Kronik ağrılar yaşam kalitesini etkiliyor

Kronik ağrılar insanın hayat kalitesini son derece olumsuz etkileyen ve psikolojisini bozan bir durum haline gelebiliyor.

7 gün 24 saat ve aylarca bir ağrının etkili olabileceğini belirten uzmanlar, ağrının seviyesinden ziyade hastanın hissettiği ağrı şiddetini önemsediklerini söyledi. Uzmanlara göre ağrı düşük şiddette de olsa mutlaka önemsenmeli ve ihmal edilmemeli.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Füsun Eroğlu, kronik ağrılar ve tedavileri ile ilgili önemli bilgiler paylaştı.

ÜÇ AYDAN FAZLA SÜREN AĞRILAR KRONİKLEŞİYOR

Üç aydan fazla süren süren ağrıların kronik ağrılar olduğunu belirten Prof. Dr. Füsun Eroğlu, “Ağrı merkezlerinde ağrının nedeni araştırılıp tedavi uygulanıyor. Ağrı, vücudun herhangi bir yerinden kaynaklanan, organik bir nedene bağlı olan veya olmayan insanın geçmişteki tüm deneyimlerini kapsayan, hoş olmayan subjektif bir duygu. Ağrı ile ilgilenen bölüm ise Algoloji olarak tanımlanıyor. Algoloji, 3 ay ya da daha uzun süren ağrıların tanı, tedavi ve takibinin yapıldığı tıp alanıdır” dedi.

BİRÇOK KRONİK RAHATSIZLIK TEDAVİ EDİLEBİLİYOR

Prof. Dr. Füsun Eroğlu, Ağrı Merkezi’nin tedavi alanlarından şöyle bahsetti: “Ağrı merkezinde kronik ağrılar; kanser ağrıları, baş ağrıları, sinir hasarına bağlı ağrılar yani nevraljiler, kas-iskelet sistemi ağrıları; boyun ağrıları, omuz-kol ağrıları, sırt ağrıları, bel-bacak ağrıları, damar tıkanıklığına bağlı ağrılar, nedeni belirlenemeyen ağrılar tedavi ediliyor. Baş ağrıları, kanser ağrıları gibi kronik ağrı hisseden herkes başvurabilir. Akut ağrısı olan kişiler de faydalanabilir ancak akut ağrı, vücudun bir savunma mekanizmasıdır, bir uyarıcıdır. Kişinin doktora gitmesi için ciddiye alması gereken bir mesajdır. Algoloji biliminin amacı, kronik ağrı nedeni ile kişinin kaybettiği yaşam kalitesini geri kazandırmaktır.”

AĞRI TEDAVİSİ MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIM İSTER

Ağrı tedavisinin ekip işi olduğunu ve multidisipliner bir yaklaşım istediğini ifade eden Eroğlu, “Ekipte radyoloji, fizik tedavi, nöroloji, beyin cerrahisi, ortopedi ve psikiyatri ile ilgili uzmanlar yer almalı. Doktorlar ağrının bir bölümünün kesilmesine yardımcı olabiliyor ancak kronik ağrı tedavisi bir ekip işi. Bu ekip olursa ağrı tedavisi başarıya ulaşıyor. Bu nedenle ülkemizde de bu alanda tecrübeli ağrı uzmanları yetiştiriliyor. Algolog olabilmek için 6 yıllık tıp fakültesini bitiren hekimlerin, Anesteziyoloji, Nöroloji veya Fizik Tedavi uzmanlık eğitimi aldıktan sonra, iki yıllık Algoloji yan dal uzmanlık eğitimini alması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

KRONİK AĞRILAR YAŞAMI OLUMSUZ ETKİLİYOR

Kronik ağrıların insanın hayat kalitesini son derece olumsuz etkileyen ve psikolojisini bozan bir durum olduğunu söyleyen Prof. Dr. Füsun Eroğlu, “Bazen kişi 7 gün 24 saat ve aylarca bu ağrıyı yaşar. Psikiyatrik bir hastalık varsa ona bağlı olarak da ağrı hissedebilir. Ağrı merkezinde kronik ağrılar tedavi ediliyor. Çoğu zaman ağrı çeken kişiler pek çok uzmana gider. Ağrılarının geçmesi için tüm yöntemleri deniyorlar. Ağrı merkezleri, bu kişilerin ağrılarına yoğunlaşıp tedavi sürecine multidisipliner yaklaşarak yaşam kalitelerini artırmayı hedefliyor. Tüm dünyada ağrı kesiciler ve anti depresanlar çok yaygın olarak kullanılıyor. Ağrı Merkezleri arttıkça doğru ağrı kesiciyi doğru hastada kullanmaya başlanacaktır, böylece bilinçsiz ağrı kesici kullanımları da azalacaktır” diye konuştu.

AĞRILAR DÜŞÜK ŞİDDETTE DE OLSA ÖNEMSENMELİ

Ağrı merkezinde yapılan tedavide ağrının seviyesinden ziyade, hastanın hissettiği şiddetin daha önemli olduğuna dikkat çeken Eroğlu, “Ağrı, subjektif bir duygudur. Kişiden kişiye, kültürden kültüre ve yandaş hastalığa göre değişir. Kişi ne şiddette ağrı hissediyorsa, bizim için şiddeti odur. Örneğin ağrının şiddetini değerlendirirken, hasta ağrısını 10 üzerinden 9 şiddetinde hissediyorsa hastanın ağrısını 9 olarak kabul ederiz. Yaklaşım hiçbir zaman “bu hastada bu kadar şiddetli ağrı yapmaz” şeklinde olmamalı. Ağrı düşük şiddette de olsa önemlidir. Ağrı eşiği de genelde bütün insanlarda aynıdır ancak ağrı tolerasyonunda farklılık olabilir. Eğer ağrı eşiğini etkileyen bir sorun varsa örneğin tümör gibi veya sinir sistemini etkileyen bir hastalıkta ağrıyı beynimizdeki ulaşmasında problem olabilir” dedi.

KRONİK AĞRI PSİKOLOJİYİ BOZABİLİR

Prof. Dr. Füsun Eroğlu, ağrı merkezinde kronik ağrılı durumların tedavi edildiğini söyledi ve sözlerini şöyle tamamladı:

“Kronik ağrılar insanın yaşam kalitesini düşürmektedir. Artık eskiden yapmaktan mutluluk duyduğu şeyleri yapmamaya, devamlı ilaç kullanmaya, gerginlik, uyku bozuklukları, tükenmişlik, toplumdan uzaklaşma, çalışıyorsa işini aksatmaya başlar. Aslında büyük bir mutsuzluk kaynağıdır ağrı. Doğal olarak da kişinin ve hatta yakın çevresinin, ailesinin psikolojisini etkiler. Sonuçta kronik ağrı psikolojik bozukluğa neden olabildiği gibi bazı psikiyatrik durumlar da ağrı nedenlerinin arasında önemli yere sahip. Kronik ağrısı olan hastanın mutlaka psikiyatrik olarak da değerlendirilmesi gerekiyor. Bu nedenle Ağrı Merkezi ekibinde psikiyatristin de yer alması çok önemli.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ulusal Haberleri