Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Çobanbey'de AFAD olarak oluşturacağımız lojistik depolarla Türkiye'den gelen yardım malzemelerini o depoda toplamak istiyoruz. Bunun içerisinde soğuk hava depoları olacak, diğer kuru gıda depoları olacak." dedi.
Kaynak, özel bir tesiste "Kahramanmaraş Üniak Akliselim Gençlik Teşkilatı" üyeleriyle bir araya geldi.
Başbakan Yardımcısı Kaynak, AK Parti İl Gençlik Kolları Başkanı Kemal Çay'ın da hazır bulunduğu toplantıda, gençlerle sohbet etti, onlara tavsiyelerde bulundu ve dünya gündemini yakından takip etmelerini istedi.
Dünyadaki bir kısım devletlerin "vekalet savaşı" verdiğine işaret eden Kaynak, şöyle devam etti:
"Açıkça ortada yoklar. Destekleri var, silahları var, paraları var. Arkasında onların kullandıkları terör örgütlerini kendilerine modern tabirle partner seçmişler. O terör örgütlerini kendilerinin vekili olarak savaştırıyorlar. Şimdiki geldiğimiz nokta bu. Bir taraftan ekonomik savaşla netice alma çalışmaları, çatışmaları var. Bir yandan da vekalet savaşları var. Bakın durup dururken dünyada ekonomik olarak bir küçülme yokken, dünyada üretim durmuyorken, sanayi çarkları dönüyorken, dünyada nüfus artıyorken, petrolün varil fiyatı 140 dolardan 25 dolarlara neden düştü? Yani yeni petrol yatakları, yeni petrol kuyuları mı keşfedildi? Hayır. Petrolün yerine başka enerji kaynağı mı bulundu, keşfedildi? Hayır. Dönüp bakıyorsunuz. Petrolün fiyatını düşürenler Ortadoğu'da petrol üreten Müslüman ülkelerin ekonomilerini çökertmişler. Suudi Arabistan, gerçekten büyük bir ekonomik krizle boğuşuyor."
"11 Eylül'de ABD'de hala failinin, yani hala sebebinin, yönlendirenlerin kim olduğu, ne olduğu bilinmeyen Dünya Ticaret Merkezi'nin ikiz kulelerini uçakla tahrik ettiler, 5 binden fazla insan öldü" diyen Kaynak, onun faturasının Suudi Arabistan'a kesildiğine değindi.
Kaynak, şunları kaydetti:
"Böyle soyut, maddi delille, vakayla delillendirilemeyen bir suç olamaz ama tuttular dediler ki '11 Eylül'ün arkasında Suudi Arabistan olabilir.' Amerikan kongresinin ardından bir karar aldılar. Şimdi düşününün ki 800 trilyon dolar paranın akıbeti belirsiz. Bunu da ayrıca düşünmeliyiz. Ne yatırım yapabiliyorlar, ne kullanabiliyorlar. Düşünün ki kendi topraklarında bu kadar petrol üretmiş, satmış, parasını Amerika'nın bankalarına depolamış. İslam dünyasının da Suudi Arabistan halkının perişanlığı da hepimizin gözünün önünde. Ekonomik savaşla netice almaya çalışılıyor. Türkiye'nin de bugün içinde bulunduğu durum bunun başka versiyonudur."