Vücudun diğer atar damarlarında da oluşmalarına rağmen, çoğunlukla beyin damarlarında gelişiyorlar. Ülkemizde her 100 kişiden 5’inde görülen anevrizmanın en tehlikeli komplikasyonu ise beyin kanamasına yol açması! Baloncuğun içindeki basınç arttığında damar yırtılıyor ve bunun sonucunda beyin kanaması gelişiyor. Türkiye’de her yıl ortalama 7-8 bin kişi anevrizma kanaması geçiriyor ve bu hastaların yaklaşık yüzde 10’u hastaneye ulaşamadan hayatını kaybediyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu hastanın hayatını ve hayat kalitesini belirleyen en önemli unsurun zamanla yarışmak olduğuna dikkat çekerek, “Anevrizma patlamadan önce, kanı hafif sızdırdığında yaygın baş ağrısı, bulantı, dalgınlık ve ışığa karşı hassasiyet yapabiliyor. Kritik belirtiler olarak nitelendirdiğimiz bu yakınmalarda zaman kaybetmeden hekime başvurmak yaşamsal önem taşıyor, çünkü yaklaşık 1-3 hafta sonra asıl büyük kanama başlıyor” diyor.
AİLEDE VARSA RİSK ARTIYOR!
Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu, saatli bomba olarak nitelendirilen beyin anevrizmalarının neden geliştiğinin henüz tam olarak aydınlatılamadığını belirterek, “Ancak yüksek tansiyonu ve yaşı 50’nin üzerinde olanlarda, sigara içenlerde, uyuşturucu madde kullananlarda, doğum kontrol hapı kullananlarda, bazı kalıtsal hastalıklar ve polikistik böbrek hastalığında anevrizma gelişme ihtimalinin daha yüksek olduğu biliniyor” diyor. Bu faktörlerin yanı sıra anevrizmanın oluşumunda ‘aile öyküsü’ de etkili oluyor. Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu, günümüzde MR yöntemi ile anevrizmanın henüz patlamadan tespit edilebildiğini vurgulayarak, “ Bu sayede erken dönemde tedbirler alınıyor ve hastanın hayatı kurtuluyor. Dolayısıyla hiçbir yakınması olmasa bile ailesinde anevrizma tanısı almış olan kişilerin MR çektirmeleri yaşamsal öneme sahip” diyor.
4 KRİTİK SİNYALE DİKKAT
Hastaların yaklaşık yüzde 10’unda, anevrizma genişleyip beyin dokusu ya da sinirlere bası yaparak görme kayıpları, göz hareketlerinin ve göz kapağının felci, yüze veya başın bir tarafına vuran ani ağrılar yapabiliyor. Daha nadir olarak beyinde küçük alanlarda beslenme bozuklukları oluşturup; uykusuzluk, depresyon, halüsinasyon, denge kaybı ve kulak uğuldaması gibi anevrizmaya ait olmayan sinyaller de verebiliyor. Tüm bunlar henüz kanamamış olan anevrizmanın belirtilerini oluşturuyor ve bu tabloda müdahale kanama riskini önlüyor. Anevrizmanın kanı hafif sızdırması ise genellikle yaygın baş ağrısı, bulantı, dalgınlık, ışığa hassasiyet yapabiliyor. Bu yakınmalardan 1-3 hafta sonra ise asıl büyük kanama geliştiği için zaman kaybetmeden hekime başvurmak yaşamsal önem taşıyor.
BEYİN KANAMASININ 3 ÖNEMLİ BELİRTİSİ
“Anevrizmanın en önemli bulgusu maalesef beyin kanamasıdır. Hastaların yaklaşık yüzde 90’ında bu yolla bulgu veriyor” uyarısında bulunan Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam ediyor: “En korkulan komplikasyonu ise 2. beyin kanamasının gelişmesi. Kanamış anevrizma mümkün olan en kısa zamanda tedavi edilmeli. Çünkü ilk 24 saat içinde tekrar kanama riski yüksek oluyor. İkinci kanama olduğunda da ölüm oranı yüzde 60’a varıyor”
Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu, aşağıda yer alan belirtilerde zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğine dikkat çekiyor.
Baş ağrısı: Ani ve çok şiddetli oluyor. Hasta bu durumu “Hayatımda hissettiğim en şiddetli ağrıydı” şeklinde tarif ediyor.
Bulantı / kusma: Kanamadan hemen sonra başlıyor ve defalarca tekrarlayabiliyor.
Bilinç kaybı: Kanamanın ardından meydana gelen bilinç kaybı birkaç dakika ya da birkaç saat sürebiliyor.
KLİP YÖNTEMİYLE KANAMA RİSKİ ÖNLENİYOR
“Beyin anevrizmalarının uzun yıllardır uygulanan ve güvenirliği ispatlanmış tedavi yolu, anevrizma boynunun cerrahi yoldan kliplenmesidir” diyen Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu, bu yöntemi şöyle anlatıyor: “Burada amaç, kanın anevrizma içerisine girişini engelleyerek kanama riskini ortadan kaldırmak. Endovasküler embolizasyon özellikle yaşlı kişilerde ve tıbbi açıdan riskli, anatomik olarak zorluk oluşturan anevrizmalarda cerrahi tedaviye alternatif olarak uygulanıyor. Radyologlar tarafından gerçekleştirilen ve kasıktan girilerek uygulanan bu yöntemde beyin anjiyosu yapılıyor.”