Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Organik Tarım Bölümü Öğretim Görevlisi, Gıda Yüksek Mühendisi Arıcılık Uzmanı İbrahim Yavuz, Kalp ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay'ın, balla ilgili açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, "Bal yemeyin demek safsatadır" dedi.
Akdeniz Üniversitesi Organik Tarım Bölümü Öğretim Görevlisi, Gıda Yüksek Mühendisi Arıcılık Uzmanı İbrahim Yavuz, Kalp ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay'ın, "Ömrünüzün kısalmasını istemiyorsanız kesinlikle bal yemeyin, bal sıvı şeker" sözlerine tepki gösterdi. 25 yıldır arıcılık yapan ve aynı zamanda akademisyen olan İbrahim Yavuz, balın tarih boyunca insanların bugüne kadar kullandığı en doğal gıdalardan birisi olduğunun altını çizdi.
1 yaşındaki bebekten sonra her yaştaki kişinin balı rahatlıkla tüketebileceğini dile getiren Yavuz, balın doğal antioksidan ve sağlık açısından biyo-yarayışlılığı yüksek bir gıda maddesi olduğunu kaydetti.
"TALİHSİZ AÇIKLAMA"
Son dönemde bal ile ilgili çeşitli spekülasyonlar yapıldığını hatırlatan Yavuz, "Balın içinde yüzde 65 şeker kompozisyonu var. Balın zararlı olduğunu, balın sıvı şekerden başka bir şey olmadığını söylemek, tamamiyle talihsiz bir açıklamadır. Balı, toz şekerden, glikozdan, mısır şurubundan ayırmak gerekir. Bal sadece şeker değildir. Bal içeriğinde arının topladığı nektar, polenden salgıladığı özel bir sıvıdır. Tatlı şifalı olan bir sıvıdır" dedi.
"UZMAN KİŞİLER KONUŞMALIDIR"
Bal ile ilgili konuşurken dikkatli olunulması gerektiğinin altını çizen Yavuz, "Doğru ve uzman kişiler bal konusunda konuşmalıdır. Arı ürünlerine şifa apiterapi olarak bakmak gerekir. Arı zehir değildir, tam tersi zehri bile bir şifadır. Bal, polen, propolis bir şifadır. Balı üçe ayırabiliriz. Hiç şeker vermeden üretilen bal. Yani arının üremesi için bahar aylarında verilen şekerin hiçbir mahsuru yoktur. Haziran, temmuz, ağustos, eylül, ekim aylarında arıya hiç şeker vermeden bal üretimi bu birincisi yani şekersiz bal. İkincisi üreticilerin yaklaşık yüzde 5'ini kaplayan mısır şurubu verip bal üretenler var. Üçüncüsü ise hiç arı görmemiş tamamiyle glikoz şurubundan üretilen sahte bal. Aslında bal değil aromalı şuruptur" diye konuştu.
Yavuz, "Canan Karatay, -Çin'den ithal edilen bal aromalı şurup ne olacak- diyor. Hocaya ben de buradan sesleniyorum, aromalı şurup zaten bal değil. Bal olarak satılması tehlikeli. Satıldığında ve insanlar bunu bal diye yediğinde tehlikeye düşüyor. Arıcının ürettiği gerçek bir bal değildir. Bunun altını çizmek istiyorum" dedi.
Türkiye'de 56 bin aracı olduğunu kaydeden Yavuz, "Hobi olarak yapanları da eklersek sayı 60 bin. Konuştuğumuz her cümlenin karşıda oluşturduğu bir etki var. O yüzden ben hocaya konuşurken itidal çağrısı yapıyorum. Onu yemeyelim, bunu yemeyelim. Ne yiyecek insanlar. Ekmek de, bal da, meyve de, sebze de tüketelim. Ama hepsinin bir ölçüsü, dikkat edilmesi gereken oranı var. Kişisel oran, boy kilo sağlık durumu var. Hocanın bunlara göre açıklama yapması daha faydalı olur" ifadelerini kaydetti.
'Bal yemeyin" söylemini yanlış bulan Yavuz, "25 yıldır arıcılık içindeyim. Bal yemenin bugüne kadar zararlı olduğu gösteren hiçbir bilimsel açıklama yok. Araştırma da yok. Varsa da Canan Karatay'la her ortamda çalışmaya, tartışmaya hazırım. Şeker ve diyabeti olan bir hastanın bal yemesini zaten önermiyoruz. "Balı yemeyin" demek safsatadır. Kesinlikle bal yenilmeli ve tüketilmelidir. Canan Karatay'ın söylediklerini dikkate alın ama her söylediğini dikkate almayın" dedi.
Canan Karatay'ın eski bal yiyin sözlerini de eleştiren Yavuz, "Eski üretilen ballar iyi şu anda üretilen ballar kötü diye bir açıklama yapmak insanları yanıltıyor. Bu tür cümlelerden uzak durmak gerekiyor. Ülkemizde eski arılar da var, eski arıcılar da var, eski bitkiler de var. Yeter ki doğru kaynaktan katkısız üretilmiş olsun, ürün gerçek ve doğal olsun" açıklamasında bulundu.