Sivas'ta Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı'na bağlı kreşte görevli öğretmenin uyutmaya çalıştığı çocukların emziklerini ve yastıklarını tuvalet girişine atmaları dolayısıyla ailelerin şikayetçi olması üzerine vakıftan yapılan açıklamada ailelerin görüntüleri şantaj olarak kullandığı iddia edildi.
Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı Günay Soluk Anaokulu'nda öğretmen K.K.'nın 4 yaşındaki A.Y.'ye olan davranışlarını Nisan ayında, kreş ablası F.K.'nın cep telefonuna çektiği görüntülere öğretmen baba D.Y. ile anne Z.Y. tesadüfen ulaştı. Görüntülerde kreş öğretmeni K.K., 4 yaşındaki erkek çocuğu A.Y.'yi uyuması için yatağına yatırırken, yastık, battaniyesi ve ağzındaki emziği yatağın yanındaki tuvalet girişine attığı daha sonra ise çocuğa bunları tekrar getirterek emziğini zorla çocuğun ağzına soktuğu görüldü. Bu sırada tuvaletten çıkan başka bir çocuğa da öğretmen K.K.'nın yastıkla vurduğu görüldü. Görüntüleri izleyen anne ve baba kreşle görüştü. Okul yönetimi öğretmen K.K. görüntüleri çeken kreş ablası F.K. ve Okul Müdürü S.E.'nin işine son verdi. Daha sonra adli soruşturma yapılmadığını öğrenen aile savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Görüntülerin basın kuruluşlarında yer almasının ardından Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı Genel Sekreteri Mahmut İnat anaokulunda Sivas Baro Başkanı ve vakfın avukatı Hakan Bahadır ile birlikte görüntülere ilişkin açıklamada yaptı. İnat, "Her şeyden önce bir baba ve ebeveyn olarak özellikle insan olarak bu hadise bir insanın kabul edebileceği değildir. Bu hadise hem şahsımı hem de kurumuzu üzmüştür, yıpratmıştır. Bu olayın meydana geliş tarihi geçen Nisan ayının sonu Mayıs ayının başı gibi. O zaman itibariyle çalışan öğretmen arkadaşlarımız iki yıllık ön lisans mezunu arkadaşlarımızdı. Liyakat esasına göre göreve gelen yeni yönetim bunun yanlış olduğunu bu arkadaşların 4 yıllığa evrilmesi gerektiğini belirtmişler. Belki de bunun duyumunu alan bu arkadaşların bu işi sabote etmiş olabileceği akıllara geliyor. O zaman yasal prosedür daha tamamlanmadan arkadaşlar istifasını verdi ve ayrıldı. Burası bir kurum, hem de bir vakfın kurumu vakfın da özünde esasında insan vardır. Bu kurumda çalışan ve öğrenci olanlar bizim başımızın tacıdır. Çalışanlarımız da bizim için değerlidir. Ama bu hadise bizi çok derinden üzmüştür. Orada emziğin atıldığı yeri de görebilirsiniz. Emziğin atıldığı yer kapının önüdür. Giriştir. Tuvaletle yakından, uzaktan alakası yoktur" dedi.
"KURUMA ŞANTAJ YAPILDI "
Sivas Baro Başkanı ve vakfın avukatı Hakan Bahadır da yaşanan olayın çok üzücü olduğunu belirterek, "Biz bu üzücü olayı öğrenir öğrenmez gerekli işlemler başlatılmadan önce şahıslar istifalarını verdi. Kurumdan ayrılmışlardır. Bu görüntüler yaklaşık 8 ay öncesine ait 8 aydır ailede görüntülerden haberdar olduğu halde gündeme getirilmemesi manidardır. Sebebi çocuğun annesi burada öğretmendir. Kendi isteğiyle başka bir ile naklinden dolayı ayrılmak zorunda kalmıştır. Bizden tazminat talep etmiştir. Biz de mevzuata uygun olmadığını kendisine tazminat ödenmesinin söz konusu olamayacağını söyledikten sonra bu görüntüler basına dağıtılmıştır. Burada bir kötü niyet vardır. Mutlaka varsa bir eksiklik yanlışlık bunları düzeltmek vakfımızın en baştaki görevidir. Ancak şahıslarla ilgili kuruma şantaj yapıldığı noktasında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. Çünkü kendileri bize eğer tazminat verilirse bu görüntülerin basına verilmeyeceğini eğer tazminat ödenmezse görüntülerin verileceğini söylediler" şeklinde konuştu.