Görme engelli milli sporcu Döndü Yeşilyurt, sporla tanışması sonrasında hayatında birçok şeyin değiştiğini belirterek, "Yaşadığımı sporla hissetmeye başladım." dedi.
Hem halter hem de judo milli takımlarında ay-yıldızlı formayı terleten Döndü Yeşilyurt, sporun engelli bireyler üzerindeki etkisi ve kariyer hedefleriyle ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Spora başlamadan önce eve kapalı biri olduğunu ifade eden Döndü, "Eve kapalı, sadece okula gidip gelen bir insandım. Spor, uluslararası müsabakalarda ülkemi temsil edecek kadar kendimi yetiştirmeme vesile oldu. Farklı şehirlere, ülkelere gidiyorsunuz, yeni insanlarla tanışıyor, en iyi yerlerde konaklıyorsunuz. Eğer göz problemim olmasaydı ya asker ya polis olurdum. Şimdi milli forma altında ülkemi temsil ediyorum. Bu da benim için bir vatan görevi." diye konuştu.
1993 yılında Samsun'un Alaçam ilçesi Kızlar Köyü'nde doğduğunu aktaran milli sporcu, "Köy hayatında yetişmiş bir insanım. Babam, bizleri okutmak için şehire taşınmaya karar verdi. 2007 yılına kadar Samsun'daki köyümde yaşıyordum, sonra Bursa'ya taşındık. Retinitis Pigmentosa (tavuk karası) hastalığımı öğrendim ve yüzde 50 rapor aldım. Lise hayatımda başarısız oldum çünkü hem köyden geldim hem rahatsızlığımı öğrendim. Lise son sınıfta üniversite sınavına girdim. Herhangi bir dershaneye gitmeden, ekstra bir eğitim almadan Gazi Üniversitesi Turizm Rehberliği bölümünü kazandım." ifadelerini kullandı.
Köy hayatında yetiştiği için doğal bir gücü olduğunu ve çevresi tarafından hep spora yönlendirildiğini dile getiren Döndü, "Bilek güreşi yapmaya karar verdim. Ankara'daki görme engelliler derneklerini ve vakıflarını araştırmaya başladım çünkü engellilerle alakalı sportif faaliyetler olduğundan haberim yoktu. 2016 yılında beni görme engelliler alanında bir halter hocasına yönlendirdiler. Kendisi gücümü gördü ve Türkiye'de derece yapabileceğimi söyleyip, beni yetiştirmeye başladı." değerlendirmesinde bulundu.
Hem halter hem judoda dereceler elde etti
Milli sporcu Döndü Yeşilyurt, 3 yıllık sporculuk kariyerine hem halter hem de judo branşlarında birçok başarı sığdırdı.
Spora halter yaparak başladığını vurgulayan milli sporcu, şöyle devam etti:
"İlk yılımda hocam ve kulübümle sıkıntılarım olduğu için Türkiye Şampiyonası'nda sıfır çektim. 2017 yılında ise Türkiye şampiyonu oldum. Fikret hocam, fiziğimin ve gücümün yeterli olduğunu söyleyerek judo yapmamı tavsiye etti. Kendisi 1 aylık sıkı bir çalışmadan sonra beni 2017 yılının şubat ayında Türkiye Görme Engelliler Judo Şampiyonası'na götürdü ve Türkiye ikincisi oldum. Sonrasında da Judo Milli Takımı'na girdim. Birkaç ay sonra Litvanya'da katıldığım turnuvada ikinci olarak ilk uluslararası madalyamı aldım. 2018 yılında Mısır'da düzenlenen Dünya Görme Engelliler Halter Şampiyonası'nda ise 'bench press' kategorisinde şampiyon, 'power lifting' kategorisinde ise ikinci oldum."
Çevresinden büyük destek aldı
Döndü Yeşilyurt, spora başladıktan birkaç ay sonra Ankara'da yaşamak için işe ihtiyaç duyduğunu, ardından da hizmet alımıyla Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü personeli olduğunu vurguladı.
Ailesinden bugüne kadar çok büyük destek gördüğüne değinen milli sporcu, "Ailemden sonra bana destek olan, babalık yapan müdürlerim var. Sporda başarı gelmeye başlayınca, antrenmanlardan ve kamplardan geri kalmamam için beni daha rahat bir birime aldılar. Hem iki branşta milli takımdasınız hem uluslararası maçlarınız var, üstüne çalışıyor ve üniversite okuyorsunuz. Gerçekten benim için çok zor oldu. Özellikle ailem en büyük destekçim. Bana hiçbir zaman kısıtlama getirmediler ve görme engelli olmama rağmen hiçbir şeyden geri kalmamamı istediler. Girdiğim tüm yollarda bana destek oldular." şeklinde konuştu.
"İki branşta da devam etmek istiyorum"
Milli sporcu Döndü, görme engellilerde halterin paralimpik kategoride yer almadığını, judonun ise paralimpik kategoride bulunması sebebiyle önü açık bir branş olduğunu söyledi.
Tüm sporcuların gitmek isteyeceği en üst kategorinin olimpiyat oyunları olduğunun altını çizen Döndü, "İnşallah judo branşında 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları'nda olmak istiyorum. Olimpiyatlarda ülkemi en iyi şekilde temsil etme arzusundayım. Dünya Şampiyonası'nda birinci olunca, Türkiye'nin ismini, kendi ismimi ve İstiklal Marşı'nı 12 ülkeye dinlettim. Bu da yaşadığınız zorlukları bir anda siliyor. Aksine hedeflerinizi daha da büyütmenizi sağlıyor." diye konuştu.
Hem halter hem de judoda potansiyelinin yüksek olduğunu dile getiren Döndü, "Herhangi bir takviye kullanmıyorum. Dünya Şampiyonası'nda kaldırdığım ağırlıklar, doğal gücümle olan dereceler. Judo güç ve teknik isteyen bir branş. Her iki branşta da ülkemizi en iyi şekilde temsil edebilecek yapıdayım. İki branşa da devam etmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
"Engelli bireylerin ailelerinin önemi büyük"
Döndü Yeşilyurt, lise hayatı boyunca öğretmenleri dışında kimseyle konuşmadığını ve asosyal biri olduğunu dile getirerek, spor sayesinde özgüven kazandığını belirtti.
Üniversiteyi kazanıp spora başladığı zaman, kendisine olan saygısının arttığına değinen Döndü, şunları kaydetti:
"Kendisine saygı duyan bir insan çevreden de saygı görüyor. Spor sadece derece yapmak demek değildir. Hem fiziken hem zihnen insanı açan bir yönü olduğu için öz güven geliyor. Devletimizin engellilere tanıdığı birçok imkan var. Engelli bireylerin ailelerinin önemi büyük. Aileler, 'Bensiz bir şey yapamaz.' mantığıyla çocukları sokağa çıkarmıyorlar ya da yanlarında kendileri de oluyor. Aileler engelli çocuklarını, sadece kendilerine muhtaç şekilde yetiştirmesinler. Ailelerin çocuğa öz güveni, tek başına ayakta kalma direncini vermeleri gerekiyor."