Domuztepe Höyüğü Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Halil Tekin, bölgede yürüttükleri kazı çalışmalarında, Sümer uygarlığını yaratan unsurların kökenine ilkin bulgular tespit ettiklerini bildirdi.
Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi Kelibişler Mahallesi yakınlarındaki höyükte 1996'da başlatılan kazı çalışmaları, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin başkanlığında sürdürülüyor.
Tekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, höyüğün, taş çağlarının son dönemine rastlayan bir yerleşim yeri olduğunu söyledi.
Yaklaşık 20 hektar genişliğindeki höyüğün Yakın Doğu'da döneme ait en büyük yerleşim olduğunu belirten Tekin, buradaki yaşam biçimine dair ellerinde çok önemli veriler bulunduğunu bildirdi.
Geçmişte Domuztepe'de yaşayan insanların tam olarak yerleşik bir hayat sürdürmediğine işaret eden Tekin, şöyle konuştu:
"Bu da gösteriyor ki bölgede tarıma uygun doğru düzgün zirai alan yok. Bu nedenle de yarı göçer yaşıyorlar. Besin kaynakları keçi, koyun ve yaban domuzundan oluşuyor. Gün ışığına çıkardığımız mimari kalıntılara baktığımızda dikkati çeken unsurlar var. Yaklaşık 6 metre çapında yuvarlak planlı bir yapı ve çamurdan yapılmış. Bunlar güçlü bir yapı geleneği olmadığını gösteriyor. Yani yılın tüm zamanında bir iskandan bahsetmiyoruz. Kısa süreli bir iskan söz konusu."
Tekin, Domuztepe'nin arkeoloji dünyasındaki öneminin, "tarihsel sürecin kavşak noktası" olmasından kaynaklandığını vurguladı.
Kazılarda elde edilen tüm küçük buluntular ve diğer mimarı unsurların Domuztepe'nin kavşak noktası olduğunu kanıtladığını anlatan Tekin, "Mezopotamya dediğimiz, Fırat ve Dicle'nin havzasındaki o muazzam uygarlıkla bir taraftan yakın temas içindeler diğer taraftan da çok uzakta Kafkasya ile temas içindeler." ifadesini kullandı.
DIŞA AÇIK, BARIŞÇIL BİR HAYAT SÜRMÜŞLER
Buradaki topluluğun dışa açık, barışçıl bir hayat sürdüğünü belirten Tekin, bölgede 2 bin yıl kadar yaşayan topluluğun, iklimsel değişiklik ve yaşam biçiminin zorunlu olarak farklılaşması dolayısıyla burayı terk ettiğini söyledi.
Topluluğun doğal şartlar nedeniyle güneye doğru ilerlediğini anlatan Tekin, şunları kaydetti:
"Muhtemelen Basra'ya kadar uzanan bir süreçte, milattan önce 4 bin 500'lerde, büyük Sümer uygarlığını yaratan unsurların kökenini ve çekirdeğini burada buluyoruz. Burada bulduğumuz çanak çömleklerin üzerindeki figürler bize gösteriyor ki bunlar Asyalı topluluklar. Bugün hala Asya'da devam eden, özellikle Uzak Asya'daki yaşam biçimine çok çok benzeyen bir yaşam biçimleri var. Biz 100-150 yıl önce de biliyorduk ki Sümerler de Asyalı. İşte o zaman bu zincirlerin halkalarının birbirine bağlanmaya başladığını görüyoruz. Domuztepe, barındırdığı muazzam potansiyeliyle, gelecekte tüm insanlık tarihindeki önemli halkaları birleştirip bize çok önemli bilgiler sunacak."
İl Kültür ve Turizm Müdürü Seydihan Küçükdağlı da Domuztepe'nin, Anadolu ve Mezopotamya'nın Halaf kültürünü taşıyan en büyük höyüğü kabul edildiğini bildirdi.
Çalışmalarda ortaya çıkacak eserlerin kent turizmini canlandıracağına inandığını vurgulayan Küçükdağlı, kazılarda çıkarılan buluntuların, Kahramanmaraş'ın ne kadar önemli arkeolojik bir kent olduğunu gösterdiğini ifade etti.