3. Gençlik Olimpiyatları'nın altın madalyalı ismi milli halterci Muhammed Furkan Özbek, yaramazlığı nedeniyle haltere yönlendirildiğini, annesinin dualarıyla da olimpiyat şampiyonu olduğunu söyledi.
Avrupa Yıldızlar Halter Şampiyonası'nda altın madalya, Dünya ve Avrupa Gençler Şampiyonası'nda da ikincilikleri bulunan Muhammed Furkan Özbek, 2020 Tokyo Olimpiyatları'na katılarak bunları taçlandırmak istediğini ifade etti.
Arjantin'deki 3. Gençlik Olimpiyatları'nda, halter branşında erkekler 69 kiloda toplamda 305 kiloya ulaşarak altın madalya kazanan Muhammed Furkan Özbek, hikayesini AA muhabirine anlattı.
Milli sporcu, haltere nasıl başladığını, bugünlere nasıl geldiğini ve hedeflerini paylaştı.
Haltere 2010 yılında istemeden başladığını ifade eden Muhammed Furkan, "Beden eğitimi öğretmenim 'Yaramaz çocuklar, enerji ve streslerini atsınlar' diyerek halter salonuna göndermişti. Benim hayatım böyle başladı. Yapmayacağım diye kaçtım, ağladım ama Gökhan Kuşçuoğlu hocam beni bırakmadı. 'Sende ışık görüyorum. Sen iyi yerlere geleceksin' dedi. Yaramazlığım beni olimpiyat şampiyonu yaptı." diye konuştu.
Ailesinin en büyük destekçisi
17 yaşındaki milli halterci ailesinin durumunun iyi olmadığını, yaklaşık 4-5 yıldır maddi olarak destek verdiğini ifade etti.
Babasının geçirdiği ameliyat nedeniyle çalışamadığını belirten genç halterci şöyle konuştu:
"Ailemin durumu ortalamanın biraz altında. Babam yaklaşık 1 senedir çalışmıyor. Sıkıntısından dolayı işi bırakmak zorunda kaldı. Annem toptancıda çalışıyor. Ablam kasiyerlik yapıyor. Gelirimiz ortalamanın altında. Ben aileme, başarılarımdan gelenler ve yatan maaşımla katkı verebiliyorum. Yaklaşık 4-5 senedir aileme destek veriyorum."
Ağırlık kaldırdıkça mutlu oldu
Muhammed Furkan Özbek, haltere isteyerek başlamadığını ancak kaldırdığı kilolar sonrasında çevreden aldığı övgülerin kendisini mutlu ettiğini söyledi.
"Bu sporu hobi olarak değil, gelecek olarak görüyorum" diyen milli sporcu, "Ağırlık kaldırmam sonrasında çevremden aldığım övgü beni mutlu etti. 'O kadar kiloyu nasıl kaldırıyorsun' gibi söylemler hoşuma gitti. Bunlar haltere devam etmemi sağladı. Ankara'da il müsabakasında aldığım ilk madalya da beni mutlu etti." diye konuştu.
Yurt içi ve yurt dışı müsabakalara katılması sonrasında kendisine hedefler koyduğunu anlatan milli halterci, "Bu sporun tarihini öğrenince 'Ben neden onlar gibi olmayayım' dedim. '15 yıl sonra Halil Mutlu ve Naim Süleymanoğlu isminin yanında neden Muhammed Furkan Özbek olmasın' dedim." şeklinde konuştu.
Gençlik, spor ve başarı konusunda da görüşlerini paylaşan Muhammed Furkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başka bir ülkeye, ülkenizi temsil etmek için gidiyorsunuz. Göğsünüzde ay-yıldız taşıyorsunuz. Sırtınızda Türkiye'nin ismini ve namını taşıyorsunuz. Oraya gidip şampiyon olduğunuzda, o kürsüye çıktığınızda madalyalar takılıyor. Bunlar standart şeyler. Ama göğsünüzü gere gere okutacağınız bir İstiklal Marşı var. Bu benim için en güzel his. Sürekli bunu hedefliyorum. Şimdiki gençlere ve diğer küçüklere verebileceğim en güzel örnek spor, spor, spor. Başka bir şeyleri yok. Sporda bir şeyler hedefleyecekler ve o hedefe doğru yürüyecekler. 'Ben olimpiyat istiyorum' diyerek hemen onu istemeyecekler. En küçük hedeflerden başlayacaklar. İlk önce Avrupa, sonra dünya olacak. Bunlarda başarı sağlayacaklar ve ardından olimpiyatı hedefleyecekler. Her şey sırayla."
Tokyo'da olmak istiyor
Erkekler 69 kiloda başarılı olmak için çalışmalarını aralıksız sürdüren başarılı sporcu, Tokyo'da 2020 yılında düzenlenecek olimpiyatlara katılmak istediğini ifade etti.
Arjantin'deki 3. Gençlik Olimpiyatları'na giderken şampiyonluğu kendisine hedef seçtiğini ve bunu da başardığını anlatan Muhammed Furkan, görüşlerini şöyle dile getirdi:
"Şu anki hedefim 2020 Tokyo Olimpiyatları. Bir sene kaldı. Önümüzdeki sene kotalarımız olacak. 2020 Tokyo için kota almaya çalışacağım. 2020 Tokyo'ya ülkemizi temsil etmek için ben gitmek istiyorum. Burayı kaçırırsam dört sene daha beklemek zorundayım. O zaman 19 yaşında olacağım. O zamana kadar benim hedeflediğim kilolarım var. 160 kilo koparma ve 205 kilo silkme, beni oraya götürmeye yeter diye düşünüyorum."
Katılmayı planladığı 2020 veya 2024 yıllarında düzenlenecek olimpiyatlarda altın madalya sözü veren Muhammed Furkan, "Büyük konuşmak istemiyorum. Bu spora çocukluğumu verdim, gençliğimi de vereceğim. Türk bayrağını dalgalandıracağım. Elimi koyacağım ve böyle göğsümü gere gere İstiklal Marşı'nı okutacağım." diyerek sözlerini tamamladı.
En büyük destekçisi ailesi
Milli halterci Muhammed Furkan Özbek, ilk günden bu yana kendisinin en büyük destekçisinin anne ve babası olduğunu açıkladı.
"En büyük destek bana onlardan geliyor" diyen milli sporcu, "Her yarışmamdan 1-2 gün önce annemle konuşurum. Konuşmamız 10 dakika ise bunun 7 dakikası annemin duasıyla geçer. Annemin ve babamın üzerimde desteği çok. Onların bir tek sözü benim üzerimde çok büyük bir etki bırakıyor." dedi.
Genç olduğu için hatalarının farkında olmadığını dile getiren başarılı halterci, sözlerine şöyle devam etti:
"Hatalarımı tekrarlasam bile ailemin yaklaşımı hep aynı. Annem, babama göre biraz daha güzel bir şekilde uyarıyor. Kazandığım madalyalarda annemin büyük bir payı var. Annemle ilgili çok güzel hayallerim var. 7 yaşımda Sincan'da oturduğumuz giriş katın altında bir evimiz vardı. Evimizi su basardı. O gün kendimi kötü hissetmiştim. Anneme o gün, 'Ben bir gün büyük yerlere geleceğim. Çok paralar kazanacağım. Seni binaların en yüksek katlarında oturtacağım' dedim. Annem o zaman bana 'Ben öyle yüksek bina istemem' dedi. On sene geçsede aklımdaki tek düşünce bu. Güzel yerlere varacağım ve başta ülkem olmak üzere, ailemi de kendimi de gururlandıracağım."
Oğlunu duasız bırakmıyor
Başarılı sporcunun annesi Firdevs Özbek, oğlunun yaramaz olduğunu belirterek, "Ahlaklı olmasını, başarıyı taşıyabilmesini istiyorum. Rabbim başarısıyla birlikle ahlakını da düzgün eylesin." ifadelerini kullandı.
Furkan'ın müsabakalarını izleyemediğini ancak dualarıyla sürekli çocuğunun yanında olduğunu ifade eden Firdevs Özbek, görüşlerini şöyle dile getirdi:
"Dualarım hep onunla. Sürekli oğlum için dua okurum. O yarışmaya başlar başlamaz ben okumaya başlarım. Son başarısında çok ağladım. Arjantin ile Türkiye arasındaki saat farkı olduğu için gecenin ikisinde abisi geldi 'Kalk olimpiyat şampiyonu oğlun var' dedi. Bunu duyunca çok kötü oldum. Sevinç, üzüntü ve burukluk hepsi bir araya geldi."
Oğlunun merhametli ve başarılı bir çocuk olduğunu ifade eden anne Firdevs Özbek, "Haltere başlayacağını duyduğumda, dışarıda kötü bir alışkanlığı olmasın, bir yere bağlı olsun, okuldan eve, evden okula antrenmanlarına gitsin gelsin düşüncesiyle göndermiştim. Başarılar elde ettikçe karakterinde bazı ufak değişiklikler oldu. Yaramazlığından vazgeçmedi. Beni üzüyor ama çok fazla değil. Genç olduğu için mutlaka böyle şeyler olacak. Başarılı olunca illaki birazcık şımaracak." değerlendirmesini yaptı.
Madalyalar babaya emanet
Baba Ünal Özbek de oğlunun haltere ilk başladığında bugünleri hayal edemediklerini anlatarak, "Oğluma teşekkür ediyorum. Bugünleri bize yaşattı. Çok güzel bir duygu." diye konuştu.
Muhammed Furkan'ın Gençlik Olimpiyatları'ndaki müsabakasını izlerken çok gururlandığını anlatan Ünal Özbek, "Sevindik, hüzünlendik ve ağladık. Çünkü bize çok güzel bir duygu yaşattı. Bu hızla giderse büyükler olimpiyatlarda başarılı olacağına ve bayrağımızı dalgalandıracağına inanıyorum." yorumunu yaptı.
Ünal Özbek, oğlunun ilk günden bu yana kazandığı tüm madalyalarını bir kutunun içinde sakladığını belirterek, "İlk günden son güne kadar olan tüm madalyaları burada. Miniklerden bugüne kadar olan tüm madalyaları. Koleksiyon olarak tutacağım. Ne zaman Furkan evlenip kendi evine gittiğinde onun evine hediye olarak götüreceğim." ifadelerini kullandı.
Kendisinden 4 yaş büyük 21 yaşındaki ablası Rukiye Özbek ise "Kardeş olarak ister istemez kavgalar, tartışmalar oluyor ama hep destekçisiyiz. Ne yapması gerektiği ve ne yapmaması gerektiğini hep konuşuyoruz." dedi.
Rukiye Özbek ise kardeşini şu ifadelerle anlattı:
"Furkan deli, dolu ve yaramaz. Küçüklüğünden bu yana böyleydi, hala da devam ediyor. Anne ve babamın dediği gibi çok merhametlidir. Kendini bilen bir çocuk. Ne kadar başarı elde edersen ettsin geçmişini, özünü ve ailesini asla unutmaz. Başarı elde ettikçe şımarmayan birisi. Birazcık başarının gururu ve havası oluyor. Nereden geldiğini asla unutmuyor. Kardeşim büyüdükçe küçülen bir insan. Kardeşimi, olimpiyatlarda madalya alırken görüyorum. Bayrağımızı dalgalandırmasını bekliyorum."