Edirne'nin Keşan ilçesinde kır düğünüyle evlenen Atakan Koru ve Azra Akın'ın düğününe katılan ünlü modacı Cemil İpek, benzer gelinlikleriyle magazin gündemine gelen Neslihan Atagül ve Fahriye Evcen'i tercihleri için eleştirdi.
"AZRA BENİM KIZIM GİBİ"
Azra Akın'ın kendisi için çok önemli biri olduğunu belirten İpekçi, şunları söyledi:
"Azra, hem dünya güzellik kraliçesi seçilmişti hem de o yıl elbisem en güzel elbise seçilmişti. Ben de dünyanın en iyi tasarımcısı seçilerek kristal dünya ödülünü kazanmıştım. O günden sonra benim kızım gibi oldu. Gelinliğini de yapmak Allah bana nasip eyledi. Tabi çok zordu. Ne dikeceğime karar vermek için 1 hafta uyumadım. Azra belki Hollanda doğumlu ama ailesinden aldığı topraklarımızın terbiyesi ve güzelliği de var. Aklıma kardelen geldi. Kardelen çok zorluklarda açan bir çiçek. Bembeyaz, saf ve nadide bir çiçektir."
"KARDELENİ TERS ÇEVİRMİŞSİNİZ GİBİ"
Azra Akın'ın gelinliğini tamamlamasının 2 ayını aldığını ifade eden Cemil İpekçi, "Bütün duvağının kenarı iğne oyası. Gelinliğinde 40 metreye yakın iğne oyası var. Üstünde hemen hemen bin tane hakiki istiridye kum incisi var. Duvağının başını yaparken hakiki küçük inciler kullanarak, kardeleni ters çevirmişiniz gibi bir hava oluşturdum. Ben çok beğendim. O da çok beğendi. Değdi kızıma" dedi.
"DAMAT ÇOK TERBİYELİ"
Cemil İpekçi, Azra Akın'ın Trakya'ya gelin gitmesini sevinçle karşıladığını belirterek, "Trakya insanları şen şakrak olur. Her dakika göbek atılır, her dakika eğlenilir. Damadı gördüm, çok mutlu oldum. İnşallah evlilikleri bir ömür boyu devam eder. İkinci baba olarak faizini bekliyoruz. Trakya bereketli yerdir. Kız benden istenmedi ama damat çok terbiyeli. Tam Trakyalı, neşeli. Kabul gördü. Çok başka biriyle evlenseydi üzülebilirdim. Düğünü de çok mütevazi. Bir aile bahçesinde kutlayacağız" diye konuştu. Yakın zamanda evlenen Neslihan Atagül ve Fahriye Evcen'in gelinliklerinin birbirine benzetildiğinin sorulması üzerine konuşan Cemil İpekçi, "Benzeyebilir. Maalesef hazır gelinlik aldığınız zaman pişti olabilirsiniz. Özel dikim ama bu sizlere bir ders olsun. Kim modacı, kim terzi. Siz terziye diktiriyorsanız ama o kendine "modacı" diyorsa işte burada meydana çıkıyor. Çünkü mecmuayı açıyor, mecmuadan seçiyor ve pişti de olabilirsiniz. Onun için Türkiye'de hala modacı kim, tasarımcı kim, terzi kim maalesef ayırt etmiyorsunuz. Sonra diyorsunuz ki, "özel diktirdim'. Terzi dikmiş. Kim diktiyse modacı, tasarımcı değilmiş. Benim daha bir tane pişti olan gelinliğim olmadı. Herkese özel tasarım yaptım. Ben de, Yıldırım Mayruk Bey de hep özel yaptık" ifadelerini kullandı.