30 Ağustos’u, emperyalizmin çöktüğü, milli ruhun şahlanışa geçtiği tarih olarak değerlendiren Taşkın şunları söyledi:
“30 Ağustos büyük zafer günü milletin varlığının kabulü ve millet onurunun kurtulduğu gün olmuştur. Bir araya gelen emperyalist devletlerin güçsüz gördükleri Osmanlı’yı parçalayarak milletin bu topraklardaki varlığına son vermek düşüncesiyle başlattıkları haksız, hukuksuz, sömürgeci ve parçalamayı amaçlayan saldırıya milletin karşı koyarak kahramanlaştığı, milletin azim, irade ve kararlılıkla ortaya koyduğu büyük gün; 30 Ağustos 1922 günüdür.
Anadolu dört yanından kuşatılmış, köylülerin malı mülkü yakılmış, yıkılmış ve yağma edilmiştir. Müslüman milletimiz ağır hakaretlere maruz kalmış, işkence görmüş, sakat kalmış ve öldürülmüştür. Sevr’i uygulatmak için Anadolu topraklarını işgal eden emperyalist devletler, kışkırttıkları Yunanistan’ı silah olarak kullanmışlardır. Bu tarihlerde savaşlar nedeniyle yoksul düşen millet, bir yandan açlık ve sefaletle mücadele ederken bir yandan da düşman askerlerine karşı direnmeye çalışmıştır. Milletin elindeki son toprak Anadolu topraklarıdır. Bu toprakları savunmak için her şeyini feda eden bu millet, emperyalizmin sömürgeci zihniyetine karşı direnişe geçmiştir. Mustafa Kemal’in Başkomutanlığındaki Türk Ordusu büyük bir taarruz başlatarak Anadolu topraklarını düşman işgalinden birer birer kurtarmıştır.
Aziz Türk Milleti; her yıl coşkuyla kutladığımız 30 Ağustos Zafer Bayramını topraklarımızın düşman işgalinden kurtuluşunun sevinci, mutluluğu ve emperyalizmin çökertilerek millet şuurunun destanlaştığı gün olarak hatırlamalıyız. Bugün Türk Milletinin vatanı olan bu topraklarda özgürce yaşayabiliyorsak bunu başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e, silah arkadaşlarına ve onun emrinde şuheda’ya koşan vatan evlatlarına borçluyuz. Milletçe düşmana direnerek kara bulutları dağıtan çocuklarımıza, kadınlarımıza, genç kızlarımıza, ninelerimize, dedelerimize ve kahramanlarımıza borçluyuz.
30 Ağustos Zafer Bayramı’nın anlam ve önemi gelecek neslimize aktarılmalıdır. İstikbalimize ve istiklalimize sahip çıkmalıyız. Gençlerimiz bunu anlamalı, gelecek neslimiz bu fikir etrafında birleşmelidir. Bu duygu ve düşüncelerle başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatanın istiklali ve istikbali için korkusuzca ölüme koşarak şehit düşen kahraman askerlerimizin hatıraları önünde saygıyla eğilerek Allah’tan rahmet diliyorum. Onları minnet ve şükranla anıyoruz. Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı tüm kalbimle kutluyorum.”