Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Bizim milletimiz komşusu açken tok yatmayan bir millet. Bir yandan da 'eman' dileyene düşmanı dahi olsa muhakkak suretle kapılarını açan bir millet." dedi.
Kaynak, DSİ 20. Bölge Müdürlüğü Cumhuriyet Salonu'nda düzenlenen Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) Kahramanmaraş Şubesinin Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, Avrupa'nın Türkiye'ye uyguladığı çifte standarda ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Batı dünyasının kendisine düşman oluşturmadan hiçbir şey yapmadığını dile getiren Kaynak, önce bir düşman oluşturup sonra o düşmanla savaş adına hedeflerine doğru yürümek istediğini belirterek, "Bu bizim inancımızın, bizim milli hasretlerimizin tam tersine bir hadise." ifadesini kullandı.
"Bizim milletimiz komşusu açken tok yatmayan bir millet." diyen Kaynak, şöyle devam etti:
"Bir yandan da 'eman' dileyene düşmanı dahi olsa muhakkak suretle kapılarını açan bir millet. Batı bugün itibariyle aslında dünyaya sunduğu o yaldızlı değerlerden geriye gidişin ilk adımlarını atmıştır. İnsan hakları, demokrasi, özgürlükler, hukuk devleti. Bir hanımefendi bakanımızın Avrupa ülkesini ziyaretiyle bu yaldızların hepsi yok edilmiştir."
Almanya'nın dün, Türkiye'de kullanılan leopard tanklarının yedek parça satışını durdurduğunu, bloke ettiğini açıkladığını aktaran Kaynak, bu tankların, o tanktaki en önemli mekanizma olan parçanın birini rahmetli Erbakan hocanın ürettiğini, patentinin ona ait olduğunu söyledi.
Başbakan Yardımcısı Kaynak, şöyle konuştu:
"Şimdi düşünebiliyor musunuz, o tanklarla biz terörle mücadele ediyoruz. Nerede? Suriye'de. Kime karşı? Bütün Avrupa'yı terör sarmalına düşüren DEAŞ'a karşı. DEAŞ ile mücadele etmek için bir koalisyon oluşturmuşlar. 65 ülke o koalisyonda var, bu terörle mücadele etmek için. Almanya'da var bunların içinde. İncirlik Hava Üssü'nde Alman uçaklarının da konuşlanmasıyla ilgili birçok hadise oldu. O leopard tanklarına DEAŞ terör örgütü Alman malı tanksavar ile saldırdı."
AB'ye eleştiri
Kaynak, Avrupa Birliği'nin şartlarını tamamını yerine getirdiklerini söyledi.
"Aklınıza ne kadar terör örgütü geliyorsa, ne kadar harf geliyorsa, o kadar terör örgütünün faaliyet göstermeye çalıştığı ülkede kimse bize 'terörle mücadele için yasanızı gevşetin' diyemez, dememeli." ifadesini kullanan Veysi Kaynak, insan hakları hususunda Türkiye'nin samimiyetinin Avrupa Birliği'nin değerlerinden çok daha önemli olduğunun altını çizdi.
İnsan hakları konusunda Veda Hutbesine dikkati çeken Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü biz bu temel insan haklarını, peygamberimizin Veda Hutbesiyle bizlere bahsedildiğini, hepimiz için uyulması gereken kurallar olduğunu izah ediyor. İnsan hakları, inanç özgürlüğü, ifade özgürlüğü, bu coğrafyada bizim ecdadımız tarafından yaşatılmıştır. 600 yıl bu coğrafyada adaletle hükmetmiş olan bizim ecdadımız arkası sıra ne emperyalist, ne soykırım, ne başkalarının inancına müdahale, ne başkalarının kültürüne müdahale, dinin müdahale ayıbını işlememiştir. Bizim için Avrupa Birliği bu kriterler bakımından önemli. Aslında bu kriterler bizim insanımız bakımından önemli. Bu coğrafyada herkes diline, dinine, ırkına, cinsiyetini şerefle taşıyabilmelidir ve taşıyor."
Türkiye'den yargı organlarının terör faaliyetine karıştığı iddiasıyla gözaltına alıp, tutukladığı bir gazeteciyi iade etmesi için kıyamet kopartanların olduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Kaynak, "Almanya'da FETÖ terör örgütü, PKK terör örgütü, DHKP-C terör örgütünün en önemli şahsiyetlerini utanmadan sıkılmadan muhafaza ediyorlar." dedi.
Kaynak, Avrupa Birliği ülkeleri kendi güvenliklerinin Türkiye'den başladığının farkında olması gerektiğini vurguladı.
"Bize başka birşey dayatamazsınız"
"Avrupa Birliği kendi değerlerinden saptıkça birliğini de muhafaza edemeyecektir." diyen Kaynak, şu değerlendirmeyi yaptı:
"İngiltere'de Birexit ile başlayan süreç tahmin ederim ve korkarım ki, Avrupa'nın bütün diğer ülkelerine yayılacaktır. Bir yandan Türkiye'den fert başına geliri ve ekonomisi çok geride olan, demokratik standartları çok geride olan ülkeleri Avrupa Birliğine tam üye yapacaksınız, bir yandan Türkiye'yi tam 54 yıldan beri kapıda bekleteceksiniz, bir yandan bizi hizaya çekmeye çalışacaksınız. Evet, biz belirli bir standarda gelmeyi taahhüt ettik, ediyoruz. Avrupa Birliği'nin müktesebatında hangi ülkeler varsa o kriterler bizim kriterlerimiz. Ama onun dışında bize başka birşey dayatamazsınız."
Dünyaya yayılan bütün kötülüklerin menşeinin bu coğrafya olmadığına dikkati çeken Kaynak, Avrupa ülkesinin bütün ülkelerinin tekrar dönüp kendisine bakması gerektiğini kaydetti.
Taşeron meselesine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kaynak, "Taşeron meselesinde bunu politika için söylemiyorum AK Parti birşeyi söylemişse yapar. AK Parti söz veremez, söz vermişse de yerine getirir. Kamuya, devletimize bir işçi memur, bir eleman gerekiyorsa kamu görevlisi olmalıdır. Çünkü anayasamız devletin asli işlerinin kamu görevlileri vasıtasıyla görülmesini hükme bağlıyor." diye konuştu.