Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Giresun'da referandum çalışmalarının startını verdi.
AK Parti Giresun İl Başkanlığı tarafından bir restoranda gerçekleştirilen "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, Anayasa değişikliği referandum çalışmaları" toplantınsa katıldı. Toplantıda konuşan Canikli, 1982 Anayasası'nın uyguladığı sistemin dünyanın hiçbir yerinde Türkiye haricinde kullanılmadığını söyledi. Parlamenter sistemin babayı oğla düşüren bir sistem olduğunu ve kavgalarla dolu bir sistem olduğunu belirten Canikli, "Nereden bakarsanız bakın dünyanın hiç bir ülkesinde Türkiye hariç 1982 anayasası getirilen ve şuan da uygulana sistem yok, sadece Türkiye'de var. Dünyanın hiçbir yerinde yok hepsinde yönetim bir kişi tarafında yönetiliyor. Sadece Türkiye'de aynı yürütme yetkisi hem Cumhurbaşkanına hem de Başbakan'a verilmiş. Yani bir atama için Başbakan'ın önermesi gerekiyor, teklif etmesi gerekiyor Cumhurbaşkanı'nın da onaylaması gerekiyor. Başbakan önermezse Cumhurbaşkanı onaylamazsa o atama işleri gerçekleşmiyor. Ve dolayısıyla kavga ortaya çıkıyor, zaten 1982 anayasası yürürlüğe girdiğinden beri 2007 yılına kadar sürekli Cumhurbaşkanları ile Başbakanlar arasında kavga olmuş. Yani bu sistem babayı oğul'a düşürür öyle bir sistem, bu sistem kavgayı barındırıyor. Halbuki yürütme yetkisinin bir kişiye verilmesi gerekiyor tüm dünyanın bütün ülkelerinde olduğu gibi. Cumhurbaşkanları parlamenter sistemde semboliktir hiçbir yetkisi yoktur bütün yetkiyi başbakan kullanır. Dolayısıyla bizde ki sistem bazılarının iddia ettiği gibi bir parlamenter sistem değil, Cumhurbaşkanlığı ya da başkanlık sistemi de değil" dedi.
Yeni sistem konusunda Kemal Kılıçdaroğlu'nun insanlara yalan konuştuğunu ifade eden Canikli sözlerine şöyle devam etti:
"Kemal Kılıçdaroğlu'nun her kelimesi yanlış, gerçekten bu kadar rahatlıkla manipüle eden olayı tam tersini söyleyen bir kişi olur mu açıkçası bilemiyorum. Her şeyin tam tersini söylüyor diyor ki, "eğer bu sistem geçersen Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bütün memurlar işten atılacak" diyor. Ya Sayın Kılıçdaroğlu Allah aşkına bırak artık bırak bizi yorma bir defa Cumhurbaşkanlığı kararnamesi bakanlar kurulu gibidir, hukuk formatı olarak bu düzeyde özlük hakları Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenemez bu sistemde çok net açık kurallardan bir tanesi. Buna rağmen nasıl söylüyorsun böyle bir yalanı. Gerçekçe olarak ta diyor ki, " bunlar şuanda kanun hükmünde kararname ile binlerce memur işten çıkarıyorlar, bu sitem geçerse ondan sonra Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile devam edecekler" ya biz KHK ile Fetullahçı Terör Örgütü üyelerini sistemden temizlemeye çalışıyoruz, FETÖ ile bağlantısı olanları biz KHK ile ihraç ediyoruz. Ey Kılıçdaroğlu bunu bilmiyor musun? Üzülüyor musun yoksa? Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarını kamudan çıkardığımız için çok mu üzülüyorsun? Yüreğin mi yanıyor Sayın Kılıçdaroğlu? O zaman yanmaya devam edecek yüreğin, üzülmeye devam edeceksin biz o mücadeleyi kesintisiz bir şekilde devam ettireceğiz milletimizin talimatı çerçevesinde."
"KILAVUZU KARGA OLANIN SONU BELLİ"
"FETÖ ile CHP'nin şu an da ki yönetiminin ne kadar içli dışlı olduklarını, kader birliği yaptıklarını biz biliyoruz" diyen Canikli, "Ortada bir kaset meselesi var, onlar için CHP açısında demek ki o kasetin 40 yıl hatırı var. O kadar önemli bir değişiklik yapmış ki Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminde bu kaset, kasetin 40 yıl hatırı var. Kılıçdaroğlu FETÖ'cülere üzülüyor, FETÖ'cülere ağıt yakıyor, FETÖ'cülerin devlet kurumlarından çıkartılmasından dolayı gerçekten büyük üzüntü içerisinde. Şu anda da akıl hocaları ile ittifak halindeler, özellikle bu kampanyada halk oylamasında yine bütün organizasyonları Fetullahçı Terör Örgütü yapıyor. Akıl veriyor CHP'ye şöyle yapın, böyle yapın aynısı seçimlerde de oldu biliyorsunuz. Ama kılavuzu karga olanın sonu belli" diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun uçağının Hollanda'ya inmesine izin verilmemesine sert bir tepki gösteren Canikli, "Korkunun ecele faydası yok ey Avrupa artık bundan sonra gelecek bizim, Türk milletinin" dedi.
Canikli, "Dış işleri bakanımızın uçağının Hollanda'ya inmesine izin vermeyenler ne yapmaya çalışıyorsunuz? Onlarında yine aynı yaklaşımlarının ortaya koyuyorlar "hayırcılara" destek vermek için bunu yapıyorlar. Bakan arkadaşlarımız niye gidiyor oraya 16 Nisan kampanyası için vatandaşa kendi kanaatlerimiz aktarmak için gidiyorlar. En temel düşünce hürriyetinin açıklanması çerçevesinde gidiyorlar. Niye engel oluyorsun? Neden korkuyorsun? Neden konuşturmuyorsun? Terör örgütünün Almanya'da miting yapmasına izin veriyorsun. Ey Avrupa ayıp değil mi? İnanın ne yapacaklarını bilmiyorlar ama korkunun ecele faydası yok ey Avrupa. Artık bundan sonra gelecek bizim gelecek Türk milletinin he yerde her zaman" şeklinde konuştu.