Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremler konusunda "Bozguncuların fitnelerine, yalanlarına, hezeyanlarına kesinlikle itibar etmeden, ülkemizden bu felaketin izlerini silmek, insanlarımıza aydınlık bir gelecek kurmak için var gücümüzle çalışıyoruz." dedi.
Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından koordinasyon merkezi olarak kullanılan Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı Merkez Binası'nda düzenlenen Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
Depremle ilgili sosyal medya üzerinden yalanların ortaya atıldığını belirten Erdoğan, Sermaye Piyasası Kurulu önünde açıklama yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu isim vermeden eleştirdi.
"Bakıyorsunuz, kalkıyor Borsa İstanbul'daki atılan adımlarla alakalı SPK'nın önüne gidip gösteri yapıyorlar. Bu milletin paralarının SPK'da veyahut da farklı yerlerde yok edildiğinden bahsediyorlar." ifadelerini kullandı.
Günün bir ve beraber olma zamanı olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu tür şeylerle ilgili elinde belgen varsa hayat boyu bu tür belgelerle zaten konuşmadın, senin hayatın yalan, hep yalanlarla hareket ettin. Burada da yalancının mumu yatsıya kadar yanar, bunu bilesin. Senin mumun çoktan yandı ve yanmaya da devam ediyor. Bu iftiralar, asla milletim tarafından affedilmeyecektir." diye konuştu.
Yıllarca seçim bölgelerinde gezip dolaştığını kaydeden Erdoğan, şimdi de afet bölgelerinde dolaştığını ve yine bu bölgelere gidip vatandaşlarla hemhal olacağını söyledi.
- "Ticaret Bakanlığımız denetimlerini artırıyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu arada Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) başvuruların 8 Mayıs'a kadar uzatıldığı bölgedeki 2,2 milyon çiftçimizin destekleme ödemesini öne alarak hızla yapıyoruz. Ticaret Bakanlığımız deprem fırsatçılarına göz açtırmamak için denetimlerini artırırken, esnaf ve sanatkarımıza da destek veriyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız, ülkemizin önde gelen üretim bölgelerinden biri olan deprem yaşanan şehirlerimizdeki çalışanlarımıza yardımcı olacak ve Sosyal Güvenlik Kurumu hizmetlerini kolaylaştıracak adımları atıyor. Dışişleri Bakanlığımız, diplomatik temsilcilerimiz vasıtasıyla yurt dışındaki vatandaşlarımızın ve ülkemize gelecek ekiplerin taleplerini karşılayacak tedbirleri alıyor."
Diyanet camiasından madencilere, sivil toplum kuruluşlarından iş dünyasına kadar herkesin depremzedelerin yükünü hafifletmek için cansiparane gayret sarf ettiklerine dikkati çeken Erdoğan, tüm kurumlara, kamu görevlilerine, sivil toplum kuruluşlarına ve gönüllülere emekleri, fedakarlıkları ve mücadeleleri için teşekkür etti.
- "Deprem felaketini, siyasi ranta dönüştürme peşinde koşanları affetmeyeceğiz"
Milletlerin ve devletlerin asırlar boyunca karşılaşabilecekleri ender felaketlerden birinin yaşandığını ve birliğe, beraberliğe, dayanışmaya ve vicdana en çok ihtiyaç duyulan bir dönemden geçildiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bozguncuların fitnelerine, yalanlarına, hezeyanlarına kesinlikle itibar etmeden, ülkemizden bu felaketin izlerini silmek, insanlarımıza aydınlık bir gelecek kurmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Milyonlarca insanımızın deprem felaketinin yıkıntıları önünde acıyla kıvrandığı, diğerlerinin onların acılarını paylaştığı bir ortamda sırf siyasi çıkar elde etmek için sağa sola saldıranları görmekten doğrusu üzüntü duyuyorum. Yürekleri kavrulan insanların duygularını istismardan ırkçılığa, fedakarca yürütülen çalışmaları değersizleştirmek için iftiraya ve dezenformasyona kadar her türlü çirkefliği sergileyenleri şimdilik biz de not ediyoruz. İnsanlar can derdindeyken SPK önüne gidip siyaset yapanları, öğrencilerimizi kışkırtanları, insanları devletlerine karşı tahrik ederek canla başla yürütülen faaliyetleri sabote etmeye kalkanları asla unutmayacağız. Milletimize olan saygımız gereği, şu anda temsil ettiğim makamın gereği, deprem felaketini, siyasi ranta dönüştürme peşinde koşanları elbette affetmeyeceğiz ama onların seviyesine de inmeyeceğiz. Şimdi yaraları sarma, acıları dindirme, yıkılanları yapma, milyonlarca insanımızı yeniden hayata bağlama vaktidir. Vaktimizi, enerjimizi ve imkanlarımızı sadece bunun için kullanıyoruz."