Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, "Eğitim sistemimizde tartışmamız gereken TEOG'dan daha önemli meseleler var" dedi.
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Gebze Teknik Üniversitesi 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni'ne katıldı. Törene Başbakan Yardımcısı Işık ile birlikte Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanvekili Zekeriya Özak, Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak ve akademisyenler katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün, "Üniversite sanayi işbirliğini öncelikleri arasında tutan üniversitemizin çabaları meyvelerini vermeye başladı. İlgili hocalarımızla birlikte her ay mutlaka birden fazla defa bölgemizdeki organize sanayilere ziyarette bulunarak firmalarımız ile hocalarımızı buluşturuyoruz. Akademisyenlerimizin ulusal ve uluslararası olarak sayısız başarıları var. Aynı şekilde öğrencilerimizin de çeşitli başarıları oldu" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Görgün'ün açılış konuşmasının ardından kürsüye gelen Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, "Kocaeli ve Gebze sanayinin merkezi ve kalbi. Gebze Teknik Üniversitesi de potansiyeli ile sanayimizi çok daha ileri düzeye taşıyabilecek bir üniversite. Genelde üniversitelerimiz kabuğuna çekilmiş kendisinden bir talep varsa cevap verebilir bir haldeyken Gebze Teknik Üniversitemiz bunu aşmış ve sanayi ile ortak çalışma yapabildiğini ortaya koymuştur. Böylesine önemli bir noktada bunun hızlı bir şekilde geliştiğini görmekten memnuniyet duyuyorum" dedi.
"ÜLKELERİN YARIN NEREDE OLACAĞINI BİLİM VE TEKNOLOJİYE YAPTIKLARI YATIRIM BELİRLER"
Ülkelerin dünyadaki konumlarını belirlemede üniversitelerin konumuna dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Fikri Işık ise "Ülkelerin bugünkü konumunu belirleyen önemli faktörler jeostratejik konumu, ekonomisi, askeri gücü, üniversitelerinin performansı gibi pek çok faktörü sayabiliriz. Ama ülkelerin yarın nerede olacağını belirleyen faktör, eğitime, bilim ve teknolojiye ne kadar yatırım yaptıklarıdır. Artık jeostrateji bir önceki çağa göre önemini kaybetti. Dünyanın bir ucundaki bir ülke akıllı yatırımlar ile dünyanın jeostratejik olarak çok daha önemli ülkelerinin önüne geçti. Böyle bir dünyada, Türkiye'nin iddiasını sürdürebilmesi için hiç kuşkusuz eğitime yaptığı, bilim ve teknolojiye yaptığı, bunların ürüne dönüşmesi sürecine yaptığı yatırım belirleyici olacak" şeklinde konuştu.
"TEOG'DAN ÇOK DAHA ÖNEMLİ BİR TARTIŞMAYI İHMAL EDİYORUZ"
Eğitim sistemi üzerinde yapılan TEOG tartışmalarına da dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Işık, "Şu anda TEOG üzerinden yoğun bir eğitim tartışması yapıyoruz. Ama TEOG'dan çok daha önemli bir tartışmayı ihmal ediyoruz. Bizim eğitimde önceliğimiz çok bilen insan mı olmalı, yoksa çok iyi insan mı olmalı? Çok bilen insan istiyorsak bunun yöntemleri farklı. Bugün okuduğum bir haberde, global bir firmanın yapay zeka ile ürettiği yazılımın 40'ı aşkın dilde simultane tercüme yapabildiği yazıyordu. Bunun için arada bir tercüman yok. Yapay zeka ile tercüme teknolojisini birleştirimişler ve böyle bir teknolojiyi geliştirmişler. Bu belki simultane tercüme işinden geçinen pek çok insan için ciddi bir risk. Yine başka bir haberde, işitme engelliler konuşulanları bir gözlük sayesinde okuyabiliyorlar. Yani çok bilmenin değerini aslında kaybettiği, bilgiye ulaşmanın çok kolaylaştığı bir çağı yaşıyoruz. Bu çağın getirdiği riskleri de hesap ettiğimizde çok iyi insan yetiştirme, etik değerlere sahip, iyi insan olma, iyi bir vatandaş olma anlayışına sahip insan yetiştirmeyi ön planda tutmalıyız. Özgüveni yüksek güçlü gençler yetiştirmeliyiz. 6 Basamak dediğimiz Bilgi, Kavrama, Yorumlama, Analiz ve Sentez aşamalarını bilen gençler yetiştirmeliyiz ki her şarta adapte olabisin. Eğitime bu noktadan bakmalıyız" ifadelerini kullandı.
"DİSİPLİNLER ARASI ÇALIŞMALAR YÜRÜTEN ÜNİVERSİTELER DÜNYADA REVAÇTA"
Başbakan Yardımcısı Işık, "Bilim ve teknolojiye bugün yaptığımız yatırımlar yarın bizim küresel düzeyde yerimizi belirleyecek. Artık üniversitelerde dördüncü kuşak tartışılıyor. Dünyada dördüncü kuşak üniversiteler şu anda hayata geçiyor. 1850'lere kadar üniversitenin temel misyonu bilgi aktarımıydı. 1850'lerden sonra araştırma misyonu bunun yanına eklendi. 1980'lerde teknoloji geliştiren üniversiteler dünyada kendinden söz ettirmeye başladı. Şimdi artık disiplinler arası çalışmalar yürüten üniversiteler dünyada revaçta. Bu açıdan baktığımızda özellikle son yıllarda biz, Türkiye'de bilim ve teknolojiye ciddi yatırımlar yaptık. Bütçeyi inanılmaz arttırdık. Pek çok konuda Türkiye çok ciddi atılım gerçekleştirdi. Doğrusu bu fiziksel ve bütçesel artışlara paralel bir başarıyı ise yakalayamadık. Her şey para değil. Çok para ayırmamız çok başarılı olacağımız anlamına gelmiyor. Geçtiğimiz günlerde açıklanan sonuçlara göre, eğitime bütçesinin çok küçük bir kısmını ayıran Vietnam, dünyanın eğitimde en başarılı ülkelerinden biri olarak gözüküyor. AR-GE ve inovasyon alanında da aynı sıkıntı var. Türkiye'de yeterince kaynak olmasına rağmen projelerde ciddi sıkıntılar var. Bürokratik engelleri de kaldırmamıza rağmen beklentimiz olan çok daha fazla AR-GE ve inovasyonun yapıldığı bir ülke olmayı henüz başaramadık" dedi.
Konuşmaların tamamlanmasının ardından program akademisyenlerin cübbe giyme töreni ile devam etti. yardımcı doçentlik, doçentlik ve profesörlük unvanlarına yükselen akademisyenlerin cübbelerini giymelerinin ardından çeşitli dallarda ödül kazanmaya hak kazanan lisans ve doktora öğrencileri ile çeşitli akademisyenlere ödülleri Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy ve Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün tarafından takdim edildi.