Suriye'deki savaştan kaçarak Kahramanmaraş'a yerleşen Türkmen aile, kaybettikleri yakınlarının acısını bir tarafa bırakıp, çeşitli hastalıklarla mücadele eden çocuklarıyla anavatanları Türkiye'de yaşama tutunmaya çalışıyor.
Yaklaşık 5 yıl önce Suriye'nin Halep kentinden kaçarak Kahramanmaraş'a yerleşen Hamit ve Aliye Hamam çiftinin 5 çocuklarından 3'ü otizm, kalp ve böbrek hastalığıyla mücadele ediyor.
Yaklaşık 4 yıl önce gittikleri hastanede 9 yaşındaki oğulları Kemal'e otizm teşhisi konulmasıyla yıkılan ailenin, doğuştan mesanesi olmayan 13 yaşındaki kızları Merve'nin kullandığı sondadan enfeksiyon kapması sonucu böbreklerinin iflas etmesi acılarını katladı.
Hamam ailesi, 16 yaşındaki Semir'in romatizmaya bağlı kalp hastalığına yakalanmasıyla da zamanlarının çoğunu hastanede geçirmeye başladı.
Baba Hamit Hamam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iç savaşta amcası ve oğulları ile pek çok akrabalarını kaybettiklerini söyledi.
Halep'te can güvenlikleri kalmadığı için Türkiye'ye sığındıklarını ve Kahramanmaraş'a yerleştiklerine dile getiren Hamam, hayırsever bir iş adamının tahsis ettiği evde yaşamlarını sürdürdüklerini kaydetti.
Hamam, yakınlarını kaybetmenin üzüntüsü içindeyken, 5 çocuklarından 3'ünün çeşitli hastalıklara yakalanmasıyla adeta yıkıldıklarını anlattı.
"ALTI SAAT ARAYLA GÜNDE 4 KEZ DİYALİZ YAPILIYOR"
Allah'a sığınarak yaşamaya çalıştıklarını dile getiren Hamam, şunları söyledi:
"Otizmli Kemal'i 6 aydır kendi imkanlarımızla rehabilitasyon merkezine gönderiyoruz. İlk başta Kemal'in otizm hastası olduğunu bilmiyorduk. Buraya geldiğimizde 5 yaşındaydı. Biz geç konuşur zannettik. Buradaki hastanede otizm teşhisini koydular. Belki de oğlum hiç konuşmayacak. Çünkü Kemal'in otizm derecesi çok yüksek. Merve'nin ise doğuştan mesanesi yoktu. Kayseri'de üç kez ameliyat edilerek yapay mesane yapıldı. Çocuğumun idrarını halen sondayla alıyoruz. Sondalardan enfeksiyon kaptı ve böbrekleri iflas etti. Şimdi evde diyaliz oluyor. Altı saat arayla günde 4 kez diyaliz yapılıyor."
Hamam, diğer çocukları Semir'de romatizma olduğunu ve kalp kapakçığını bozduğunu burada öğrendiklerine dikkati çekerek, şimdi eskisinden daha iyi olduğunu ancak iğneyle yaşamını sürdüreceğini belirtti.
"AYAĞIMIZIN BİRİ HEP HASTANEDE"
"İyi ki Türkiye'ye gelmişiz, yoksa çocuklarımızı Suriye'de tedavi ettiremezdik" diyen Hamam, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz Türkmenler olarak Türkiye'yi hep anavatan olarak gördük. Burada da bize devletin çok büyük katkıları var. Allah devletimize de milletimize de zeval vermesin. Otistik çocuğum Kemal’in durumuyla ilgili sıkıntımız var ancak Merve'nin sağlık giderlerini devlet karşılıyor. Sadece medikal malzemesi konusunda sıkıntımız var. Biz yine de Allah'a şükrediyoruz. Merve yürüyüp, koşabiliyor ancak diyalizden dolayı okula gidemiyor. Biz kendimizi bu çocuklara adadık, tek isteğimiz iyileşmeleri. Sürekli hastanede olduğumuz için ben de çalışamıyorum. Geldiğimizden beri ayağımızın biri hep hastanede. Çok zor bir durumla karşı karşıyayız."
Hamam, sürekli hastanede oldukları için burada tercüman olarak çalışabileceğini, bu konuda yetkililerden yardım beklediklerini sözlerine ekledi.