Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, pandemi sürecinde ülkeler arasından olumlu atmosferler olduğunu söyleyerek, "Türkiye aleyhine konuşanlar konuşmamaya başladı. ABD, PKK ve LPG'ye verdiği desteği keserse, FETÖ ile ilgili bizim beklentilerimizi karşılarsa yumuşama olur. Bu son dönemde de üretim konusunda Türkiye'nin ciddi bir alternatif olduğu görüldü" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) Genel Başkanı ve Dim Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Dim'in Dim TV'de hazırlayıp sunduğu programının konuğu oldu.
"BU ÜLKEYİ KURTARACAK OLAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN"
Görüntülü olarak canlı yayına katılarak soruları yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, titizlikle dış politikayı yürüttüklerini söyledi. Çavuşoğlu, "Karşı taraftaki ülke ve kişilerin de aynı anlayışta olması lazım. Orta noktada buluşabiliyorsak ne ala. Sayın Cumhurbaşkanımızın yükünü hafifletmeye çalışıyoruz. Siyasete girerken de babama fikrini sorduğumda bana, "Bu ülkeyi kurtaracak olan Recep Tayyip Erdoğan. Onun yanında ol ve ona yardım et" demişti. Bayrağımızı dünyanın her yerinde dalgalandırmayı hedefliyoruz" dedi.
"SAĞLIK KAPASİTELERİYLE BİZİ KIYASLADIKLARI ZAMAN TÜRKİYE ÖN PLANA ÇIKIYOR"
Turizm sadece Antalya ve Alanya için değil Türkiye için önemli olduğunu aktaran Çavuşoğlu, "Bizim de önceliklerimizden bir tanesi. Kendim Dışişleri Bakanıyım ama Kültür ve Turizm Bakanımızın 4 tane yardımcısı var ben de onlara yardımcı olmaya çalışıyorum. Bu seneyi az hasarla geçeceğiz. Ondan sonra hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz. Biz biliyoruz ki Alman, Rus dostlarımız da Avrupa'daki dostlarımız da Türkiye'ye gelip de ülkemizi bilen herkes gelmek istiyor. Pandemi konusunda da diğer alternatif ülkelerdeki seviyeyi vaka ve diğer rakamlarla, sağlık kapasiteleriyle bizi kıyasladıkları zaman Türkiye ön plana çıkıyor. Bu nedenle gelmek istiyorlar. Gelmek istiyorlarsa da birlikte çalışmamız lazım. O insanların Türkiye'ye gelip tatil yapmasını birlikte sağlamamız lazım. Her ülke pandemiyle ilgili aldığı tedbirler çerçevesinde dış hat uçuşlarına karar verecektir. Ama biz özellikle tarifeli uçuşlar başlamasa bile carter uçuşlarla o ülkelerden Türkiye'ye gelmek isteyen turistlerin güvenli bir şekilde tatilini yaptırıp tekrar evlerine göndermek istiyoruz. Bu konuda da yaptığımızı ve yapacağımız çalışmalarla o ülkelerin yetkililerini ikna etmeye çalışıyoruz. O ülkelerde heyetleri Türkiye'ye davet etmeye başladık. Tur şirketleri, operatörler ve rehberler dahil hava alanından otele kadar aldığımız tedbirleri görmeleri için davet ettik. Resmi yazılar bakanımız tarafından gönderiliyor. Özellikle pandeminin ekonomiyi etkilediği dönemde iç turizmi teşvik etmek isteyebilir. Ancak ben bu teşvikleri gerçekçi görmüyorum. Sonuçta o ülkelerden ülkemize gelmek isteyen dostlarımız olduğunu biliyoruz. Alanya, Antalya'da turizm önemli bir sektör ama tarımı da ihmal etmememiz lazım. Devletimiz de tarıma çok ciddi destek veriyor, devam edeceğiz. Muz üretimine ve diğer ürünlere de destek vereceğiz. Türkiye'de şu anda avokado tüketimi de artıyor. Bununla ilgili ihtiyaç duyulduğunda destek teşvik ne gerekiyorsa yaparız. Dünyanın geleceği tarımda, gelecekte çatışmalar tarım sektörü üzerinden olacak. Gıda güvenliğinden bahsediyorum. Çok şükür bu pandemi döneminde sağlık güvenliği bakımından da hiçbir sıkıntımız olmadı, dünyaya model olduk. Gıda güvenliği bakımından da hiçbir sıkıntımız olmadı. Dünyaya da çok ürün ihraç ettik. Bizim bölgemiz için önemli olan muz üretimine önemli destekler veriyoruz." diye konuştu.
"İNŞALLAH BU KORONA VİRÜSTEN HERKES GEREKLİ DERSİ ALIR"
Korona virüs salgını sürecine değinen Bakan Çavuşoğlu, " Bu süreçte küreselleşme ile ilgili önemli görüşler ortaya atıldı. Küreselleşmenin sona ereceğini, içe kapanmaların olacağını söyleyenler var. Çünkü küresel seslerin bu pandemiden etkilenen ülkelere desteği olmadı. Kendi kendine yetme çabaları mümkün değil. Bu sefer bölgeselleşmeler olacak. Ülkelerin artan ihtiyaçları ilişkileri olumlu etkileyecek. Sahadaki gerçeklere baktığımızda öyle değil. Terör örgütleri pandemiyi fırsat bilip saldırmaya başladı. Bu sorunların sorumlusu olan yöneticiler bu durumu fırsata çevirip agresifliğini arttırdı. Çatışmaların olduğu ülkelerde testler bile yapılamadı. Ülkelerin huzuru çok önemli. Türkiye olarak terörle mücadelenin yanında Suriye sorunun çözülmesi için de çok çalışıyoruz. Diğer taraftan Libya'da siyasi sorunlar için çaba sarf ediyoruz. Bundan sonra da bu çabalarımıza devam edeceğiz. Keşke her şey bizim çabalarımıza bağlı olsa. İnşallah bu korona virüsten herkes gerekli dersi alır" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE ALEYHİNE KONUŞANLAR KONUŞMAMAYA BAŞLADI"
Çavuşoğlu, son dönemde ABD ile Türkiye'nin arasındaki ilişkilerde yeni bir ivme mı kazandı? yönündeki soruya da şöyle cevap verdi:
"Bu yapılan yardımların tüm sorunları çözeceğini düşünmediğimizi söyledik ama olumlu bir atmosfer oluştu. Türkiye aleyhine konuşanlar konuşmamaya başladı. Bunu Avrupa ülkelerinde de gördük. Özellikle Fransa'daki bazı medya mensupları aşılayıcı yaklaşıyordu. Ancak bu dönemde hepsi gördü. Tekstil sektöründe olan herkes maske üretti, sıcak yemek dağıttılar. Orada yaşayan vatandaşlarımızdan bahsediyorum. En olumsuz medya kuruluşları olumlu haberler yapmaya başladı. Umarım unutulmaz. Ancak bu dönemde siyaset başka insani duygular başka. Yaptığımız yardımlar ile tüm sorunları çözemeyiz. Gerçekçi olmalıyız. ABD, PKK ve LPG'ye verdiği desteği keserse, FETÖ ile ilgili bizim beklentilerimizi karşılarsa yumuşama olur. Bu son dönemde de üretim konusunda Türkiye'nin ciddi bir alternatif olduğu görüldü. Önümüzde önemli fırsatlar olacak."
"BİZİM İNGİLTERE YÖNETİMİYLE BİR SORUNUMUZ YOK"
İngiltere arasındaki ilişkilere değinen Çavuşoğlu, " Özellikle İngiltere için şunu söylemek isterim. İngiliz yönetimiyle bizim hiçbir siyasi sorunumuz yok. İlişkilerimiz her geçen gün daha da iyiye gidiyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'mizin İngiliz yöneticiler tarafından sorgulandığına hiç şahit olmadım. Her ülke başkanlık sistemi, parlamenter sistem veya yarı başkanlık sistemi olup olmayacağına kendisi karar verir. Pandemi başlamadan önce koalisyonların yıkıldığı birçok Avrupa ülkesindeki arkadaşlarım bana yarı başkanlık sisteminden dolayı en avantajlı ülkenin Fransa olduğunu söyledi. 5 senede bir seçim oluyor ve hiç tartışılmıyor. Önemli olan demokrasinin iyi işlemesi ve güçler ayrılığının tam olarak hayata geçmesidir. Bizim de amacımız bu. Türkiye'nin istikrarlı olmasının hiçbir Avrupa ülkesine zararı yok. Bahsettiğiniz medya bizim yaptığımız insani yardımları da kötüye yorumladı. 400 bin adet tulumun kullanılamayacağını söylediler. Oysa İngiltere bizim gönderdiğimiz yardımların dışında bazı firmalarla da anlaşma yaptı. Biz de bunların ihracatına İngiltere istedi diye izin verdik. Çünkü pandeminin boyutu endişe vericiydi. Hükümet ve Ankara Büyükelçileri bu konunun doğru olmadığını açıkladı. Kasıtlı da yapıyorlar ama bizim İngiltere yönetimiyle bir sorunumuz yok" şeklinde konuştu.
(Erdal Anak/İHA)