ANKARA (AA) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 2012'de düzenlenen "Avukatlar İçin Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yazılı Yarışma Sınavı" sorularının önceden sızdırıldığı iddiasına ilişkin 82 kişi hakkında hazırladığı iddianamede, sınavı çok üstün başarıyla tamamlayan dört evli çift olduğu, bunların birbirlerine yakın ve yüksek puanlar aldıkları, soru kitapçıkları üzerinde hiçbir yazılı muhakeme ya da karalama olmadan, bilhassa matematik sorularını yüzde 100 doğru yaptıkları belirtildi.
Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, avukatlıktan hakim-savcılığa geçmek isteyenler için 6 Mayıs 2012'deki yazılı sınava bin 546 adayın katıldığı, sonuçlara göre, baraj olan 70 ve üstünde puan alan 271 adayın mülakata girmeye hak kazandığı belirtildi.
Sınavdan sonra basında ve internette, soruların önceki sınava göre "anormal derece" zor olduğuna yönelik değerlendirmeler yapıldığı aktarılan iddianamede, sınav sonuçları açıklanmadan, 17 Mayıs 2012'de bir internet sitesinin forumunda, "Rozmoni" rumuzuyla, "Tahminim bu sınavı 250-300 civarında kişi kazanacak... Bu arada sınav birincisinin de bir arkadaşım olacağını tahmin ediyorum baş harfleri (A.K.)" biçiminde, sonradan doğrulanacak yorumda bulunulduğuna dikkat çekildi.
Sonuçların açıklanmasının ardından aynı forumda, mülakata girmeye hak kazananlardan bazılarının isimleri de belirtilerek, bunların evli oldukları, aynı büroda çalıştıkları, aynı derneğe üye oldukları ve birbirlerine yakın ve yüksek puan aldıklarından bahsedildiği ve şaibe iddialarının ortaya atıldığı kaydedilen iddianamede, 24. Dönem CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ın da 10 Temmuz 2012'de başsavcılığa, sınavdaki usulsüzlük yapıldığı ve soruların önceden servis edildiğine ilişkin suç duyurusunda bulunduğu bildirildi.
Soruşturmaya başlanması üzerine ÖSYM'den sınavla ilgili inceleme ve raporları getirttiği anlatılan iddianamede, sınavın da ÖSYM tarafından iptal edildiği ve 13 Ekim 2012'de yeni sınav yaptığı belirtildi.
ÖSYM'nin başsavcılığa, analiz sonucunda, iptal edilen sınavın zorluk derecesi, adayların puanları, matematik sorularını işlemsiz cevaplandırmaları, doğru-yanlış sayı ve cevap şıklarının birbiriyle örtüşmesi gibi verilerle, bazı adayların önceden sınav sorularını edindikleri şüphesi oluştuğunu bildirdiği ifade edilen iddianamede, ayrıca 13 Ekim'deki sınava girmeyen diğer adaylar hakkında da soruşturma açılması gerektiğinden bahisle ÖSYM'nin şikayetçi olduğu anlatıldı.
Soruşturma kapsamında, ÖSYM'nin bildirdiği şüphelilerin ifadelerine başvurulduğu, bu kişilerin, 6 Mayıs 2012 tarihli sınavı iptal kararının yürütmesinin idare mahkemesince durdurulduğunu belirterek, "inkar yönlü savunmalar" yaptıklarına yer verilen iddianamede, soruşturma sonucunda savcılığın, "sınav öncesinde soru ve cevapların ele geçirildiğine dair hiçbir bulgu ya da delile ulaşılamaması, ÖSYM'nin inceleme raporundaki değerlendirmelerin varsayımların ispatının mümkün olmaması" nedeniyle takipsizlik kararı verdiği ifade edildi.
Takipsizlik kararı kaldırıldı
İddianamede, Ankara Cumhuriyet Başsavcısının, 5 Şubat 2014'te, soruşturma dosyasını yeniden ele aldığı ve ''şikayet edilen Adalet Bakanlığı ve ÖSYM yetkilileri hakkında herhangi bir işlem yapılmaması, ÖSYM'nin bildirdiği bazı adayların şüpheli sıfatıyla ifadeleri alınırken diğer yetkililer hakkında hiçbir işlem yapılmadığı" tespitlerinde bulunduğu, "devlete ve kurumlara vatandaşların güvenlerinin sağlanması'' için soruşturmayı yeniden açtığı anlatıldı.
Soruşturmada ÖSYM'den sınav, kazanan adaylar, soruların hazırlanmasından sınav salonuna götürülmesine kadar geçen süreçte görev yapanlar hakkında bilgi ve belgeler istendiğine yer verilen iddianamede, internette "Rozmoni" rumuzuyla yorum yapan kişinin "tanık" olarak ifadesinin alındığı, bu kişinin 3 sınavı yazılıda kazandığı halde mülakatlarda elenmesi nedeniyle konuyla ilgili olduğunu, "somut olaya tanık olmadığını ve tahminlerinin isabet etmesinin tesadüf olduğunu" anlattığı belirtildi.
Şüphelilerin belirlenmesi için sınav kitapçıklarına ilişkin bilirkişi raporları alındığı ve bazı adayların soruları sınav öncesi elde ettiklerine dair kuvvetli şüphenin oluştuğu kaydedilen iddianamede, adaylardan bir kısmının halen hakim ve savcı olması dolasıyla dosyanın "görevsizlik" kararıyla HSYK'ya gönderdiği, kurulun inceleme sonucu 37 hakim ve savcının mesleğe kabul kararını kaldırdığı ve bu kişiler, onlarla birlikte suç işlediği iddia edilen 25 avukat ve 5 ÖSYM görevlisi hakkındaki soruşturma dosyasını Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ilettiği bildirildi.
ÖSYM'nin raporu
İddianamede, sınavın kurallara uygun gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesi amacıyla istenen raporu gönderen ÖSYM'nin, "23 Ekim 2011'de yapılan sınava göre Mayıs 2012'deki sınavda İstanbul ve Ankara adaylarının çok geride kaldıkları, bunların yerine İzmir, Samsun, Kahramanmaraş, Konya, Erzurum gibi illerin adaylarının birbirlerine yakın ve yüksek puan aldıklarını" belirttiği aktarıldı.
Soruşturma konusu sınavın güçlük derecesinin 2011'deki sınava göre daha yüksek olduğu, sınavda başarılıların çok başarılı, başarısızların ise çok başarısız olduğu kaydedilen ÖSYM raporunda, normal şartlarda zorluk derecesi yüksek sınavlarda başarılı adayların barajın (70 puanın) hemen üstünde yoğunlaşması beklenirken, 2012 sınavında bu yoğunlaşmanın 80 puan ve üzerinde yayıldığı, normal veri olarak kabul gören 65.00 ve 75.00 arası istatistiğin zayıf kaldığına dikkat çekildi.
Analizler sonucu sınavdaki 22 sorunun "kritik soru" olarak belirlendiği, özellikle 12 adayın bu soruların 20'sinde doğruda birleşmesi, 2'sinde de aynı yanlış cevabı vermelerinin tesadüf olamayacağı aktarılan raporda, bu 12 adayın kayıtlı oldukları baro veya ikamet şehirlerine bakıldığında "çok daha şüphe çekici bir durumla karşılaşıldığı", bunlardan dördünün Samsun, ikisinin Amasya, üçünün de İzmir'den katıldıkları, Samsun'dan katılan A.K. ile Amasya'dan katılan A.N.K'nin evli oldukları ifade edildi.
Raporda, 2011'deki sınavda barajı geçemeyen adayların, güçlük derecesi yüksek olan 2012 sınavında çok üstün başarı sergiledikleri, ilk 30'da yer alanların puanlarının "anormal şekilde" yükseldiği, oysa sınavı ilk 50'de başarıyla tamamlayan adayların 26'sının 23 Ekim 2011'deki sınavda baraj altında kaldıklarına yer verildi.
Sınavı çok üstün başarıyla tamamlayan dört evli çift olduğu, bunların birbirlerine yakın ve yüksek puanlar aldıkları, soru kitapçıkları üzerinde hiçbir yazılı muhakeme ya da karalama olmadan, bilhassa matematik sorularını yüzde 100 doğru yaptıkları anlatılan raporda, "soruların sınavdan önce bazı adaylara ulaştırıldığına dair, görsel ve işitsel bir bulgu elde edilmemiş olsa da ortaya konan analize dayalı bulguların, soruların sınavdan önce bazı adaylara ulaştırıldığı kanaatine yeterli olduğu" belirtildi.
En yüksek alan iki kişi evli
Savcılığın, ölçme ve değerlendirme uzmanı heyetten bilirkişi raporu aldığı aktarılan iddianamede, bilirkişilerin, analiz sonucunda 70 ve üzeri puan alan adayların soru kitapçığı ve cevap anahtarlarını incelediği, şüphelilerden 44'ünün soruları sınavdan önce elde edip kullandıklarına dair "kuvvetli kanaat", 13'ü için ise "kanaat" oluştuğunu bildirdikleri ifade edildi.
İddianamede, bilirkişi raporunda şüphelilerden A.N.K. ile A.K'ye özel olarak değinildiği belirtilerek, bu şüpheliler hakkında, "Sınavdan en yüksek puan alan ilk 2 kişi evli bir çifttir. Bu çiftlerden A.N.K'nın, 8 matematik sorusundan tamamını, soru kitapçığı üzerinde çözümünü göstermeden, doğru olarak cevaplandırdığı görülmüştür. A.K. ise 8 matematik sorusundan iki tanesini soru kitapçığı üzerinde doğru çözümünü göstermemiş ve soruların tamamını doğru cevaplandırmıştır. Ayrıca bu iki adayın 140 sorudan 130'ar tane doğru cevapları ve 10'ar tane yanlış cevapları bulunmaktadır. 10 adet yanlış cevaplardan 7 tanesi her iki aday için de aynı soruların aynı seçeneklerinde eşleşmiş oldukları görülmüştür. Bu nedenle her iki aday açısından da sınav sorularını sınavdan önce elde ettiklerine ve kullandıklarına dair kuvvetli kanaat oluşmuştur." denildiği aktarıldı.
Soruşturma aşamalarında alınan farklı bilirkişi raporlarının özetlendiği iddianamede, o raporların da benzer sonuçlara ulaştıkları belirtildi.