Türk Silahlı Kuvvetlerinin Suriye'nin Afrin ilçesini işgal eden terör örgütleri PYD/PKK-DEAŞ'a yönelik Zeytin Dalı Harekatı kapsamında, Kilis'te Suriye sınırına gönüllü olarak gelen hemşire Zeynep Gökoğlu, savaş mağduru Suriyeli yaralı ve hastaların şifa bulması için gayret sarf ediyor.
Türkiye'nin farklı yerlerinden gelen ve sınıra yakın bölgelerde oluşturulan acil sağlık alanlarında görevli sağlık ekipleri sınır ötesinden gelen yaralı ve hastaların tedavisi için mesai harcıyor.
Bu çalışmaları yürütenlerden biri de aynı zamanda Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) gönüllüsü olan henüz 21 yaşındaki Zeynep Gökoğlu.
Aydın Kadın Doğum Hastanesinde görev yapan Gökoğlu, Kilis'in Elbeyli ilçesine bağlı sınırın sıfır noktasındaki Çobanbey Sınır Kapısı'nda oluşturulan alanda ekip arkadaşlarıyla hayat kurtarmak için mücadele ediyor.
Yakınlarının karşı çıkmasına rağmen Aydın'dan yaklaşık bin 200 kilometre uzaklıktaki sınır hattına yardıma koşan genç hemşire, Suriye'den gelen yaralılara ilk müdahaleyi yaparak hastaların şifa bulması için hummalı bir çalışma yürütüyor.
Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında teröristlerden temizlenen Rai (Çobanbey) ve Bab gibi yerlerden gelen günde yaklaşık 20 kişiye müdahale etmek durumunda kalan Zeynep hemşire, savaş mağdurlarının "ilk yardım meleği" gibi çalışıyor.
Sınırın sıfır noktasındaki alanda gece gündüz demeden çalışan Gökoğlu, fırsat buldukça da arkadaşlarıyla voleybol oynayıp yaktıkları sobanın etrafında kitap okuyor.
"Suriyeli çocuklar çok etkiliyor"
Mesleğini severek yaptığını ve bundan dolayı buraya geldiğini ifade eden Zeynep hemşire, özellikle Suriyeli çocukların kendisini çok etkilediğini belirtti.
Gökoğlu, gelmeden önce burayla ilgili tedirginlik yaşadığını ancak zamanla bunu yendiğini dile getirerek, zor bir bölgede her gün farklı bir acı olaya tanıklık ettiğini aktardı.
Suriye sınırında olmasına rağmen kendisini güvende hissettiğini ve işine odaklandığını vurgulayan genç hemşire, şunları kaydetti:
"Yaklaşık 4 yıldır görev yapıyorum. Burada arkadaşlarımla iyi bir amaca hizmet ediyoruz ve bu doğrultuda çalışıyoruz. Şu an El Bab'a yakın Çobanbey Sınır Kapısı'ndayız. Suriye'den gelen çok sayıda hastalara ilk olarak biz müdahale ediyoruz. Daha sonra gerektiğinde Kilis ve Gaziantep'e sevk ediyoruz. İşimiz sağlık, amacımız hayat kurtarmak. Bizim için dil, din, ırk, mezhep, cinsiyet ayrımı yok, bize gelen herkese bakmakla yükümlüyüz ve elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz."
Zeynep Gökoğlu, ailesinin işinin farkında olmasına rağmen buraya geleceğini duyduğunda üzüntü yaşadığını ve korktuğunu belirterek, buna rağmen gönüllü olarak burada olduğunu vurguladı.
"Görev aşkı korkuyu yeniyor"
İnsanlara yardımcı olabildiği için mutluluk duyduğunu söyleyen Gökoğlu, şöyle devam etti:
"Buraya gelmeden önce tedirginliğim vardı. Burası Aydın'dan çok uzak ve farklı bir yer. Bu taraflara daha önce gelmedim. Gelmeden önce roketler düşmüştü ve biz sınırın sıfır noktasında çalışıyoruz. Şehirde bunlar yaşanırken sınırda neler olur diye düşünmekten kendimi alamadım. Buraya geldikten sonra aslında her şeyin farklı olduğunu gördüm. Zaten görev bilinci farklı bir şey, bunları hissettikten sonra 'İyi ki gelmişim' diyorum. Görev aşkı her türlü zorluğun üstesinden geliyor zaten. Elimden geleni yaptığım için gün içinde yaşadığım tüm zorluklar işim bitince yerini huzura bırakıyor."
Zeynep hemşire, çalışmadıkları zamanlarda Kilis merkeze gittiklerini ve buranın medyadan aktarıldığı gibi olmadığını ifade ederek, "Korkuyu yenmek kolay değil. Buraya gelmek isteyen insanlar her şeyi düşünerek buraya geliyorlar. Görev aşkı korkuyu yeniyor. Gelmeden önce burası zihnimde korkunç görünüyordu. Burada normal bir hayat olmadığını zannediyorsunuz. Sadece patlamalar, yaralılar falan aktarılıyor. Böyle olunca ister istemez tedirgin oluyorsunuz ama buraya geldiğinizde buranın batıdan bir farkının olmadığını görüyorsunuz. "
Ekip arkadaşlarıyla sırt sırta vererek en güzel şekilde insanlara yardımcı olmaya çalıştıklarını dile getiren Gökoğlu, her koşulda bunu yapmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.