ,"AK Parti'ye, Sayın Cumhurbaşkanımıza bir son biçmeye çalışırlar. Sürekli olarak siyasi sürecin, mücadelenin, gidişatın sonlanması için çeşitli tarihler, dönüm noktaları belirlerler. Bu, dünyadaki birtakım marjinal grupların kıyamet senaryoları gibi her seferinde boşa çıkar. Bunlar, bir kere daha bu kara propaganda faaliyetlerine başladılar. "Erdoğan'ın siyasi hayatı bitti', "AK Parti'nin siyasi hayatı sonuçlanıyor', "Cumhur İttifakı başarılı olamadı" gibisinden bu propagandaları yoğunlaştırıyorlar. Bugün daha da yoğunlaşmış durumda... Bundan neyi kastettiklerini biz anlıyoruz. Türkiye'nin eli zayıflasın istiyorlar. Bu şer şebekeleri, kara propaganda odaklarıyla Yeni Zelanda'da o saldırıyı gerçekleştiren katil arasında sadece doz farkı vardır. Ama onun gerisinde anlayış birliği olduğunu görüyoruz. "Türkiye'nin eli zayıflasın, tökezlesin, gittiği yoldan geri dönsün..." Türkiye'nin dış politikasına kendi karanlık ilişkileri çerçevesinde karar vermek isterler. Bu, olmadığı zaman da bu faaliyetleri çeşitli dönemlerde başlatırlar. Seçim öncesinde başlamıştı, şimdi de aynen devam ediyor" ifadelerini kullandı.

"4,5 YIL İSTİKRARIN DEVAM EDECEK OLMASI BUNLARI CİDDİ BİR ŞEKİLDE RAHATSIZ EDİYOR "

Cumhur İttifakı'nın seçimlerden yüzde 52'ye yakın oy almasını vurgulayan Çelik, "Önümüzdeki 4,5 yıl istikrarın devam edecek olması bunları ciddi bir şekilde rahatsız ediyor. Erdoğan eşittir Türkiye diyerek, Erdoğan'ın eli zayıflarsa masada Türkiye'ye istediğimizi yaptırırız diye hareket ediyorlar. Milletimiz dünyanın gıpta ile baktığı katılım oranıyla seçimlere katılmıştır. Bu kara propaganda çevrelerin aksine memleketimizin, milletimizin çıkarları takip edilecektir" ifadelerini kullandı.

"SÜRECİN PATRONU HUKUKTUR, YANİ YSK'DIR"

Çelik açıklamalarının devamında, "Bu itiraz süreci sadece AK Parti'nin sandıkların başında bulunarak yürüttüğü bir süreç değildir. Sürecin patronu hukuktur, yani YSK'dır. YSK çok başarılı seçimler yürütmüştür. Dünya ve demokrasi tarihine altın harflerle geçmiştir. Her partiden vatandaşlarımız bu süreci gözlemleyebildiği gibi bu sürece yakınen şahit oluyorlar. Panik atak siyaseti yapmamak lazım. CHP yönetiminin "bu süreç durdurulsun" yaklaşımında süreçten duyulan rahatsızlık nedir? Panik atağa gerek yoktur. Bir sürece ikinci sonuca saygı göstereceğiz. Sonuç olarak vatandaşımız ne derse o olur. Seçim kurulları çok şeffaf. Keşke o kurulların olduğu yerde bu çalışmaları yürütürken gerekirse kamerayla herkesin izleyebileceği şekilde Türkiye'ye yayın yapılsın" dedi.

"HERKES MÜSTERİH OLSUN: ATILAN HİÇBİR OY HEBA OLMASIN"

Keşke tüm vatandaşlarımızın, köylerdeki vatandaşlarımızın cep telefonlarıyla izleyebileceği bir süreç olsa. Siyaseten buna saygıyla yaklaşmak Türkiye'nin en büyük gücüdür. Bizim verdiğimiz mücadele sivil siyasetin güçlenmesi, demokratik geleneklerin pekişmesi, demokrasi bilincinin kuvvetlenmesi meselesidir. Süreci akamete uğratmaya çalışmamak lazımdır. Teşkilatlarımızın, kardeşlerimizin, vatandaşlarımızın büyük teveccühü ile ulaşmaya çalıştıkları her bir AK Parti'nin ortaya çıkması için bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu aynı zamanda başka partilere oy veren vatandaşlarımızın heba olmuş oyu varsa onun da ortaya çıkmasını sağlıyor. Şundan herkesin müsterih olması lazım, hiçbir oy heba olmasın.

"BU GELENEK CHP'NİNDİR BİZİM GELENEĞİMİZDE YERİ YOKTUR"

AK Parti geleneğinde hiçbir zaman açık oy, gizli tasnif olmamıştır. Açık oy, gizli tasnif geleneğinin CHP siyasi tarihinin büyük bölümünü dolduran bir gelenek olduğu biliniyor. Bu eleştirilerini ifade ederken dikkatli üslup kullanmaları gerekir. Kendi tarihleriyle yüzleşmeleri gerekmektedir. Seçilmiş iradeye tutum alan, muhtıralara, yargı vesayetine, askeri vesayetine destek veren gelenek CHP'nindir, bizim geleneğimizde yeri yoktur. Hak edilmemiş zaferlerle, yargı ve askeri vesayetle milletin iradesini çalarak Türkiye'de rol oynayanların hangi geleneğe ait olduğu herkes tarafından bilinmektedir.

"HER VATANDAŞIMIZIN KULLANDIĞI OY MUTLAKA YERİNİ BULACAKTIR"

Sürecin patronu YSK'dır. Bazı yerlerde gerginlikler duruyoruz. Lütfen vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Bu meseleyi partiler arası kavga gibi görmesinler. Bu partiler arası bir kavga değil milletimizin iradesinin tam olarak tecelli etme mücadelesidir. Siyasi ve hukuki ilkelere uygun bir şekilde yapılmaktadır. Bunu hukuki prensiplere uygun olarak yürütüyoruz. AK Parti'nin hiçbir oyunun zayi olmamasını sağlayacağız, aynı şekilde hangi partiye oy vermiş olursa olsun her vatandaşımızın oyu yerini bulacaktır. Hepimiz herkes demokrasinin tarafındayız, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir tarafındayız.

"NET, SAKİN, HUKUKA UYGUN, SÜRECE SAYGILI BİR SÜRECİN İÇİNDEYİZ"

Her hâl ve şartta milletimizin tamamı kazanır, hiçbir ferdimiz kaybetmez. Sonuç olarak millet, demokrasimiz olarak kazanacaktır. AK Parti geleneği ödenmiş bedellerle dolu bir gelenektir. Biz sivil siyasetin, demokrasinin güçlenmesi için oligarşik sistemle mücadele ettik, mücadeleyi sürdürüyoruz. Milletimiz ne derse o olur. Türkiye'nin sahibi millettir. Sandık yoluyla "Türkiye'yi şunlar yönetsin" der, hepimiz o talimatı alır gayret sarfederiz. Bütün partiler sandık seçim tutanaklarına, sandık döküm tutanaklarına baksınlar. Net, sakin, hukuka uygun, sürece ve sonuca saygılı olarak bir sürecin içindeyiz. Herhangi bir panik atak siyasetindekileri soğukkanlı olmaya davet ediyoruz.

"BU SÜREÇ HUKUKUN VE ADALETİN TECELLİ EDECEĞİ BİR SÜREÇTİR"

Islak imzalı, mühürlü sandık sonuçlarıyla YSK'ya bildirilen sonuçlarla ciddi hatalar görülmüştür. Bunun düzeltilmesi için girişimlerimizi sürdüreceğiz. Vatandaşımızın oyuna duyduğumuz saygı gereği, güçlü bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Hiçbir anormallik olmayan, vatandaşlarımızın gayet müsterih olması gereken süreç yürütülmektedir. Herkes elindeki sonuçlara baksın, kurullardan çıkan sonuçlara da baksın. Gayet rahat ve açık süreç yürüyor. Bizim oylarımızın arttığı oyların olduğu gibi zaman zaman CHP'nin de arttığı oylar oluyor. Bu süreci bir husumet, kavga süreci değil hakkın ve adaletin tecelli etme süreci olarak görmek lazım. Partilerimiz ne olursa olsun hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti'dir.

"CHP'Lİ ADAY ANITKABİR'İ İSTİSMAR EDİP SAYGISIZLIK YAPMIŞTIR"

Her vatandaşımızın ve siyasi şahsiyetin Anıtkabir ziyaretinden memnuniyet duyarız. CHP adayının ziyaretinde ise Anıtkabir defterine attığı imzada malesef bu saygıyı zedeleyen ve istismara yönelik bir ifade ortaya çıkmıştır. YSK kesin kararını vermedi. İtiraz süreci devam ediyor. Herhangi bir kimseye yetki ya da mazbata verilmemiştir. CHP adayı "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı" olarak imza atmıştır. Anıtkabir defterinin böylesi bir istismarda kullanılması saygısızlık olmuştur. Bu ziyaretleri, bu aziz hatıraya saygının ötesine taşırarak, birtakım kişisel çıkarlar için kullanmak saygı duyulacak tavır değildir, istismardır. Her önüne gelen o deftere istediği makamın sıfatını kullanarak imza atarsa son derece saygısızlık bir iş olur. Keşke oraya imza olarak "CHP heyeti" diye imza atsalardır.

"ANITKABİR'İ BU ŞEKİLDE İSTİSMAR ETMEYE HAKKINIZ YOKTUR"

Oraya kendisine mazbata verilmeden oraya atılan imza Anıtkabir'de görev yapan komutanlığı kandırmak yoluna düşülmüştür. Hukuki süreç devam ederken bu şekilde Atatürk istismarı saygısızlıktır. Seçim süreci devam ederken twitter adresindeki profiline henüz mazbata almadan belli makamlara gelmiş gibi ibareler konuluyor. Twitter'da 140 karakterlik hakkınız vardır ama Anıtkabir'e bu şekilde istismarı yapmaya hakkınız yoktur. Sonuç olarak kazanan demokrasi olacaktır. Sürece saygımız sürecek. Bu mücadele sırasında hukuk çerçevesinde diğer partilerin de görevlileri orada olduğu için başka partilere verilen oylar da yansıyacaktır. Şu anda bu kadar itiraz varken, hukuka müracat etmek, hukuki süreci beklemek en doğrusudur. Sonuç YSK tarafından açıklandığında, millet iradesi bu şekilde tecelli etmiştir, İstanbul, Ankara ve diğer illerde vatandaşlarımızın iradesi bu şekilde tecelli etmiştir diye saygıyla karşılayacağız. Bütün kara propagandalara, yurtdışındaki maniplasyonlara bakmayacağız.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri