Bezmialem Vakıf Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ramazan Özdemir, gençlerde, kalp krizi nedeniyle ölüm oranının çok daha yüksek olduğunu belirterek, "Kılcal ya da köprü damar dediğimiz damarların olmaması, gelişmemesi gençlerde gerçekten öldürücü durumlara sebep oluyor." dedi.
Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda bakıldığında kalp krizi riskinin özellikle gençlerde ve kadınlarda arttığının görüldüğünü, bunun aktif yaşantının azalması, beslenme şeklinin değişmesi gibi nedenlerden kaynaklandığını söyledi.
Özellikle gençler ve kadınlar arasında sigara kullanımının artmasının da bu duruma neden olan ciddi sorunlar arasında yer aldığını aktaran Özdemir, "Sigara kalp krizini tetikleyen en önemli nedenlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır." değerlendirmesini yaptı.
Bunların yanı sıra değiştirilebilir risk faktörleri olduğuna da değinen Özdemir, şöyle devam etti:
"Bu risk faktörleri, dışarıdan müdahale ettiğimizde değiştirebileceğimiz risk faktörleridir. Hipertansiyon, sigara kullanımı, kolesterol yüksekliği, şeker hastalığı gibi durumlarda biz dışarıdan müdahaleyle bunları risk faktörü olmaktan çıkarıyoruz. Ama genetik geçişe herhangi bir etkimiz maalesef olmuyor. Özellikle belli bir yaş grubundan sonra kadınlarda da kalp krizi görülme oranı artıyor. Tabii genel olarak baktığımızda gençlerde kalp krizinden ölüm oranı çok daha yüksek. Kılcal ya da köprü damar dediğimiz damarların olmaması, gelişmemesi gençlerde gerçekten öldürücü durumlara neden oluyor. Yani kalp krizi çok daha büyük bir alanı kapsıyor. Çünkü, bu damarlar genellikle 40'lı, 50'li yaşlardan sonra gelişmeye başlar. Gençlerde bu damarlar gelişmediği için herhangi bir damarda ani tıkanıklık olduğunda, diğer damar yardımcı olamaz ve tıkalı damar kalbin üzerine daha fazla etki eder."
"Gençler kalp krizi geçirdiklerine çok fazla ihtimal vermiyor"
Ayrıca gençlerin çoğunlukla görülebilecek ağrının kalp krizi kaynaklı olabileceğine ihtimal vermediklerini dile getiren Özdemir, şu bilgileri verdi:
"Örneğin, kalp krizinde mide bölgesine ağrı yayılabilir, oraya yayıldığı zaman kişi bunu mide ağrısı diyerek geçiştirebilir. Gençlerde görülen kalp krizi atipik seyreder. Normal kalp krizi dediğimiz şey, göğsün ön tarafında ağrı olması, çeneye ve sırta yayılması, kollara vurması gibi şekillerde kendini gösterirken, bazen özellikle kalbin alt yüzünü besleyen damar tıkanıklığına bağlı bir kalp krizi olursa, sorun kendini bulantı, kusma, mide ağrısı şeklinde de gösterebilir. Dolayısıyla, kişiler bunu kalp krizi değil de bir mide şikayeti şeklinde anlamlandırabilirler. Dolayısıyla hastaneye gidişleri de geçiyor. Bu gecikme de hastaneye gidene kadar, kalp krizinin daha fazla ölümcül olmasına sebep oluyor."
Özdemir, sportif faaliyetler sırasında görülen kalp krizlerine ilişkin de "Bu durumun özel bir sebebi yok ama ailesinde, 40'lı, 50'li yaşlarda nedeni bilinmeyen bir ölüm, kalp krizi ölümü olan kişiler risk altında. Ailesinde bu durumun görüldüğü kişiler mutlaka kontrolden geçmeli." dedi.
Ani ölüm yaşayan hastaların ailelerine bakıldığında da genetik olarak kalp krizine yatkınlık olduğunun görüldüğünü vurgulayan Özdemir, ritmle ya da kalp kapağıyla ilgili sorunların da ani ölümlere veya sıkıntılara neden olabildiğini kaydetti.
Özdemir, "Bir diğer şey de ayda bir kez halı saha maçı yapılıyor ya da hafta da bir spor yapılıyor diyelim. Kalp, akciğerler, bünye buna hazır değil. Kişi halı sahaya girdiğinde belki bir haftada göstermeyeceği performansı, ani olarak göstermeye çalışıyor. Bunlar da ani çarpıntılara ya da belli ritm bozukluklarına, kalp krizlerine neden olabiliyor." şeklinde konuştu.