ÇORUM (AA) - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, kentteki bir otelde düzenlenen "Çorum-Yozgat Tedarik Zinciri İşbirliği Buluşması" programında iş insanları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
Burada bir konuşma yapan Oktay, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde bir kalkınma hamlesi başlattığını, 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefi konulduğunu belirtti.
Bu hedefin yakalanması için mücadelenin devam ettiğini anlatan Oktay, "Biz o hedeflerimizden zerre geri adım atmış durumda değiliz. Sayın Cumhurbaşkanımız da zaten koyduğu hedeflerden zerre geri adım atan bir lider değildir. Ölümüne farklı yollar, çok daha ileri gitmek için farklı yollar araştırmanın peşindedir. Biz de onun hızına yetişmek için, koyduğu hedeflerin altını doldurmak için çalışıyoruz." diye konuştu.
Kalkınma hamlesine Şırnak, Hakkari, Kırklareli, Edirne de dahil 81 ilin katılacağını vurgulayan Oktay, şöyle devam etti:
"Bunun zaten bir sonraki adımına gideceğiz biz. Her bir ilçe buna dahil olmak zorunda. Aksi taktirde bizim dünyada koymuş olduğumuz hedeflerimize istediğimiz hızda yürüyor olma şansımız olmaz. Çorum ne kadar çalışıyorsa, Yozgat o kadar çalışmak zorunda. Samsun ve Sinop bir o kadar çalışmak zorunda. İhracata bir o kadar katkı vermek zorunda. İstihdama bir o kadar katkı vermek zorunda. Vergi boyutuna bir o kadar katkı vermek zorunda. Hepimizin bu işi birlikte omuzlamamız gerekiyor. Onun için de artık başka şeyi konuşuyoruz. Sen-beni konuşmuyoruz. Çoktan bitti bu, bizi konuşuyoruz. İlden bölgesel kalkınmaya, bölgesel kalkınmadan Türkiye'nin kalkınma hamlesi ve oradan da birlikte sınırların ötesinde iş yapmak. Zaten Türkiye bunu yapıyor. Biz bunu yapıyoruz zaten ama şu anda arzu ettiğimiz yaptığımızı ikiye, üçe, beşe katlamak."
Türkiye'nin kişi başı milli gelirinin 9-10 bin dolar seviyelerinde bulunduğuna işaret eden Fuat Oktay, "Kişi başı milli gelire baktığımızda 9-10 bin dolarları konuşuyoruz. Üzerine odaklandığımız şey de 'orta gelir tuzağına Türkiye'nin düşmesine müsaade etmeyeceğiz' diyoruz. 10 bin dolar civarında gidiyoruz. Bizim bunu kırma zorunluluğumuz var. Cumhurbaşkanımızın koyduğu hedef de bu zaten. Hiçbirimiz oyunda oynaşta değiliz, gecemiz gündüzümüz çırpınıyoruz. Dolayısıyla bu çırpınmayı hep birlikte ileriye götürmek zorundayız. 10 bin dolarları 20-25 bin dolar kişi başı milli gelir seviyesine ilk etapta çıkardığımız güne kadar hiçbirimize uyku yoktur, haramdır." değerlendirmesinde bulundu.
"81 ilimizin tamamının ekonomik olarak şaha kalkmasını arzu ediyoruz"
Oktay, Türkiye'nin dört bir yanındaki sanayiciler ve girişimcilerle sık sık bir araya geldiklerini, Türkiye'nin kalkınması ve ekonomik kalkınma hedeflerine ulaşabilmesi için neler yapılabileceğini istişare ettiklerini vurgulayarak, "Ülkemizin benimsemiş olduğu kalkınma hedefleri doğrultusunda, topyekün kalkınmaya önem veriyoruz. Sadece belli şehirlerin, bölgelerin değil, 81 ilimizin tamamının ekonomik olarak şaha kalkmasını arzu ediyoruz. Bölgeler arası ekonomik dengesizliklerin ve bölgede iller arası gelişmişlik farklılıklarının, yerelden kalkınmayı güçlendirerek azaltılması, öncelikli stratejik hedeflerimiz arasındadır." ifadelerini kullandı.
"Bir şehrin topyekün kalkınması için kendi zenginliklerini ve kaynaklarını kullanması elbette önemlidir." diyen Oktay, şunları kaydetti:
"Kendi imkanlarının farkına varmayanlar, sınırlarının ötesine geçemezler. Günümüzde hiçbir il, bölge hatta ülke, sadece kendi kaynaklarıyla hedefine ulaşamaz. Küresel ekonomide 'sadece kendi yağıyla kavrulma dönemi' bitmiştir. Bugün hepimizin elinde olan telefon, tablet, bilgisayar gibi artık hayatımızın vazgeçilmezi haline gelmiş eşyalara baktığımızda bunu çok net şekilde görebiliriz. Bu ürünlerin çoğu zaman dizaynı bir ülkede yapılıyor, kamerası, çipi, bataryası bir başka ülkede üretiliyor. Kimi zaman tüm bu parçalar, işçilik maliyetlerinin daha uygun olduğu bir başka ülkede birleştiriliyor. Sizler iş insanları olarak bu süreci, dünya ekonomisinin geldiği yeri ve nereye doğru gittiğini zaten çok iyi biliyorsunuz. Biz de şayet başarılı olmak istiyorsak, 2023 hedeflerimize ve 2053-2071 vizyonumuza ulaşmak istiyorsak, benzer adımları ülkemiz için de atmamız gerekiyor."
Bunun için iş birliği ve güç birliği gerektiğine değinen Oktay, şehirlerin ve iş insanlarının arasında dayanışmayı güçlendirmeden Türkiye'nin hedeflerine ulaşmasının mümkün olmadığını kaydetti.
Oktay, rekabetin insanlar arasında değil, başka ülkelerle ve başka firmalarla yapılması gerektiğini bildirdi.
Türkiye'nin kalkınmasını ve büyümesini özel sektörün dinamizmi üzerine inşa etmiş bir ülke olduğunu, geçmiş 17 yılda bürokrasiyi azaltacak ve girişimcilerin önünü açacak birçok adım atıldığını kaydeden Fuat Oktay, şöyle konuştu:
"Bugüne kadar, yabancı-yerli ayrımı yapmadan, ülkemizin gelişmesine katkıda bulunmak isteyen tüm firmalarımıza her türlü destek verilmiştir. Ülkemizin kaynaklarını en verimli şekilde değerlendirerek Türkiye'yi gelişmiş ülkeler ligine taşıyacak sistemin altyapısını oluşturduk. Geçtiğimiz 17 yılda ekonomimizin rekabetçi yapısını geliştirebilmek ve iş yapma ortamını daha da iyileştirebilmek için yatırım, üretim, ihracat, istihdam ve finansman üzerindeki vergi yüklerini zaman içerisinde önemli ölçüde azalttık. Tesis edilen istikrar ve güven ortamı sayesinde 2002'den 2017 yılına kadar ekonomimiz her yıl ortalama yüzde 5,8 oranında büyüme kaydetmiştir. Geçtiğimiz yıl da yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen yine ciddi bir büyüme rakamına ulaştık."
2018'de kurulan şirket sayısının yüzde 17 artarak, 85 bin 279'a çıkması ve buna karşılık kapanan şirket sayısının yüzde 7 azalarak, 12 bin 564'e gerilemesinin önemli bir veri olduğunu aktaran Oktay, ihracatın da rekor kırarak, 168 milyar doların üzerine çıktığını anımsattı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, konuşmasının ardından katılımcıların talep ve önerilerini dinledi.